Atatürk ve Sabiha Gökçen ne kadar özgür ?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru'ya bugünlerde sorulacak en güzel soru yazımın başlığı? İstanbul'un iki ayrı yakasında iki ayrı hinterlanda hitap eden iki tane büyük havalimanı var. Birisi Türkiye'nin dışa açılan en önemli kapısı diğeri ise yolcusunu ve havayolu sayısını artırarak hak ettiği yere gelmeye çalışıyor. Tam bu noktada devreye bazı sıkıntılı konulur giriyor. İkisi arasındaki hizmet yarışına başka eller karışıyor.
Lafı fazla dolaştırmadan direkt ifade edeyim. Mesela Atatürk Havalimanı gece 12 ile sabah 6 saatleri arasında neredeyse boş yatıyor. Düşük maliyetli uçuş yapan havayollarının bazıları bu saatlerde Atatürk Havalimanı'nı kullanmak isterse, ilgili makamların tepkisi ne olur? Bildiğim kadarıyla Sabiha Gökçen'in yolcu sayısını artırması için Atatürk'ün boş saatlerine slot verilmiyor. Hatta bir havayolu Sabiha Gökçen'i kullanıyor ve Atatürk'e uygun zamanlarda uçmak istiyorsa izin verilmiyor. Peki, bu durumu liberal politikalarla ifade etmek mümkün mü?
Ulaştırma Bakanı bu detayların ne derece farkında onu bilmiyorum, ancak Genel Müdür Arıduru'nun başında olduğu kurumun bizzat hava trafiği yönlendirmesi yaptığını söyleyebilirim. Bu tavırlarının yanlış olduğunu, ülke havacılığının gelişmesine katkı sunduğunu düşünmüyorum. İlgililer bir izahatta bulunursa sevinirim. Çünkü sektör alıp başını gittiği bir dönemde kısıtlamalara, engellemelere değil yeni vizyonlara ihtiyaç duyuyor.
Bu noktada Turizm Araştırmaları Derneği'ne (TURAD) de bir çift sözüm var. Devlet Hava Meydanları işletmesi (DHMİ) veri tabanını yani sanal ortamda yer alan bilgilerini araştırma gibi sunmak yerine dişe damağa dokunur işlere imza atarlarsa sektörlerine daha iyi hizmet vermiş olurlar.
GÜNTAY ŞİMŞEK-Habertürk