"İzmir'e bir indim ki, olmaz böyle şey.. İzmir Vali Yardımcısı Ömer Karaman orda.. Hava Limanı Baş Müdürü Erdal Çavuşoğlu orda.. Ege TV kameraları orda.. Yeni Asır ekibi orda.. Orda dediğim uçağın kapısı..
Hani "Bu nasıl havalimanı.. Uçaktan inen eli bagajlı yolcuyu merdivenlerden indiriyorlar. Yaşlısı, hastası, sakatı, hamilesi, çocuğu var" diye..
Yazıdan sonra İzmir'e ilk gelişim. Beni orda karşılayıp gösterecekler, anlatacaklar neler hemen yapılmış, neler yapılacak?.
Bir defa acil önlemler.. Her uçağı meydan görevlileri kapıda karşılıyor, yardıma muhtaç insanlara her türlü kolaylığı sağlamak üzere.. Merdiven inemeyecekse, ara kapıdan "Gidiş" salonuna alınıyor, düz ayak.. Ordan asansörle bagaj alma salonuna iniyor, yani merdiven yok. Şimdilik bu, ama esas önlem başka..
Sonra merdivenlere gittik. Orada tespit çalışmaları başlamış.. Uygunluğa göre, rampa veya yürüyen merdiven yapılacak ve bagajı ele alma mecburiyeti kalkacak.
İzmirlileri kıskandım bir kez daha.. Kentine ve kentlisine sahip bir valileri var. Bir gazeteleri var. Bir televizyonları var. Burada sorunlar sürüncemede kalmaz..
Ne mutlu onlara.. "