Airkule.com ekibi olarak Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Başkanlığı’na bir ziyarette bulunduk. THY Uçuş Eğitim Başkanı Kaptan Pilot Menderes Çakıcı ve Yer Eğitim Müdürü Kaptan Pilot Ruhan Şerbetçi Türk Hava Yolları pilotlarının hangi eğitimlerden geçtiklerini, yılda kaç kez simülatör eğitimine katıldıklarını, hangi teknolojik imkanlardan yararlandıklarını, kısacası THY’deki uçuş eğitimi ile ilgili her şeyi Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Köktener, yazarımız deneyimli havacı Ünal Başusta ve Haber Müdürümüz Süleyman Şen ile paylaştı.
THY Uçuş Eğitim Başkanlığı’nda bir araya geldiğimiz Türk Hava Yolları’nın iki deneyimli yöneticisinin verdiği bilgiler ve anlattıklarından sonra THY’de özellikle talihsiz Amsterdam kazasından sonra uçuş güvenliği konusunda oldukça büyük bir mesafe alındığını gözlemledik. Somut olarak THY’de uçuş güvenliği konusunda hangi adımların atıldığını, nelere dikkat edildiğini, hangi yeni kriterlerin uygulamaya sokulduğunu Uçuş Eğitim Başkanı Kaptan Pilot Menderes Çakıcı’nın anlattıklarından okuyalım.
SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR
Menderes Çakıcı THY Uçuş Eğitim Başkanlığı’ndaki işleyişi şöyle anlatıyor:
“Şöyle bir sistemimiz var; Buraya her konuda bili akışı geliyor. Uçaklarımızda pilotlarımızın yaptığı hatalarla ilgili analizler geliyor, kendi içimizde bir sürü veri ve bilgiler akıyor. Aynı zamanda SHGM’den ve bağlı olduğumuz yurtdışındaki emniyet kuruluşlarından bilgi akıyor. Diğer havayollarındaki kazaları araştırıyoruz ve sonuçta bizim normal, rutin bütün eğitim verilerimizi belli şeylerde revizyon ediyoruz. Neden, çünkü uçaklar gelişiyor, teknoloji gelişiyor, gelişen teknolojiye göre hata başları kaymaya başlıyor. Bir bakıyorsunuz ki otomasyon çok fazla oluyor, bazı şeyler yetenekler azalıyor, bazı yetenekler fazlalaşıyor. Uçakların defoları çıkıyor, çünkü alıyorsunuz mesela A 380 aldınız, yeni çıktı piyasaya. Alıyorsunuz, kullanmaya başlıyorsunuz mühendislik olarak masa üstünde dizayn etmişsiniz uçağı. Yüzde yüz kusursuz bir uçak, ama uçmaya başladıktan sonra ne oluyor? Ufak tefek konularda hiç beklemediğiniz veya mühendislerin o açıdan bakmadıkları hatalar çıkıyor. Mühendisler ne yapıyor ona göre yeni sistemler yapıyor. Biz de buna göre eğitimde değişiklikler yapıyoruz.”
SİMÜLATÖR EĞİTİMLERİNİ ARTIRDIK
Uçuş Eğitim Başkanı Kaptan Pilot Menderes Çakıcı pilot eğitimlerinde yaptıkları yenilikleri anlatmaya devam ediyor:
“Bir de bir şeye karar verdik. Dedik ki ‘6 ayda bir pilotları eğitime çekiyoruz. Bunu artırmamız lazım’ dedik. O zaman neye ihtiyacımız var, simülatöre. Geçen seneye göre simülatör sayımız yüzde yüz arttı. Şu anda full motion simülatör sayımız 8’e çıktı. Hedefimiz pilotları 6 ayda bir yerine, 3 ayda bir simülatör eğitimlerine getirmek. Şu anda 6 ayda bir, bazı filolarda 4 ayda bire düştü. 6 ayda bir 8 saat uçuruyoruz. Uluslar arası mevzuata göre bir pilotun yılda uçması gereken toplam saat miktarı 3 kere toplam 12 saat. Biz Amsterdam kazasından sonra 12’yi otomatikman önce 16’ya çıkardık, bazı filolarda ise 24’e kadar çıktı. Demek ki daha fazla antrenmana getiriyoruz. İkincisi demek ki simülatörleri değiştirdik başka ne yaptık? Havacılıktaki gelişmeleri izliyoruz, sınıf simülatörleri aldık. Her biri yaklaşık 600 bin dolarla ile 1.2 milyon dolar arasında olan sistem simülatörleri aldık. Küçük sınıf simülatörleri aldık.
KOKPİTTE NELER YAPILIYOR
Çakıcı kokpit eğitimlerinde yaptıkları yenilikleri şöyle sıraladı:
“Onun dışında kokpitte neler yapıyoruz? Bu gelişmelere göre eğitim içeriklerini değiştiriyoruz. Ne yapıyoruz? İlgili üretici firmalara eleştirilerimiz oluyor. Bizim sayemizde bir sürü şey değişiyor mesela şu anda Amerika’daki Buffalo kazası ve Air France kazasıyla beraber bu ‘stall’ şeyleri değişti. Biz önceden söyledik ‘Bir hata var’ dedik. Mesela bakıyorsunuz orada bir tuzak var, uçakta bir dizayn hatası var. Bütün uçak kazalarını incelerseniz bin tane hata vardır. Bininci hatayı her zaman pilot yapar. Ama 999 tanesi pilotun dışındadır. Neyi öğretiyoruz pilotlara? Her durumda uçağı kurtarma eğitimini. Uçağın ufacık bir defosu bile olsa, bizim görevimiz burada bunu vermek. Ne zamana kadar? Emin olana kadar o pilotu bırakmıyoruz.”
SİMÜLATÖR EĞİTİMLERİ KAMERA İLE KAYDA ALINIYOR
Simülatör eğitimlerini kamera ile kayda alarak, itirazların önüne geçtiklerini ve daha sağlıklı bir eğitim verme imkanına kavuştuklarını anlatan Çakıcı, yeni eğitim sistemi ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Bütün simülatör uçuşlarımız kamera kayıtlıdır. Kayıtlara sadece öğretmen erişir, kendi şifresi ile kayıt alır. Uçuş biter, öğrenciye hatayı göstererek brifing yapar. Bütün sistemlerimiz böyle. A şahsa bir jestiniz, B şahsa bir jestiniz yok artık. Tamamen kayıtlı bir sistemi uygulamaya koyduk. Bunlara ilave olarak aktif olarak da 2 ayda bir dergi çıkarıyoruz. Dünyada ne gelişme varsa, trendler, hatalar, ne değişiyorsa anında ekibe yayın yapıyoruz. Hem elektronik yayın yapıyoruz, hem de dergi ile yapıyoruz. Buradaki amacımız şu; pilotların uzun uçuşlarda rahat oldukları zamanlar oluyor. Orada bizim dergiyi karıştırsın, ne oluyor, ne bitiyor(son sayıda artan kargo kazaları, son 3 ayda dünyadaki kazaların genel analizi, bu kazalardan çıkarılan dersler gibi konular işleniyor). Güncel bazı konular da var. Mesela gidiyorsunuz bir meydanda bariz hataya neden olan bir konu var. Otomatikman onu alıyoruz. Örneğin Londra’ya gidiyoruz veya Zürih’te mesela ATC bir tuzak yapıyor. Yani iyi niyet yok. O zaman biz ekibe diyoruz ki, ‘Bakın burada böyle bir şey olduğu zaman beklenen bu. ‘Aynı tuzağa düşmeyin’ gibi ekibimizi her konuda bilgilendirmeye çalışıyoruz. Geçen senenin başından beri mümkün olduğunca sınıf eğitimlerini minimuma indirdik. Programın avantajları var. İzleyebiliyoruz, ne kadar zamanda yapmış, başarı oranlarına bakıyoruz. Bir bakıyoruz ki pilotlarımızda A konuda bir sistem dersi 100 üzerinden 95 almış. Ama herkes düşük, 95 bizim için standart. Haa demek ki iyi anlatamıyoruz. Diyoruz ki, ‘Ruhan kaptanım şu dersi anlatan hocamıza söyleyin burada bir zaafımız var, demek ki biz bunu iyi anlatamamışız’. Sonra bakıyoruz ki, 97 olmuş, demek ki düzelme var. “
UYGULAMAYA YÖNELİK EĞİTİM MODELİNE GEÇTİK
Çakıcı şöyle devam etti:
“Başka ne yapıyoruz bir performans sistemi var. Bütün pilotların simülatörde uçtuğu şeyler değerlendiriliyor. Bu da dijital olarak yazılıma giriyor. Yazılımda 16 başlık altında pilotların yaptıkları hatalara göre yüzde olarak performanslarını değerlendiriyoruz. Arkadaştı, şuydu, buydu yok. Ben başkan olduktan sonra başladık bu uygulamaya. 4 seneden beri bu sistem, kayıtlar devrede. Hem kabine hem kokpite. Şu anda kokpit ve kabin ekiplerinin bütün imtihanları kamera kaydı altında. İtirazların önüne geçiyoruz bu sayede. Arkadaşlarımızı buraya getirdiğimiz zaman uygulamalı pratik eğitimlere getirmek istiyoruz. Zamanı çalmak istemiyorum. Simülatörde veya burada kabinde ortak dersler de var, tamamen uygulamaya dönük bir eğitim modeline geçtik. Kişi bazında takip ediyoruz, kişinin özel bir açığı varsa otomatik olarak onu özel eğitime alıyoruz. Veya bize bilgi geliyor A kaptanda şöyle bir şey var. A kaptan buraya özel çağrılıyor, biz A kaptanı özel eğitme alıyoruz. Özel sistemimiz var, uçaktaki veriler ve datalarla ilgili. Belli bir eşik değeri var, diyelim ki siz bir hata yapıyorsunuz. Diyelim ki unstable bir yaklaşma yaptınız. Bir kez yaptınız ikincisinde size zaten birden itibaren uyarı gidiyor da ikincisinde o sistem uyarıyor ve bu arkadaşımızı bire bir özel eğitime alıyoruz. Bütün uçaklarda var. Analiz programı var, ortak yapılan hatalar var, başlıklar belli. Diyelim ki 20 tane başlık var. O başlıklardan bir tanesine takıldığınız zaman otomatik olarak diyor ki ‘Ünal kaptanı yakın takibe aldık’. Ünal kaptana bir mail gidiyor. Hata yaptığınızı öğreniyorsunuz. “
NORMALİN DIŞINDA ÇOK FAZLA SAFA DENETLEMESİ GELİYOR
Geçen yılın sonundan itibaren her pilotun iki ayda en az bir kere bir günlük eğitime geldiğini açıklayan Çakıcı, Airkule.com ekibine şu çarpıcı bilgileri verdi:
“Normal, rutin eğitimlerin dışında burada seminer veriyoruz. Her ayın konusu farklı. Güncel hatalar, değişen mevzuatlar, yani gelişen neler varsa konu başlıkları ile işleniyor. Mesela bu ayki konumuz SAFA denetlemeleri. Yani uçaklarımıza çok fazla denetleme geliyor. Normalin dışında geliyor. Tabi ki burada THY çok hızlı büyüdüğü için, bir sürü tabi ki hayranlarımız olduğu gibi, sevmeyenimiz de var. Ne yapıyorlar o zaman? Daha fazla büyüteç altında izleyenler var. Genelde Fransa ağırlıklı geliyor. Rutin olarak böyle bir sistem var, o insanların hassas olduğu konular var. Siz önemsemiyorsunuz, diyelim ki yıkanmamış bir boya. Ona takabiliyor. Damlayan küçük bir yağa takabiliyor. Bir tarafı çizilmişse, değişik durumlar var. ‘Kokpit kapınız Amerika’daki terör olayından sonra şöyle olacaktı’. ‘Kamera sisteminiz var mı?’ Ama mevzuatlar belli. Belli bir tarih verilmiş, bu tarihten sonra yapılacak. Bütün uçakları indirip de hepsini değiştirecek halimiz yok, ama yazar. Mesela bir ülkeye gidiyorsunuz diyor ki ‘İtalyanca konuşan eleman istiyorum’. O bile uygunsuzluk. “
THY Uçuş Eğitim Başkanlığı'nda yaptığımız gezinti ve Kaptan Pilot Menderes Çakıcı ile yaptığmız içerisinde çok çarpıcı bilgilerin yer aldığı röportajın ikinci bölümü Airkule.com'da olacak...