Milliyet Gazetesi yazarı Can Dündar, Anadolujet ile ilgili çok ağır bir yazı kaleme almış. Dündar’ın yazdıkları uzun süre tartışılacağa benziyor.
İşte Dündar’ın yazısı…
Ana-Dolmuş Jet
25 Nisan Cuma akşamı... Ankara havalimanı... Bir grup çocuk, başlarında hocalarıyla 20.00 uçağıyla Adana’ya gidiyor. Aileleri alandan yolcu ediyor.
Aradan 1.5 saat geçiyor, çocuklardan haber yok. Cep telefonları kapalı... Aileler telaşlanıyor.
Nice sonra telefon geliyor:
“Hâlâ Ankara’dayız. Uçakta arıza varmış. Bizi uçağın içinde 1,5 saat beklettiler.”
Aileler endişeyle yeniden havalimanına koşturuyor.
Yolcular isyanda; bir açıklama bile yapılmadığından uçağın içinde tartışmalar, protestolar yaşanmış, sinirler gergin...
22.00’de yolcular yeni bir uçağa naklediliyor.
* * *
Aynı gece...
İzmir oda başkanları Ankara’da Cumhurbaşkanı ile yaptıkları görüşmeden dönüyorlar. Ankara-İzmir uçağı dolu olduğundan İstanbul üzerinden uçacaklar.
Fakat ne mümkün...
23.05’te İstanbul’dan kalkması gereken uçak kalkamıyor. Sorunca, 5 kişilik yer için mükerrer bilet satıldığını öğreniyorlar. “Yer hizmetlerinin hatası” deniyor. Ekipler gelip gidiyor. İş uzadıkça uzuyor. Oysa önde boş koltuklar var. Mükerrer yolcuları oraya alamıyorlar. “Bekleyeceksiniz” diyorlar.
Yolcular 1 saat 45 dakika bekletiliyor. Sızlanmalar başlayınca pilot “radar sistemindeki bakım çalışmaları ve yer hizmetlerindeki sorunlar nedeniyle” kalkamadıklarını söylüyor.
* * *
Yine aynı gece...
21.45 Ankara-İzmir uçağı yolcuları “Anadolu Jet” bankosunun başında... Tecrübesiz yer görevlisi, başına yığılan yolculara, uçtukça mil kazandıran kartların bundan böyle (Ankara-İstanbul ve yurtdışı uçuşlar dışında) geçerli olmayacağını bildiriyor.
Uçağa binenler tam bir dolmuş görüntüsüyle karşılaşıyor.
Koltuklar sıkıştırılmış. Yolcular üst üste... Koltuk üstü dolaplara sığmayan el bagajları koridorlarda...
Uçak kalkınca, yolculara “bir su, bir kek”ten ibaret ikram yapılıyor. Hostesler mahcup...
İnen yolcuların bir kısmı, farklı nedenlerle şikâyete koşuyor.
Kimi 199 YTL’den almış biletini, kimi 54’ten...
Yer görevlileri hem hak veriyor, hem dert anlatıyor:
“Erken davrananlar ucuza alıyor; son anda binenler pahalıya... Artık böyle...”
* * *
Yaşanan karmaşanın nedeni, Türk Hava Yolları’nın 23 Nisan’da devreye soktuğu bir “yavru” marka:
“Anadolu Jet”...
THY, ucuza yolcu taşıyan özel taşıma şirketleriyle rekabet için Ankara merkezli iç hat uçuşlarında fiyat indirdi.
Yeni fiyat inanılmaz: 29 YTL...
Uçağın bir lüks olmaktan çıkarılması ve Anadolu insanına ucuza uçma imkânı yaratılması olumlu tabii...
Ancak maliyetlerin kat be kat arttığı bir dönemde fiyatların bu kadar düşmesi, “Rekabet yokken amma da kazık yiyormuşuz”u düşündürüyor.
Daha kötüsü ise THY’nin “Uçağa daha çok koltuk sıkıştır, daha az ikram yap, oradan kazandığın parayla daha çok yolcu uçur” politikasıyla kaliteli hizmetten vazgeçmesi... Çıtanın üstünde değil, altında rekabete girmesi...
Üstelik “Biraz fazla vereyim, daha rahat gideyim” deme imkânı da yok; Ankara’dan “dolmuş jet” dışında uçuş yok çünkü...
* * *
Tatsız bir ihtimal daha var:
Hizmetteki tasarrufun ve yer hizmetlerinde ilk günlerde yaşanan zaafın, yarın bakımda da kendini göstermesi...
Bu sorularla yola çıkan “prematüre yavru”nun ilk gün bilançosu şu:
THY, Anadolu Jet’le yolcu artırsa da irtifa kaybediyor.
Fiyatlarda iniş için alçalmaya başlıyor.
Kemerleri bağlasak iyi olacak.