İşte Yalçın Bayer'in çok önemli soruları içeren bugünkü yazısı:
THY'deki oylama ne anlama geliyor ?
THY’deki grev oylamasında, aynı seçim sonuçlarına yakın sonuçlar çıktı; %46 hayır, %54 evet... Çalışanlarının %54’ünün yönetimi inandırıcı bulmayarak ve güvenmeyerek ’greve evet’ demesi sorunu daha da büyüterek içinden çıkılmaz hale getirdi.
THY yönetimi bundan sonra kendisine güvenmediğini oylarıyla belli eden bir personel yapısıyla nasıl çalışacak? THY’de bu tablonun çıkmasının en önemli sebebi üç başlılığa bağlanıyor. Deniliyor ki: "THY Yönetim Kurulu’nun tüm yetkilerini üstlenerek Candan Karlıtekin, Hamdi Topçu ve Temel Kotil’den oluşan İcra Kurulu, kurumda üç ayrı grubun oluşmasına sebep oldu. Personelle sağlıklı iletişim kurulamadı. THY Tanıtma ve Halkla ilişkiler Başkanı Hamdi Irmak’ın bulunduğu göreve tezat bir şekilde HAVA-İŞ Sendikası Başkanı’yla kurum için tekme-tokat kavga etmesi de sendika yönetimini grev yönünde teşvik etti. Bu oylamadan sonra THY yönetimi ile çalışan arasında ortaya çıkan güven bunalımı hizmetlere de yansıyacaktır. Personelin çok da fazla itibar etmediği sendikaya rağmen ’greve evet’ demesi THY yönetiminin iflası anlamına gelmiyor mu?"
Bunun dışında akla takılan sorular da var... Örneğin; hangi THY Yönetim Kurulu üyesinin Ataşehir Uphillcourt sitesinde aldığı dairesi bir yakınının üzerine tapu kaydı yaptırdı mı? Sendika ile ücret pazarlığı yapan THY yönetimi kendi ücretlerini açıklamaktan neden çekiniyor? En önemlisi de yeni hükümet kurulduğunda Erdoğan-Gül dengesi THY’ye nasıl yansıyacak?
Bu bakımdan THY’yi yakından izlemek gerekiyor.
Yalçın Bayer-Hürrriyet