Airkule.com’un ulaştığı yazışmalar, THY’de görevli ve adı bizde saklı olan bir purser ile kaptan arasında geçiyor. Yorumu size bırakıyoruz:
“Sevgili ………. Kaptan,
08-11 Kasım tarihleri arasında 777 ile bir JFK seferi yaptım. 2 yabancı kaptan sayesinde ilk defa purser olduğumu hissettim. Bir kaptanın bir hanımefendiye yani bana nasıl saygı ve sevgi gösterdiğini bu uçuşta gördüm. Yerde benden kuruyemiş istemediler, 340 kaptanlarımız gibi önce bize kuruyemiş, sandviç soracaksın demediler, yer problemleri yüzünden gereksiz yere bana kızmayıp sorunları harekatçıyla çözdüler. Bir şey isterken hep eğer kaldı ise diye sordular. Çorbayı da porselen kasede değil, karton bardakta içtiler. Her defasında teşekkür etmekten yorulmadılar. Sunulan tepsileri hep kendileri dışarı geri getirdiler. 10 saatlik uçuşta sadece 2 kez istekte bulundular. Gelelim bizim 340 uçuşlarının geneline; Sushi yiyemeden uçamayan ve strese giren dolayısıyla ekibi strese sokan, yolcudan önce kendisine servis yapmadığım için çocuk gibi aksileşen 340’çılara ben nasıl davranmalıyım? Bu konuda tanıdığım ve güvendiğim …….. kişi olarak sizden akıl istiyorum. Neden yatıdan uçuşa aç gelinir, bizim görev ve sorumluluklarımız arasında uçuşa aç gelmeme gibi bir sorumluluğumuz da var ve bu direkt uçuş emniyetiyle bağlantılı bir sorumluluk. Şirketimiz yeme içme gibi ihtiyaçlarımız için harcırah da veriyor, tek yapacağımız para harcamak.
Ben de sushiyi çok seviyorum Japonya’da da marketten kutusunu 500 yen ödeyip alarak yiyorum. Bunun yanında browni, üzüm ve petit feurre’süz de uçamayanlar var, bu gibi ihtiyaçların tesbit edilip kişiye özel yükleme yapılmasını gerekli görüyorum bir purser olarak. Bu davranışlar CRM eksikliğidir. İvedilikle kaptanlara ve de kabin ekiplerine adabı muaşeret dersinin konulmasının gerekli olduğu kanaatindeyim. Size bundan sonra yazacağım maillerde örnek isimler vereceğim. İyi ve Kötü örnekler. Sevgi ve Saygılarımla.
***
……… Hanım,
Mailinizi aldığımdan beri şoktayım. Keşke beni tanımasaydınız, keşke bana güvenmeseydiniz ve benden akıl istemeseydiniz. Bildiğiniz gibi ben de yerde sizden kuruyemiş isteyen, sushi yiyemeden uçamayan, brownisiz, üzümsüz, petit feurre’siz yapamayan, yer problemi olduğunda size kızan, sorunu Harekat Memuru ile çözmeyen, CRM ve adabı muaşeret kurallarını bilmeyen saygısız ve sevgisiz A-340 kaptanlarından ……….. biriyim. Demek ki bugüne kadar ben dahil tüm 340 kaptanları size işkence yaptılar ve Purser olduğunuzu size Cpt Borges ve Cpt Farina hissettirdiler. Kendileri ile özellikle tanışıp teşekkür edip kendilerinden kurs alacağım ve gönderdiğiniz bu maili tüm 340 kaptanı arkadaşlarımla da paylaşacağım ki onlarda feyz alsınlar. Size de çok güzel bir önerim var bundan sonra Kabin Hizmetleri ve Ekip Planlamaya birer dilekçe verin ve sizi sadece Hayranı olduğunuz ve hanfendiliğinizi size hissettiren yabancı kaptanlar ile uçun çünkü bu mailden sonra belki utanır ve bizler ile uçmak istemezsiniz. Emniyetli uçuşlar dileklerimle.
Cpt …………
***
………… Kaptan,
Size olan saygı ve sevgimde herhangi bir azalma olmadığını bilmenizi isterim. Ama hoşunuza gitmese de ben size doğruları aktarmaya devam edeceğim. Siz doğruları söyleyenleri değil, bunları arkadan konuşmayı kurum kültürü haline getirmişleri düşünün. Size göndermiş olan mailimi de arzu ettiğiniz üzere istediğiniz 340 kaptanlarına gönderebilirsiniz.
Sevgi ve Saygılarımla …………”