THY’Yİ BEKLEYEN TEHLİKELER
Son zamanlarda THY'nin ne kadar büyüdüğü ve başarılı olduğuna dair haberleri pek sık izler olduk. Ancak bazı hususların altını çizmek gerektiğini köşemizde yazmıştık. Bunların başında hızlı büyümenin yan etkileri geliyor.
THY, başta CEO'ları Temel Kotil olmak üzere hedeflerinin Avrupa'da ilk beşe girmek olduğunun altını çiziyor. DMH (Düşük Maliyetli Havayolu) kimliğindeki Ryanair, Easyjet ve AirBerlin'i bir kenara koyarsak, 2010 yılında şu ana kadar taşınan yolcu sayısına göre THY Avrupa'da AirFrance-KLM, Lufthansa ve British Airways'ten sonra dördüncü sırada bulunuyor. Bu tabloya bakarak THY'yi takdir etmemek haksızlık olur. Milli havayolumuzu her zaman en yükseklerde görmek isterim, ancak bazı gerçekleri de göz ardı etmemek gerekiyor.
2008 itibarıyla ağırlığını hissettiren ekonomik resesyon özellikle bu yıl Avrupalı mega oyuncuları grev veya ihtimalleriyle yüzleştirdi. Lufthansa'da geçtiğimiz aylarda yaşanan kısa süreli eylem, AirFrance ve British Airways'in her an greve gitme olasılıkları sektörde endişe yaratıyor. İngiltere'de sorun şimdilik yargı yolu ile yatışmış görünse de, eylem olasılığı pek kolay yok olmayacak gibi. Lufthansa uçuş ekiplerinin gerçekleştirdikleri kısa süreli eylemin ana kaynağı ise son yıllardaki agresif büyümeleri olarak gösterilebilir. Zira Lufthansa DMH iş planlı havayolları ile daha etkin rekabet edebilmek adına Avrupa'da Lufthansa Italia gibi DMH'ler kurdu veya başka havayolları ile ortaklıklara gitti. Tıpkı THY'nin AirBosna'ya ortak olması ve Anadolujet gibi bir DMH markası yaratması gibi. Ancak Lufthansa'nın THY'den farkı, aynı zamanda ölçeğini ikiye katlamıyor olması idi.
Tolga Turgut’un yazısının devamı için;
http://www.aksam.com.tr/2010/05/23/yazar/17538/tolga_turgut/thy_yi_bekleyen_tehlikeler.html