THY’nin Londra–İstanbul seferini yapan Boeing 737-800 tipi uçağında yaşananlar bir internet sitesinde ‘akıllara durgunluk veren olay’ olarak haberleştirilmişti. Haberde pilotun ölümcül hata yaptığı ve basınçlandırmayı sağlayan pack’leri açmayı unuttuğu, bunun sonucunda da oksijen maskelerinin açıldığı belirtiliyordu. Haberde ayrıca bu tür durumlarda uçağın en yakın meydana inmemesi halinde alçak irtifada uçulması gerekirken, pilotun üç buçuk saatlik yolu nasıl geldiği, pilotun oksijenli bölge olan alçak irtifaya inip inmediği, alçak irtifada uçtu ise fazla yakıt yakacağından yakıt miktarını nasıl hesapladığı gibi sorular yöneltiliyordu.
Airkule.com bu soruların cevabını verirken, haberdeki bazı yanlışları da düzeltiyor.
Öncelikle Londra-İstanbul seferini yapan Boeing 737-800 uçağında pack’lerin açılması unutulmamış. Bu konudaki bilgiler sadece kuşkudan ibaret. Uçak havalanmadan önce 50 dakika yerde bekliyor. Pilotlar Uçuş Kontrol Kulesi’nden ‘Push back’ izni istiyor. Ancak kuleden ‘50 dakika sonra’ cevabını alıyor. Bu 50 dakikalık slot süresince uçağın kapıları kapalı ve pack’ler ‘on’da, yani açık pozisyonda. Pack’lerin kapalı olması durumunda 50 dakika gibi uzun bir sürede kabinde havasızlık oluşacağını belirten uzmanlar, olayın tam olarak anlaşılabilmesi için uçağın FDR incelemesinin beklenmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Londra’dan havalanan TK 1992 sefer sayılı uçağın pilotları kabin tazyik uyarısı, kabin basıncının düştüğü ikazını alır almaz düz uçuşa geçiyor. Başka bir ifadeyle tırmanış sırasında tırmanışı durduruyorlar. Bu esnada oksijen maskeleri düşüyor. Kokpit ekibi bu duruma engel olamıyor. Olay uçak 14 bin feet yükseklikteyken meydana geliyor, 35 bin feet değil. Pilotlar alternatif modlar deneyerek kabin basıncını sağladıktan sonra durum değerlendiriyor ve yakıtın yetebildiği en alçak irtifaya tırmanılarak İstanbul’a dönüş yapmaya karar veriyorlar. Dönüş sırasında ‘emergency’ (acil durum) oksijen sistemi kullanıldığı için kabin basıncı en küçük bir düşme olması ihtimaline karşı gecikmeden daha da aşağıya inmek üzere sürekli kontrol ediliyor. İstanbul’a sorunsuz inildikten sonra uçağı boşaltan yolcular uçuş ekibine teşekkür ediyor. Uçağın pilotları, alçak irtifadan yola devam kararını, yedek oksijen sisteminin kullanıldığının bilincinde veriyorlar. Yine de yaşanan olayın gerçek nedeni şu an incelemede olan FDR (Flight Data Recorder) incelemesinin ardından ortaya çıkacak. Uçak İstanbul Atatürk Havalimanı’na indiğinde yakıt depolarında 3 ton yakıt bulunduğu Airkule.com’a gelen bilgiler arasında.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz bazı havacılık uzmanları FDR incelemesinin beklenmeden bu tür pilotları suçlayıcı haberler yapmanın özellikle pilotları incitip, baskı altına aldığını belirttiler. Uzmanlar, bu tür baskıların pilotları hatalı ve sonuçları ölümcül olabilecek kararlar almaya itebileceği endişesi taşıdıklarını sözlerine eklediler.