Bugün Gazetesi yazarlarından Toktamış Ateş, bugünkü yazısında THY için çok ağır bir yazı kaleme almış. İşte Toktamış Hoca’yı sinirlendiren olay ve sert yazısı:
THY KEPAZELİĞİ
Sayın Ulaştırma Bakanımız ve THY ilgilileri, ne denli esip gürleseler de; Türk Havayolları, bir "minibüs yazıhanesinin" bile çok gerisinde işliyor.
Biraz aşağıda sizlerle paylaşacağım olayı anlattığım arkadaşlarım, kulaklarına inanamadılar. Fakat, "Halkla İlişkilerden" gelen yazıyı gösterdiğimde; tek kelime ile, şaşkına döndüler. Böyle ilkel bir havayolu şirketine, Afrika kabilelerinde bile rastlayamazsınız. Bu köşeyi, kendi sorunlarımla işgal etmeme ilkem var. Fakat yeğenimin yaşadığı rezillik; herkesin yaşabileceği bir rezillik olduğu için, bu meseleyi "özel meselem" olarak değerlendirmiyorum. Aklı olan ve kendine saygısı olan insanlar THY denilen bu kepaze şirketi kullanmasın. Son pişmanlık fayda etmez...
Aralarında, yeğenim Ahmet Emre Ateş'in de bulunduğu bir grup akademisyen; geçtiğimiz ay, Girne Amerikan Üniversitesi'nde yapılan bir toplantıya katıldılar. 16 Mayıs 2008 Cuma sabahı, genel grup halinde dönüş için Ercan Havaalanı'na geldiklerinde; yeğenimin biletinin, akşam uçuşuna aktarıldığını öğreniyorlar. Gruptan biri, böyle bir talepte bulunmuş; ama yeğenimin, böyle bir talebi yok.
Ancak ne denli ısrar ederse etsin; THY ilgilileri, "Nuh diyor, peygamber demiyor." Konuyu, İstanbul'da halledebileceğini düşünen yeğenim de üstelik "koltuk farkı" ödeyerek, yeni bir bilet alıyor ve uçağa biniyor. İstanbul'a dönünce, Müşteri İlişkileri Müdürlüğü'ne, (ilgili makama yazarak), durumu anlatıyor ve hem olayın nedenini ve hem de bilet parasının iadesini talep ediyor. Ancak 4 Haziran'da komik bir yanıt geliyor. 282079 sayıyla gelen yazı tam bir "çorba..." Utanmadan, işi boğuntuya getirmek istiyorlar. Tek kelimesine dokunmadan ve tek kelime eklemeden, gelen yazıdan bir bölüm aktarıyorum:
"... İlgili ünite ile görüşülmüş olup, rezervasyonunuzun TKI263 seferine değiştirilmek üzere bir bayanın ofisi aradığı, personelin aynı pnr'da kayıtlı diğer yolcu Sn. Birsen Öz için değişiklik talebi olup olmadığını sorduğu ve arayan kişinin Sn Birsen Örs için de değişiklik talep ettiğini belirttiği, personelin sınıf farkından dolayı ücret farkı ödemesi gerektiğini ünitemize iletilmiş olup, bahse konu personel tarafınızı aradığında, rezervasyon değişikliğini Sn. Birsen Öz'ün yaptığı bilgisini verdiğiniz..."
Allah aşkına, bu yazılanlardan bir anlam çıkıyor mu? Biraz aşağıda da şu satırlar var: "Birsen Hanım'ın kendi rezervasyonunun değiştirilmesi için arkadaşının tanıdığı vasıtasıyla işlem yaptırdığını, ancak değişikliği yaptıran kişiyi tanımadığını belirttiği ünitemize iletilmiştir."
Öyle işlem mi olur? Eğer bir yolcu rezervasyonunu ertelemişse, bu türden bir itirazına karşı, "size şu gün ve şu saatte ertelemeyi yapmışsınız" denir. Lafı dolandırmak neden? Ben gene de, Türk Hava Yolları'nı ciddi bir kurum sandığımdan, halkla ilişkileri arayarak durumu anlattım. Nispeten nazik olan Burcu Yaycı, Arzu Gökgöz hanıma havale etti. Durumu bir de ona anlatarak, gönderdikleri yazıyı kabul etmediğini ifade ettim. "Yeniden soralım, size haber veririz" dediler.
Fakat 15-20 gün aramayınca; 24 Haziran'da, bu kez doğrudan Aruz Gökgöz hanımı aradım. "Sizin talebiniz kabul edilmiyor. 23 Haziran'da e-mail'le gönderdik" dediler. (Şimdiye kadar almadık.) "Lütfen okur musunuz?" diye rica ettim. Okudular. Kendi ifadelerine göre, "Kimliğini açıklamaktan imtina eden bir hanım" aramış ve bunu gerçekleştirmiş.
"Kimliğini açıklamaktan imtina eden bir hanımın ifadesini nasıl kabul edersiniz?" diye sorduğumda; Arzu hanım iyice terbiyesizleşti ve "Zaten size okumamam gerekirdi" diyerek, bu hanımın kim olduğunu bulma işinin, bizim işimiz olduğunu söyledi. Yani, utanmazlık artık diz boyu...
Ben gene de THY'nin ulusal bir havayolu olduğunu ve "bayrak taşıdığını" sandığım için; son bir kez daha arayarak, "sorumlu biriyle" görüşmek istedim. Halkla İlişkiler Müdürü (sanıyorum Mehmet Bey), bir cenaze nedeniyle gelemiyormuş. Bu kez Yasemen hanım adında bir hanımla muhatap oldum. Beni, gene Arzu hanıma aktarmak isteyince, ben bu hanımın saygısızlığından da şikayetçi olduğumu söyledim ve THY'nin bayrak değil, masa örtüsü taşımaya bile layık olmadığını dile getirdim. Ve tabii, telefonu kapattım.
Aklınızda olsun. THY'de rezervasyonunuz, "kimliğini açıklamaktan imtina eden" biri tarafından iptal edilebilir ve "kim olduğunu siz bulun" diyebilirler. Bir başka havayolunda böyle bir kepazelik olsa, bir demet çiçekle birlikte gelir ve özür dilerler. Bunun adı, "ulusal havayolu" ve bayrak taşıyor... Yazıklar olsun...
Toktamış ATEŞ-BUGÜN