Qatar Airways, Emirates ve Etihad gibi zengin Körfez ülkelerinin havayolu şirketleri, genişleyen uçak filolarının ihtiyacını karşılamak üzere pilot avına çıktı. Gözünü son yıllarda hızla büyüyen ve kendilerine rakip olarak gördükleri Türk Hava Yolları’nın yabancı pilotlarına diken bu havayolu şirketlerine en güzel cevabı THY’nin iki yabancı pilotu verdi.
TÜRKİYE’DE MUTLUYUZ
Boeing 777’de kaptan pilotluk yapan Kanadalı David Lindsay Guenette ve Hollandalı Hans Eric Karreman, körfez havayollarından gelen teklifleri doğrularken, özellikle genç pilotların bu tuzağa düştüklerini belirttiler. Kanada’da uçtuğu Canada 3000 isimli havayolu şirketinin New York’taki 11 Eylül saldırılarından 2 ay sonra finansal krize girerek iflas ettiğini anlatan Kanadalı kaptan pilot, “Kanada’da iş bulamadım ve bu nedenle Emirates Havayolları’na geçerek 8 sene burada uçtum. Ancak Emirates’te çalışmak için Dubai’de yaşamanız lazım. Bu dönemde CNN’de Türk Hava Yolları’nın ‘Invest in Turkey- Türkiye’ye Yatırım Yapın’ şeklindeki reklamlarını gördüm. 2010’lu yıllarda THY gerçekten genişlemeye ve büyümeye başladı. Bana Kanada’da yaşayıp Türkiye’de çalışma imkanı verdiler. Bu nedenle Türkiye’ye gelmeye karar verdim ve 2011’de THY’de uçmaya başladım “ dedi.
TÜRKLERİ SEVDİM
“Türkiye’yi seviyorum, Türk insanlarını seviyorum” diyen Guenette, “Türkleri yakından tanıdım. Tabi ki sevimli olmayan insanlar her yerde var. Ama Türkler çok sıcakkanlı ve güzel insanlar. Şirkette yabancı pilotlara karşı bir önyargı olabiliyor. Bazen kültür farkından kaynaklanan küçük sorunlar yaşayabiliyoruz. Önemli olan küçük şeylere takılmadan işinize ve sizin için önemli olana odaklanmak. Türkiye’deki tecrübelerimi ve yaşadıklarımı asla unutmayacağım. Bir parçam Türk oldu” şeklinde konuştu.
Türk Hava Yolları’nın iki yabancı kaptan pilotu Kanadalı David Lindsay Guenette ve Hollandalı Hans Eric Karreman, Haber Müdürümüz Süleyman ŞEN'e konuştu
TEDBİRLİ DAVRANIYORUM
Kanadalı pilot, “Terör eylemleri sizi nasıl etkiledi ? “şeklindeki sorumuz üzerine şunları söyledi:
“Ben duygusal bir insanım ve geride bıraktığımız yaz benim için zor geçti. Havalimanı saldırıları ve askeri darbe girişimi… Uçuşta iken tehlike altında olduğumuzu söyleyemem. Ancak bu bir risk tabi ki. “Korkuyor musun? “ diye sorduklarında, ‘Hayır’ diyorum. Kalabalık yerlere gitmiyorum. Örneğin Taksim’e kalabalık olmadığı zamanlarda, sabah 09.00’da, 10.00’da giderim. Fakat aldırmamak edemiyorsunuz. Aklınızın bir ucunda biraz kalıyor bu olup bitenler. Özellikle havalimanına yapılan saldırılar giriş ve çıkışların yapıldığı bölgelere yapıldı ve ben oradaydım. 1 saatle geçiştim patlamalarla. Bunu kafanızdan tamamen atamıyorsunuz. Ülke için, insanlar için kötü hissettim.
Kanadalı David Lindsay Guenette(solda) ve Hollandalı Hans Eric Karreman
ANGOLA İÇ SAVAŞINDA BULUNDUM
Angola’da Hercules savaş uçağının sivil versiyonu ile uçtum bir dönem, iç savaş boyunca. 5 ay boyunca o savaşta yaşadım. Angola’dan önce Kızılhaç için uçuyorduk. Hercules, Stinger füzesiyle vuruldu ve düşürüldü. Daha sonra başka bir şirket geldi ve onların uçağı da düşürüldü. Dolayısıyla ben kötü durumlarda bulundum. Yazın yaşananlar zihinsel olarak etkiledi beni. Derinden üzüldüm çünkü bütün ülke acı çekti."
GİTMEMİZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Hem Hollanda hem ABD vatandaşı olan Hans Eric Karreman da,”Kendinizi güvende hissediyor musunuz ? ” şeklindeki sorumuza şu yanıtı verdi:
“Genel olarak ‘Evet’. Ancak olup bitene aldırmamak edemezsiniz. Ne yazık ki onarım yavaş ilerliyor ve sorunun nasıl çözüleceği hakkında bir fikrim yok. Büyük bir sorun, fakat zor olması yakın zamanda gitmemizi gerektirdiğini düşünmüyorum. Bence birkaç yıl daha Türkiye için problem olacak. Ben burada yeniyim, THY’de 1.5 yıldan beri çalışıyorum. Daha önce Libya’da uçtum, darbe sırasında oradaydım. Bu tecrübeyi ikinci kez yaşadım. Tabi hoş bir durum değil. Bence darbe terörden daha dramatik. Sadece benim için değil, özellikle Türk halkı için.
TERÖR HER YERDE VAR
Bütün terör eylemleri kötü. Biz bunları Paris’te, Brüksel’de, ABD’de, her yerde görüyoruz. Sadece Türkiye’de değil. Ancak darbe Türkiye’de idi. Bu insanlarda sıkıntı yaratıyor, kimin ne yaptığını bilmiyorsun. Bence bu en büyük olumsuzluk, bütün diğerlerini toplamından fazla. Gazeteleri okuyamadığımız için gerçekten ne olup bittiğini bilemiyoruz. Türk meslektaşlarımız anlatmaya çalışıyor ama her gün bir şeyler oluyor ve gündem değişiyor. Bu beni endişelendiriyor ve korkutuyor. Türkiye’nin geleceği, ekonomik geleceği ki bu bize de etki ediyor, tabi ki en fazla Türk insanını etkiliyor.
TÜRKİYE’DEKİ İZLENİMLERİM ÇOK OLUMLU
Türkiye’deki izlenimlerim çok olumlu. Daha önce yaşadığım yerlerde hiç Türk arkadaşım olmamıştı. Ama burada gördüğüm her şeyden olumlu yönde etkilendim. Örneğin bu havalimanı bu kadar fazla uçak trafiği için dizayn edilmemiş. Boeing 777 gibi bir uçak körükte değil de, uzakta park edilmiş olsun. Herkes otobüsle gelmek zorunda. Diyorsunuz ki, ‘bu uçak yetişmez, kalkmaz’. Ama her zaman yetişiyor ve uçak zamanında havalanıyor. Bu inanılmaz. Kaos gibi gözüküyor ama bu organize edilen bir kaos. Görevliler gelip size ‘tamam kaptan, kalkmaya hazırız’ diyor. ‘Ne ? Nasıl oldu ! ‘ Bu inanılmaz. “
BEN TÜRKİYE’DE MUTLUYUM
Hollandalı pilot, “Türkiye’den ayrılmanın vakti geldi diyerek Ortadoğulu havayolu şirketlerine geçmeyi düşünüyor musunuz?“ şeklindeki sorumuz üzerine de, “Bu şirketler iyi şirketler. THY’den daha fazla maaş öneriyorlar. Fakat, durum herkes için değişir. Mesela David, ailesinin Kanada’da yaşadığından söz etti. Eğer Ortadoğu’daki havayollarından birinde çalışıyorsanız oraya gitmek zorundasınız. Doha, Dubai veya Abu Dabi’ye gitmek zorundasınız. Bu yerler güzel ama aileniz de orada yaşamak zorunda. Diğer seçenek ailenizi görememek. Aile sahibi olan daha yaşlı pilotlar gitme konusunda daha zor karar veriyor. Kariyer yapmak isteyen gençler farklı düşünebilir. Şu anda Türkiye’deki durum biraz belirsiz, bu birincisi. İkincisi, daha yüksek maaş ve kariyer yapmak için daha fazla fırsat sunabilir. Ancak ben burada mutluyum.“ yanıtını verdi.
45 DERECEDE NE YAPILABİLİR
David Lindsay Guenette ise, “Gençler bana soruyorlar gitmeli miyim ? diye. Eğer Abu Dabi veya Dubai’yi sevmiyorsanız, gitmeyin diyorum. Avustralya’dan, Kanada’dan tanıdıklarım var, Dubai’yi seviyorlar. Bu onlar için iyi. Onları kıskanıyordum, keşke ben de sevebilseydim. Ama ben sevemedim. Eğer reenkarnasyona inanıyorsanız ve dünyaya tekrar geleceğinize inanıyorsanız bir hayatınızı Dubai’de yaşayın. Ama reenkarnasyona inanmıyorsanız, bir hayatınız var. Sadece güzel bir işiniz var diye 20 veya 25 sene sevmediğiniz bir yerde geçirmek ister misiniz? Gençlere bunu anlatıyorum. Bu havayollarına gidenler emekli olana kadar orada çalışacaklarını mı sanıyorlar? Emin olunuz ki, 40’lı veya 50’li yaşlara geldiğinizde işinizi değiştirmeyi deneyeceksiniz. Tam da benim yaptığım gibi. İşiniz hayatınızdaki en önemli şey olmayacak. Sevmediğiniz bir yerde yaşıyorsanız istediğiniz hayatı yaşayamayacaksınız, hayatınız sınırlandırılmış olacak. 45 derecede ne yapabilirim Dubai’de? Alış-veriş merkezine gitmek zorundayım her gün.
GİDENLER PİŞMAN
Emirates’te ilk uçuşunu yapan bir ikinci pilotla tanıştım, ‘Ben Dubai’yi seviyorum. Burada her şey çok güzel ‘diyen. 6 ay sonra tekrar karşılaştık. ‘Ben gidiyorum’ dedi. 32-33 yaşında genç pilotlara ‘65’e kadar orada mı uçmak istiyorsunuz ? Eğer istemiyorsanız o zaman neden gidiyorsunuz? diyorum. Alman ikiz kız kardeşler vardı THY’de, Boeing 777’de ikinci pilot olarak uçuyorlardı. Kızlardan birinin erkek arkadaşı ki o da Boeing 777’de uçuyordu, onları Emirates’e gitmeleri için ikna etmeye çalıştı.Sonuçta kız kardeşlerden biri erkek arkadaşıyla birlikte THY’den ayrıldı ve Emirates’e gitti. 1 seneye kalmadan pişman olmuş. Kızkardeşine ‘Nasıl, kardeşin mutlu mu ? diye sordum. Cevabı ‘hayır’ oldu” şeklinde konuştu.
Süleyman ŞEN-Airkule.com-ÖZEL