Devletin eli havada
İstanbul'un iki ayrı yakasında iki ayrı hinterlanda hitap eden iki tane büyük havalimanı var. Var ama ikisine de hükmeden ikisinin de trafiğini yönlendirmeye çalışan bir de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) söz konusu. Dün not düştüğüm yerden devam edelim.
İki meydanın da saatlik kapasiteleri belli olduğuna göre devletin kurumlarının ticari faaliyetlere uzun boylu karışması ne derece doğru. Devlet kurumlarının görevi özel şirketlerin neyi, nasıl yapacağına karışmak değil, koyduğu kurallara uyulup uyulmadığını denetlemektir.
SHGM becerebiliyorsa yaşanan gecikmelere, uçakların havada attığı beyhude turlara çözüm bulsun. Kapasitesi belli iki meydana kimin uçacağına değil, iki meydana kimlerin, nasıl uçması gerektiğine kurallar getirsin. Özel şirketler, isimler tarif edilmeden kurallar konsun.
İki yıldır yerli yabancı şirketlerden iki ay önceden kış tarifesi isteniyor, ama zamanında onaylanmıyor. İzinler, onaylar geciktiriliyor. Birçok yabancı havayolu bu anlamda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Ama uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanıp geldiklerinde bizim otoriteler başka problemler çıkarıyor.
Özetle, dün yazdığım üzere havacılığın kuralları belli ve bu kapsamda sektörün özgür olması, hükümranlıklar altına sokulmaması lazım ki gelişebilsin…
GÜNTAY ŞİMŞEK-Habertürk