Ayşe Ebru Sezginer, Türk Hava Yolları'nda görev yapan 13 kadın pilottan biri. Boeing 737 tipi uçaklarda "first officer" yani ikinci pilot olarak uçuyor. Türk Hava Kuvvetleri'nden 2006 yılının Şubat ayında emekli olan Ayşe Ebru Sezginer'in eşi yüzbaşı Akgün Sezginer, Türk Yıldızları'nın gözde pilotlarındandı. Dokuz yıllık evlilerdi ve 5 yaşında bir erkek çocukları vardı. Akgün Sezginer, aynı yılın Temmuz ayında bir eğitim uçuşu sırasında kumanda arızası nedeniyle Konya'da düşen F-5 uçağında şehit oldu. Ancak bu büyük acı bile Ayşe Ebru Sezginer'i uçuş sevdasından vazgeçiremedi. Eşini toprağa verdikten 10 gün sonra Sezginer, özel bir havayolu şirketi için yine göklerdeydi:
"Asker kökenliyim. Pilotluğa adım atarken şehit olabileceğimi biliyordum. Hava Kuvvetleri'nde filomuzdan biri şehit olduğunda bile uçuşu durdurmaz, bir an önce uçuşa başlarız. Kemik kırıldığında bile sıcağı sıcağına sarmak gerekir. Duygular insanın içine tam oturmadan müdahale edebilmek için böyle bir gelenek oluşturmuşlar. O dönemde Atlas Jet'te görev yapıyordum. Hava Kuvvetleri'nden gelen pilotlar beni yeniden uçmam konusunda cesaretlendirdi. Sekiz yaşında bir oğlum var ve onun geleceğini kurmak için çalışmak zorundayım."
Sezginer, pilot oluşunu ise "biraz şans, biraz tesadüf"le açıklıyor: "Hava Harp Okulu'na girmem tesadüf oldu. ÖSS sınava Balıkesir, Burhaniye'de girmiştim. Belli bir puanı aşınca evime Hava Harp Okulu'ndan bir broşür geldi. Çok güzeldi. 'Gidip bir göreyim' dedim. İstanbul'da okulun kapısından girdiğimde sınavlara girmeye karar vermiştim. Seçim aşamalarını geçtikten sonra Yalova'da öğrenci seçme uçuşlarına gittim. Hayatımın gelişiminde şans faktörünün etkisine inanıyorum. 400 kadın adaydık ve sonra kendimi yemin ederken buldum."
Hava Harp Okulu sınavlarını 1992'de kazanan, 1996'da "pilot teğmen" olarak mezun olan Sezginer, Çiğli Uçuş Okulu'nda T-37 ve T-38 uçaklarında 250 saat uçtu, 11 yıl F-5 savaş uçağı kullandı. Konya 3. Ana Jet Üssü'nde F-5 uçaklarında Harp Hazırlığına Geçiş Eğitimi alan Sezginer, 133. Filo'da 8 yıl "kol uçuşu" yaptı. Bugün hayatının en büyük mutluluklarından birini "pilotluk mesleğini seçmiş olmak"la açıklıyor ve ekliyor: "Mesleki tatmin için, mesleğin kişinin yaradılışına ve yeteneklerine uygun olması gerekir. Bu iş gönülden yapılmalıdır. Bu mesleği ancak 'Kendimi mesleğime adıyorum' diyebilecekler yapabilir. Ve ben iyi ki pilot olmuşum."
Gökhan ARTAN/HABERTÜRK