THY bundan iki yıl önce çalışanların kılık kıyafetiyle ilgili mevzuat değişikliğine gitti ve başörtülü elemanların örtülerini çıkarmadan çalışacakları bir ortam oluşturdu ardından da başörtülü eleman almaya başladığını duyurdu. Bir yandan başörtülü elemanlara kapısını açarken diğer yandan da alkol yasağıyla gündeme gelen THY, modacı Dilek Hanif'e hazırlattığı kıyafetlerle de uzun süre konuşuldu.
Topçu, Dilek Hanif ile çalışmalara devam ettiklerini ifade ederken, başörtülü eleman almaya da uçuşlarda alkol servisi yapmaya da devam edeceklerini söylüyor.
Topçu Yeni Şafak Gazetesi’nden Emeti Saruhan’a verdiği röportajda THY ile ilgili tartışılan konuları değerlendirdi
Türk Hava Yolları'nda 2010 yılından önce başörtülü çalışan yoktu. Bunun sebebi şirketin başörtülü çalışan tercih etmemesi miydi, kanuni engeller miydi, yoksa başvuru olmaması mıydı?
Türk Hava Yolları'nda başörtülü çalışan istihdam edilmesinde 2010 yılının özel bir önemi yok. Ki daha önceki yıllarda da herhangi bir kanuni engel yoktu. Bu açıdan Türk Hava Yolları olarak bizim başörtülü çalışan tercih etmemiz gibi bir durum da söz konusu değildi. Konu gündeme gelmediği için herhangi bir değerlendirme de olmadı. Belki de gecikilmiş bir uygulama. Büyümemizle birlikte yeni personel ihtiyacı doğduğu bir dönemde başörtülü adaylardan gelen başvurular da artınca değerlendirdik ve işe aldık. Normal prosedürler içerisinde yapılan uygulamalar.
Peki, Türk Hava Yolları 26 Kasım 2010 tarihinde yayınlanan genelgede üniforma giyme zorunluluğu bulunmayan çalışanlarla ilgili kurallarda 'Görev mahallinde saçlar daima açık, düzgün taranmış veya toplanmış olacaktır' ifadesi çıkarıldı. Bu genelge değişikliğinden sonra başörtüsüyle çalışmak için başvuran ya da THY'de çalışmakta olan personelden başörtüsü takmaya başlayan oldu mu?
Mevzuat değişiklikleri gelen talepler ve şirketin daha verimli çalışması için yapılan rutin değişikliklerdir. Yani bir iç mevzuat değişikliği. Yönetim olarak önümüze başörtülü personel adayları geldiğinde iç düzenlemelerimizde bunun önünde engel oluşturabilecek kurallar var mı diye baktık. Gerekli görülen değişiklikleri yaptık. Bu mevzuat revize edildikten sonra mevcut çalışanlardan da başörtü olarak işe gelenler olduğunu gördük. Burada önemli olan herkese bu anlamda istediği hakkın tanınmış olmasıdır, bunu yaptığımız için memnunum. Bizim açımızdan önemli olan her personelin yaptığı işin hakkını vermesidir.
BAŞÖRTÜDEN RAHATSIZ OLAN KÖTÜ NİYETLİDİR
Geçtiğimiz yılın son aylarında iki başörtülü TGS çalışanı medyada kamuoyuna 'şikayet etme' tarzında haber oldu. Sizce hala başörtüye böyle tepkiler verilmesinin sebebi nedir. Henüz normalleşme sağlanmadı mı?
Türk Hava Yolları olarak çok göz önünde olan bir markayız. Kamuoyu tarafından ilgiyle takip ediliyoruz. Hakkında medyada en çok haber çıkan şirketiz. Her hareketimiz ses getiriyor. Doğal olarak böyle haberler de çıkacaktır. Şirket içinde çalışanlar arasında iletişim sorunu yok, biz kendi içimizde normalleşmeyi çoktan sağladık. Zaten bunu normalin dışında bir durum olarak görmek anlaşılır bir yaklaşım değil.
Başörtülü çalışanlarınız THY'nin hizmet kalitesini olumlu ya da olumsuz yönde etkiliyor mu?
Ailemize katacağımız tüm çalışanları iyi bir değerlendirme sürecinden geçiriyoruz. Binlerce başvuru arasından en iyi adayları özenle seçiyoruz. THY'nin başarılarına olumlu etkileri oluyor mu sorusuna da diğer çalışanlar gibi evet diyebilirim, daha fazla veya daha az değil. Bunun hiç kimse için memnuniyetsizlik yarattığını da düşünmüyorum, bundan memnuniyetsizlik duyan varsa ya kötü niyetlidir ya da kişisel gelişimini tamamlamamıştır. Aslında başörtülü olanlar ve olmayanlar şeklinde yaklaşmak ayrımcılığın ta kendisi oluyor. Diğer taraftan başarılarımıza ve büyümemize odaklanmamız gerekirken halen bu meselenin gündeme gelmesi zamanımızı ve enerjimizi boş yere harcamak oluyor. Ki bu konudaki hiç bir polemiğin içinde değiliz. Biz, Türk Hava Yolları'nı başarıya taşımanın peşindeyiz. Tüm çalışanlarımızın da hedefinin bu olduğunu düşünüyorum.
Emeti Saruhan’ın röportajı için TIKLAYINIZ…