İŞTE RÜŞVET KANITI OLDUĞU İDDİA EDİLEN KAYIT
YUSUF DEMİR-VATAN
Böyle şeyleri duyunca kimyam bozuluyor rahatsız oluyorum...
Alİ Tarhan, Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Haydar Yalçın’ı cep telefonundan arıyor. Haydar Yalçın bu sırada bayram tatili için şehirlerarası yolda. Otomobilini kenara çekip konuşuyor. Ekim 2006’da yapılan bu telefon görüşmesi Ali Tarhan tarafından kaydedildi. Tarhan rüşvet iddiasına delil olarak bu görüşmeyi ortaya koyuyor. İşte Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Haydar Yalçın ile Ali Tarhan arasında geçen ve Tarhan’ın kaydettiği görüşmenin tam metni:
AT: Müsteşara gitmiştik işinizi yapacağız dediler. Dün bizi Oktay (Sivil Havacılık’ta bir diğer genel müdür yardımcısı olan Oktay Erdağı’yı kastediyor) aradı. ’İşiniz kilitlendi, hiçbir işiniz olmayacak’ dedi. Ben bir anlam veremedim. Biz müsteşara gittik.
HY: Anlamıyorum ki ben bu işleri. Birisi öyle birisi böyle mi diyor diyorsun.
AT: Abi ben öyle bir bloke oldum ki... Kusura bakmayın abi sana nazım geçtiği için arıyorum, bir bilgi almak istiyorum. Ne yapmamız lazım.
HY: Tamam da benim söyleyebilecek birşeyim yok ki abicim. Müsteşar Bey orda, Oktay Bey de orda, nasıl bir konuşma oldu bilmiyorum. Sen benden daha fazla biliyosun. Benim hiçbirşeyden haberim yok. Birisi müsteşar, birisi genel müdür yardımcısı. Müsteşar, olur dediyse olur.
AT: Olur da... O diyor ki ben Ali Arıduru’yu geçemiyorum kardeşim. Müsteşarınıza da öyle buyurun. Ben bu saatten sonra size hiçbirşey yapamam. Yani ben demek istiyorum ki, bu müsteşarın Ali Arıduru’ya sözü geçmiyor mu. Bakan’a mı gitmemiz lazım.
HY: Bilmiyorum ki, sonuç buysa, dediğin onu gösterir.
AT: Evet sonuç bu. Bize telefon açtılar. ’Sizin burdaki işlerinizin hiçbir tanesi olmayacak’ dediler. Böyle kesin bir dille dediler.
HY: Allah Allah.
AT: Ben hiç yorum yapmadım, bloke oldum. Öyle sinirle kalkmayalım diye. Önce birkaç arkadaşımıza soralım dedim.
HY: Abicim yapılmayacak diye sana açık açık söylediyse daha ben sana ne diyeyim. Başkasına da birşey söylemesine gerek yok ki.
AT: Yani bu yetkisi var mı abi diyorum.
HY: Yahu yetkisi var mı değil, kendisinin yapması gerekiyor. Kendi görev sahasındaki konuda böyle birşey söylediğine göre başka kimsenin birşey söylemesine gerek yok ki.
AT: Biz ne yapalım abi. Kusura bakma hep sana şey oluyoruz.
HY: Yok yok sorun değil de ben de anlamış değilim. Bu tür şeyleri ben de anlayamıyorum. Tamam.
AT: Bana dedi ki, ’Ben iki kez genel müdürümün yanına çıktım. Bu işi aşamadım. Ben sizin hiçbir işinizi yapamam.Bu saatten sonra da benden hiçbir şey istemeyin’ dedi.
HY: Kim dedi bunu?
AT: Oktay.
HY: Demek ki onun bir üstü Genel Müdür. Onunla konuşmanız gerekiyor demek ki, ona bunu söylüyor.
AT: Abi bizimle konuşmuyor ki o. Yani biz bir üst makama gittiysek bizim işimiz zorlaşıyor. Yani bakana gittiğimiz zaman daha mı zor olacak diye korkuyorum.
HY: Abi ben bilmiyorum ki. Ben anlayamıyorum bu işleri, sebebi ne. Bu tip şeyler artık al gülüm ver gülüme dönmüş yani.
AT: Abi al gülüm ver gülümün de şeyini bize söylemiyor. Bana diyor ki, ben sana söylüyorum kusura bakma, sana adam yollıycam ne kadar verirsin. Ben de diyorum kardeşim bir rakam olur, ne kadar verirsin diye bir rakam olmaz.
(Ali Tarhan bu noktadan sonra HY’nin kayıt yapıldığını anladığını ve buna göre tedbirli konuştuğunu söylüyor)
HY: Kusura bakma ben böyle şeyleri duymak da istemiyorum, konuşmak da istemiyorum, gözünü seveyim. Çünkü benim de kimyam bozuluyor. Ben böyle rahatsız oluyorum.