Aprondaki deveyi şimdi konuşalım!
THY uçağı Amsterdam da düştüğünden bu yana bununla ilgili bir tek yazı yazdım.
O da uçağı bu şekilde "indirmeyi" başararak birçok yolcunun hayatını kurtaran pilotlar ile ilgiliydi.
Bu dönem içinde "apronda kesilen deve" gibi konulara girmemeye özen gösterdim.
Şimdi kaza ile ilgili ilk rapor açıklandığına göre bazı konuları konuşmanın zamanıdır diye düşünüyorum:
1-THY yolcu listesinde uçakta 134 kişinin olduğu görülüyordu. Ancak ertesi gün uçakta 135 yolcu olduğu ortaya çıktı. Bu nasıl bir şey? Bir uçağa kaç kişi bindirdiğini bile sayamayan bir havayolu şirketinin "güvenilirliğinden" söz edilebilir mi? Bu işin sorumlusu bulundu mu?
2-Kazaya yol açan altimetrenin daha önce de arızalandığı anlaşıldı. Uğur Cebeci, dünkü Hürriyet’te Boeing firmasının altimetre için 11 Şubat'ta uyarı yayımladığını, THY'nin de bununla ilgili testleri 19 Şubat'ta yaptığını ortaya çıkardı. Altimetre aynı arızayı tekrarladığına göre THY'nin teknik bakım ehliyetini şimdi sorgulamamız gerekiyor.
Tam da burada "aprondaki deveyi" hatırlamamak mümkün mü? Bu arızanın giderilememiş olmasında, THY teknik bakım servisindeki AKP partizanlığının ulaştığı boyutun rolü nedir?
3-Başından beri yaşanan gelişmeler gösteriyor ki THY yönetiminde ciddiyetsizlik diz boyu!
Bu kazanın bedelini THY yönetiminde kim ödeyecek? Bu işin siyasi sorumluluğu ne olacak? Hızlı tren kazasındaki gibi her şey zamana bırakılıp, kamuoyu uyutulacak mı?
MEHMET Y. YILMAZ-Hürriyet