Küçük İzzet çok düşkündü babası bay Davit Mibahar'a! 1975 yılının 30 Ocak sabahı İzmir seyahatine çıkmak üzere olan babasının takım elbise giyip, tıraş oluşunu hayranlıkla izledi. David, evden çıkmadan önce saçını okşayıp yanaklarını öpmüştü İzzet'in...
ANNENE BAK
"Annene ve kardeşlerine iyi bak! demişti. İzzet nereden bilecekti o anın babasıyla geçirdiği son dakikalar olduğunu...
Davit Bey akşam eve gelmek üzere yola çıktı. Bir daha geri dönmedi. Geride üç çocuk ve gözü yaşlı bir eş bıraktı. Bindiği uçak, aynı günün akşamı Marmara Denizi'nin karanlık sularına gömüldü. Bugün 46 yaşına merdiven dayamış İzzet Mibahar'ı bulup konuştum. Acısını, babasız geçen yıllarının buruk hatıralarını tarihin tozlu sayfalarına gömebilmek için devletten tek bir arzusu var. Canından çok sevdiği fakat bir mezarı bile olmayan babası ve ölen diğer yolcular için bir anıt mezar yaptırtmak...
MÜTHİŞ İDDİA
Röportajımızın 2. gününde hem Mibahar ailesinin görüşlerini, hem de “THY'nin F-28 Uçağını Marmara Denizinden Çıkartalım Artık" grubunun kurucusu havacılık tarihi uzmanı Stuart Kline’ın açıklamalarını aktarıyoruz.
Hiç değilse bir anıt mezar yapılsın istiyoruz
İzzet Mibahar, Bursa uçağının yolcularından Davit Mibahar’ın oğlu. O gün yüreklerine düşen ateş 34 yıldır hiç sönmedi. İstediği basit: Ziyaret edecek bir mezar...
30 Ocak 1975 günü Marmara Denizi’ne çakılan uçağın yolcuları arasında merhum Davit Mibahar da vardı. Davit Bey, sizin neyiniz olur?
İzzet Mibahar: Babamdı. n Davit Bey ne iş yapardı? Babam 1970'li yıllarda elektrik malzemesi ithalat ve ihracat işiyle uğraşıyordu. İzmir'e ortağı ve en yakın arkadaşı İzzak Kohen'le gitti. Dönüş uçağında da birlikteydiler.
İzmir'e iş için mi gitmişti?
Saat 8'de evden çıktı. Günü birlik İzmir'e gidip geri dönecekti. Oradaki arkadaşları "Bu akşam İzmir'de kalın, gitmeyin. İstanbul'da hava çok kötüymüş. Yarın gidersiniz" demiş. Babam "Olmaz ben bir an önce eve gideceğim" diyor.
Uğurlarken neler yaşadınız?
"Babacığım ne zaman döneceksin?" diye sordum; "Akşama döneceğim, evladım" dedi. Ortaokul öğrenciydim. Babam bizlerle vedalaştı. Üç çocuğunu anneme emanet etti. 1 yaşında küçük kardeşim Cem için, "O küçük ona iyi bak! Düşmesin” dedi.
Kazadan sonra devlet sizinle bağlantı kurdu mu?
Evimize hiç havayolu yetkilisi ya da devletten bir görevli gelmedi. O zamanlar bile gazetecilerden röportaj teklifi almıştık ama hiçbir zaman kabul etmedik. Hiç tören yapılmadı.
Tazminat ödendi mi?
Özel sigortadan bir miktar para aldık galiba... Hayat sigortasıydı. Bize "Mahkemeye gitmeyin. Dava 10-15 sene sürer. Ne veriyorlarsa alın" dediler. Annem de aldı.
Devlet yetkililerinden bu konuda ne yapmalarını istersiniz?
Anıt mezar yapılsın istiyoruz. Yıldönümünde babama ziyaretine gideyim. Oraya çiçeğimi götüreyim...
Elektrik kesildi Bursa uçağı denize çakıldı
ABD'li araştırmacı Stuart Kline, F-28’in düşüş nedenini açıkladı: Yeşilköy'e inerken elektrik kesildi. Pisti pas geçen uçak yeniden inmeyi denerken düştü...
İzmir'den İstanbul'a 42 yolcu taşıyan F-28 Bursa uçağı, tam inişe geçmişti ki havalimanında ışıklar kesildi. O dönemde otomatik jeneratör de olmadığı için uçak pisti pas geçmek zorunda kaldı. Uçağın tekrar çekilip yükselmesi beklenirken Marmara Denizi'ne çakıldı. Kazanın oluş sebebi sizce neydi?
Hava muhalefeti vardı. Bulut alçaktaydı. Yeşilköy'de bir tane hava pisti vardı. Bursa uçağı Marmara Denizi’ne düştü bir gün sonra Yeşilköy'de yeni bir hava pisti açıldı. Uçak piste inerken Jumbo jet kalmak üzere... Bursa uçağı inişe geçerken, ışıklar kesiliyor. Tüm suç meydandaki memurlarda, görevlerini yapmıyorlar.
İKİ KERE HABER GELMİŞ
Nasıl yani?
Kazadan önce elektrik kesintisi belirtilmiş. Hem de yarım saat önce en az iki defa ışıkların kesileceği haber verilmiş. Uyarı gelmesine rağmen memurlar bunu ciddiye almamışlar. Ciddiye almış olsalardı kesintiden bir iki dakika önce otomatik olmayan jeneratörü devreye sokarlardı. Hiç ilgilenmemişler bile...
Jeneratör otomatik olmadığı için bütün düğmeleri tek tek elle açılması gerekmiş. Bu da 22 saniye sürmüş. O 22 saniye 42 kişinin ölümüne sebep oldu işte. Uçak pas geçti ve bir şekilde denize çakıldı. Yalnız bir iddia daha var...
PATLAMA OLDU MU?
Nedir o?
Denizden çıkarılan uçağın enkazlarından bir parçasında yanık görüntüsü gördük.
Patlama olmuş olabilir mi?
Bilmiyorum ki... Bu konu hakkında görüş belirtmek istemiyorum. O gün meydanda bulunan başka görevlilerle görüştüm, patlama olduğunu onlar da söylüyor.
Konuyu özetleyin lütfen?
THY, bu enkazın çıkarılmasını istemiyor! 34 yıldır, bu gizem hala çözülemedi.
‘BABAM YÜZER’ DEDİM
Size uçağın denize düştüğü söylendi, nasıl bir beklenti içine girdiniz?
"Tamam uçak düştü ama denize düştü!" Ben derdim ki "Benim babam çok iyi yüzer..." Yüzer ve kıyadan çıkar diye düşünüyorduk. Annem de öyle düşündü. Öldüğüne hiç inanmadık. Şu anda bile öldüğüne inanmıyorum, inanamıyorum. "Lost" diye bir dizi var, o dizide olduğu gibi olamaz mı diyorum içimden...
O PARÇAYA NE OLDU?
Yeşilköy'de balıkçılar uçağa ait bir parça çıkarmışlar, ona ne oldu?
O parçayı anıt mezara koymak istiyorduk ama olmadı. Yaklaşık 3 metre genişliğinde, 3 metre uzunluğunda ve 200 kilo ağırlığındaki enkazda 5 parça bulunuyordu. Bugüne kadar uçağın enkazından çıkarılan en büyük parça buydu. THY Genel Müdür Yardımcısı Temel Kotil'e mesaj gönderdim "Uçağın parçasını çıkardık, haberiniz olsun" diye... Bana, "Ne olacak yani?" dedi.
Sabah oraya gittim, parça ortada yok. THY görevlileri tarafından alınarak incelenmek üzere THY Teknik A.Ş hangarına götürülmüş. Daha önce Yeşilköy'deki balıkçılar tarafından enkaza ait bir parça daha çıkarıldı. Ama Bakırköy Savcılığı'ndan bir uyarı geldi, "Bu işle hiç uğraşmayın. En iyisi bunu tekrar denize atın". Biz de o parçayı Yeşilköy Limanı'nın ortasına geri attık.
Şebnem ÖZUZCAN-Bugün