1 tek deve bu kadar günahı nasıl taşısın
Bir haftadır süren incelemenin sonuçları açıklandı. İddia edildiği gibi “kanat türbülansı” etkisi olmamıştı ve Amsterdam’daki kulenin de hatası yoktu. THY uçağında “yükseklik göstergesi” bozuktu ve uçağı yöneten pilotlar da “bu bozukluğu” önemsemediler. Uçağımız “insan hatasından” düştü. Böylece; “kanla yazılan son tecrübeden” de şu ders çıktı:
Deve kesmek yetmiyor.
Yüzlerce deve kes!
Binlerce maşallah as!
Milyonlarca “nazar tütsüsü” yaptır. Bakım-onarım bölümünde vidayı sıkan teknisyenden, uçağı yöneten pilota kadar “insan hatasını sıfıra indirecek çalışma modelini kuramamışsan” uçağın düşer. İngiliz, İsviçreli, Alman, “sıfır hata ile çalışmayı ibadet haline getirdiği için” onların uçağı hiç düşmez fakat senin uçağın hep düşer.
Kim verecek hesabını?
Deveyi mi suçlayacağız?
Deveye dönüp:
Seni kurban verdik.
Bir faydanı göremedik.
Yine uçağımız düştü!
Böyle mi diyeceğiz?
Anladınız mı şimdi “THY yönetiminin padişahlığa dönüştüğünü” dönüşümde de en yüksek payın Başbakan Tayyip Erdoğan’da olduğunu, bir haftadır ben niçin yazıyorum.
Balık baştan kokar.
Candan Karlıtekin.
Hamdi Topçu.
Ve Temel Kotil.
THY’yi 2003’ten beri “bu üçlü yönetiyor.” Üçü de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kadrosundan geliyor. Halkın dikkatinden kaçırarak THY’nin hisse senetlerinin yüzde 50.88’ini özele ve yabancıların eline geçecek şekilde, neredeyse pırasa fiyatına sattılar, devlet payını yüzde 49.12’ye indirerek, “devlet şirketi statüsündeki THY’yi özel şirket yapısına” çevirerek Yüksek Denetleme Kurulu’nun ve Meclis KİT Komisyonu’nun denetiminden kaçırdılar.
Necati Doğru’nun yazısına ulaşmak için;
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=11.11.2007&Newsid=226362&Categoryid=4&wid=108