Alaturka güvenlik
Havaalanlarında günübirlik herkesin dikkatini çeken komediyi gazeteci Mine Kılıç arkadaşımızın kaleminden aktaralım:
“Ankara’ya gitmek üzere İstanbul Atatürk Havalimanı’na girdim. Güvenlikten geçerken (iki kez... Biri girişte diğeri uçağa binmek için) ceketimi çıkarmam istendi. İkinci geçişte istek üzerine hem ceketimi hem çizmemi çıkardım. Ankara’dan aynı gün Adana’ya gidecektim. Esenboğa’da uçağa hem ceketimi hem çizmemi çıkarıp girerken türbanlı ve pardösülü iki hanım yanımdan geçip gittiler. Arama yapan kadın görevliye “Neden ben ceketimi çıkarmak zorundayım da hanımefendiler çıkarmıyor?” diye sordum. “Alarm çalsaydı çıkarırlardı” dedi. “Ama ben alarm çalmadan çıkardım, bu durumda onların da çıkarması gerekir” dedim. Yanıt alamadım. O sırada bir başka pardösülü hanım geçerken alarm öttü. Bu defa da el dedektörüyle üstünü arayıp geçirdiler. Bazı türbanlı hanımların kafalarındaki metal tokalar ötüyordu. O tokalar da çıkarılmadı (oysa saat, kolye, küpe çıkarılıyor). Alaturka güvenlik de böyle oluyor...”