iga-2024-3
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Osman Gazi Baykal [email protected]   
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
28 Eylül 2024 Cumartesi

Kanatlar, düşler uçuş ve gök

                bunlar yanında olduğu sürece

                tutamaz onu hiç kimse

                              Ratı Saxena

                             -----------

                Bulutlarla kaplı gökyüzünde

                Güneşi yiyor, ayı elimde tutuyorum.

                Yıldızlar maiyetim

                     Chogyam Trungpa

                              -----------

                biz kuşları yedik

                biz kuşları

                çok uzun zaman önce yedik

                biz kuşları

                halâ hayır deme

                gücümüz varken yedik

                      Margaret Atwood

                                -----------  

                Göklerde eriyip gitmek isterdim

               Yaşamın ışıklı ve dingin olduğu

                Sürekli ve huzur veren bir esriklikle

                Beyaz bulutlarda gezintilerin mutluluk verdiği

                Dante’nin yıldızlar arası yaşadığı yerlerde.

                Biliyorum, çünkü gördüm gözlerimle

                                                      José Martí

                                -----------

               Açılmaz fırtınasız

                Böylesine karanlık bir gökyüzü

                ...

              Esin rüzgârlar, esin!

                Yanaklarınız çatlayıncaya kadar üfürün! Kudurun! Esin!

                Seller, boşanın!

                Kuleleri, tepelerindeki fırıldaklara kadar sulara gömün!

                ...

                Siz ey gökler, kâinatı saran o korkunç gürlemelerinizle

                Yamyassı edin şu yuvarlak dünyayı!

                Tabiatın insan döken kalıplarını paramparça edin;

                Nankör insan üreten tohumları silip süpürün

                                        William Shakespeare (Kral Lear eserinden)

                              -----------

                Uçağımı San Diego’da yedi adam yaptı

                Dur durak demeden 24 saat çalışarak

                Birkaç metre çelik boru kullanarak

                Yaptıkları uçak beni koruyup kollayacak

                Onlar işlerini bitirdi. Şimdi ben devam etmeliyim kendi işime

Yalnız değilim. Sekiz adam, uçuyoruz hep birlikte

   Bertolt Brecht’in C. Lindbergh’in Atlantik uçuşu öncesiyle ilgili yazdıkları

                       

San Diego’da Ryan’da çalışan yoldaşlarıma söyleyin

İyi iş çıkartmışlar

Uçağım dayandı

Kusursuz iş yapmışlar

 Bertolt Brecht’in C. Lindbergh’in Atlantik uçuşu sonrasıyla ilgili yazdıkları

                                  -----------

Uçağım

Bu sabah erkenden, kalkmaya çalıştı

Sola keskin bir biçimde döndü

Döndü, sert bir şekilde döndü

O an, kendime dedim ki

Şimdi ölebilirim işte

Eğer insan ölmek zorundaysa, hızlı ölmek daha iyi

O kadar uzun, ızdırapla ve acıyla dolu bir gündü ki.

                     Hayashi Tadao (Kamikaze pilotu)

                           -----------

 Dönüp duran şu gökler

Koca bir fanusa benzer,

Evren de bir fân?stur,

Güneş ise lâmbası

Biz de gelip geçici

Şaşkın görüntüleriz.

      Ömer Hayyam

             -----------

İÇİNE DOĞMUŞ İRLANDALI TAYYARECİNİN

Biliyorum

Kaderim bekler beni

Yukarıda

Bulutların üzerinde bir yerde

Nefret ettiğimden değil savaşım

Ne de

Kol kanat germekteyim sevdiklerime

Kiltartan kavşağından geldim ben

Yoksuldur

Kiltartan’lı insanım

Ne kaybedecek bir şeyleri var

Ne de mutluluk bekler onları

İnanın

Ne hukuk

Ne de sorumluluktan savaşasım

Emretmedi ne bir kişi

Ne de çılgınlıklar bana

Beni

Bulutlarda bu heyecana sürükleyen

Sadece

Sadece biraz sevinç

Kafamda ölçüp biçip

Tarttığımda her şeyi

Ne kadar nefesim var tüketecek

Ne nefesler tüketmişim meğer ben dedim

Denk geldi

Bu yaşama

Bu ölüm

    W. Butler Yeats

          -----------

Gökteki bulutlara bir yoldaştınız

Dağları aşdınız, denizleri aşdınız

Nur ve hilâl gibi uçup taşdınız

En sonunda düşdünüz toprak üstüne

Tarihde bir altın yaprak üstüne

 

Ey Fethî, ey şehid gördü şu cihan

Öldüğü toprakda yeniden doğan

Kaçanlar önünde uçan kahraman!

Akdı mı kanların toprak üstüne

Tarihde bir şânlı yaprak üstüne

 

Vatanın ey Sadık sadığı şehid

Yükselmekle kıldın küfrânı tehdid

Çevreni imanlı eyledin teşdid

En sonunda düşdün toprak üstüne

Tarihde bir altın yaprak üstüne

 

Hamiyet ağlasın, şevket ağlasın

Sadık’la Fethi’ye millet ağlasın

Düştüler, gittiler toprak üstüne

Tarihde bir şanlı yaprak üstüne

1814 yılında Kastamonu Sultani’sinin birinci sınıfında öğrenci olan Menelaos Kozmidi beyin aktardığı şiir

                   -----------

Düştü ise “Fethi” gökten türaba

Uçsun hilâlle “Nuri” semaya

Gezsin dolaşsın “Salim” selamet

                                   Abidin Ege

                     -----------

Yavaştır yeryüzü gökyüzü

Daha hızlanmıyor daha çeksen

Sen ki milyarlarca gün yaşadın biliyorum

Saydıkları yıl 80

    Fazıl Hüsnü Dağlarca

                   -----------

burda deniz bitiyor

ve gökyüzü başlıyor

       Behçet Aysan

                -----------

Göğü kucaklayıp getirdim sana

Kokla açılırsın

   Arkadaş Z. Özger

           -----------

ve ne düşünür tayyare

 yalnız kaldığı zaman

              Nazlı Eray

                  -----------

Her şeyi eriten zaman

Yok edemedi o mavi duyguyu bir türlü

                                     Turgay Fişekçi

                   -----------

Nisan, akşamüstü

anlaşılmaz

gökten mi indiği yerden mi kalktığı

ağır ağır süzülen siyah bir nokta

her akşam ufukta

            sabit bir fikir

                     sessiz bir ısrar

                           

Vahşi bir kuş olmalı

belki kartal belki atmaca

            bak şahin de olabilir

dağıtır içine daldığı bulutları

o bulutlar ki kararsızlığımız

           içimizdeki ölüm karanlığı

           eflâtun saçakları suya sarkıyor

            kuytularda şimşekler

            yanmış kibrit kokusu

                                Attila İlhan

                            -----------

Havalandı uçtu gönlümün bazı

Bilece konalım uçmadan gel gel

                            Pir Sultan Abdal

                           -----------

Yükseklerden alçaklara indim ben

Felek sol kanadım kıralıdan beri

                         Pir Sultan Abdal

                         -----------

Kaplu kaplu bağalar

Kanatlanmış uçmağa

Kertenkele derilmiş

Diler Kırım geçmeğe

          Kaygusuz Abdal

             -----------

Hava gri

her şey siyahla beyaz arasında bocalıyor.

                                  Enis Batur

               -------------

 

 Fethi Bey’e

Aslan uçtu diye söylenir methi;

Bu kutsal toprağın çocuğu Fethi…

Kahrolur darbanla elbet her zaman

Olursa maksat ve bakış eğri;

Bak, Fethiye oldu sayende, Meğri

Kartalım! Gölgende hürdür vatan.

                      Behçet kemal Çağlar

                   -----------

Bir uçak sanki bin uçak

Bir gün öğleden sonra her gün öğleden sonra

                                               Edip Cansever

                    -----------

Apartmanlar arasında görünen gökyüzü

Seni eksilte eksilte yitirdik çoktan

Şimdi bir anıdır bulutların dizi dizi

Gelirler göçmen kuşlar gibi uzaktan

                        Nihat Ulvi Akgün

                      -----------

Dönersem aşağısı çok yüksek

Düşeceğim, nasılsa gördüm

Dünya beni sarsmazdı, sarmalamazdı, döndüm

Gök ağlıyordu, ben zülfünü ördüm

                                       Burhan Keskin

                        -----------

ne güzel ruhu var

yıldızlara çıkıp

çadır kuranların

             Murat Türk

                    -----------

Çok sevilince tanrı olmuşluğum vardır dedi güvercin

yükselirdim göz alabildiğince rüzgar yarenlik eder

bulutlar kanadımın rengini çalışırdı

aşağıda insanların kaplumbağalaşması

zaman dururdu sanki

              Fatih Taşdemir

                     -----------

Eskiden kuştum ben

Bir sabah uyandığımda uçmayı unuttum

                       Seyyidhan Kömürcü

                   -----------

843 Sefer Sayılı Uçak

Air France tam vaktinde kalktı

sabah Glasgow’da

yağmur yağıyordu,

ıslak parke taşları, karanlık evler,

duyup da zevk almadığım

İskoç kasveti…

Şimdi on bin metrede

kanatlarımız pırıl pırıl,

İngiltere sessiz, yeşil, güneşli

altımızda

önümde bir fincan kahveyle

taze bir croissant

ve elimde eski bir Chandler:

Elveda güzelim

     Şavkar Altıner

            -----------

Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm

Önce sesin gelir aklıma

Sonra cumartesi geceleri gelir

Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum

              Turgut Uyar (Senfoni şiirinden)

                     ----------- 

İkimiz birden sevinebiliriz

Göğe bakalım

Turgut Uyar (Göğe Bakma Durağı şiirinden)

                     -----------

            Perşembe

uygundur uçakların uçtuğu bugün

sonsuz bir karmaşanın üstünden

iplere asılı çocuk bezlerinin

iplere asılı kadın külotlarının

işçi tulumlarının

üstünden

cılız çocuklara havadan öğütler atarak

ve 60bin ila 70bin arasında bir sayıda

ölümler atarak

uygundur

yersiz bir hamaratlık, bir görev duygusu

bir sarı lâle kadar makbulse

akşamüstü bir kadına sunulan

uygundur uçakların uçtuğu.

Uçsunlar.

                         Turgut Uyar

                     -----------

Adımlarken Galata Kulesinin daracık basamaklarını

Uçup uçmayacağını bilmiyordu Hezârfen

Bir tek şeyden emindi yalnızca;

İnmeyecekti yürüyerek çıktığı merdivenden

                                                       Sunay Akın

                            -----------

Heykellere örnek olsa derim,

Eşsizdi başın, yüzün ve cismin.

Ömrün de zekâna benzeseydi,

Heykelleşecekti bir gün ismin.

Mahvolmada sevgiler, emeller,

Boşlukları görmedin ki dolsun.

Bir başka nasibi yoksa ruhun,

Allah derim, yazıklar olsun.

İbrahim Alaaddin Gövsa’nın plt. Müh. Salâhattin Alan’ın uçak kazasıyla ölümü üzerine yazdığı şiir (1938)   

                 -----------

Hadi takıl peşime

Uçulmayan gök kalmasın

Sonsuzu şaşırtalım

    Muzaffer Özdemir

                 -----------

En çok güz ayları ve yağmur yağınca

Alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda

…..

Behçet Necatigil (Solgun Bir Dokununca şiirinden)

                       -----------

Bir oyuncak… Sorun fakat değerini yapanlara

Gönüllerde yeri vardır modellerin jetler kadar

Yarın o da yükselecek havaları yara yara,

Gökyüzünde kaçışacak dört tarafa iri kuşlar

                                         Server Ziya Gürev

                            -----------

                 Origami

Geçiyor içimden

Çakırkeyif bir esintiyle

Denizin balkonunda

Kuşlarla uyumlu

Ömrü kısa kâğıt uçak

Kâğıt olsam

Katlansam sana

            Salih Mercanoğlu

                  -----------

   

bağrında yağmur taşıyan bir buluttunuz

dilerim gökyüzünden bir gün kovulursunuz

                                          Elif Durdu

                        -----------

               Oyuncak Uçak

Yeni yeni görün beni

Alışılmışlığım yok kulaklarımın

Bu sağduyunun cömertliği

Oyuncak uçaklar

                   uçuruyorum

                           gökyüzünde

                            Ercüment Uçarı

                        -----------

              İkaros’un Ölümü

Doğum çoğuldur, ölüm tekil

Mumdandı aç tutkumun kanatları

Uçuyorum sevinç içinde

Herkes işinde gücündeydi

Yok olmuş damlar ki unuttum

Ve güneşin basamağından döndüm geri,

Üfürü üfürü uçardı yalnızlık.

Zamansızlığın kanadı yalnızlık.

Hiç yıldız doğmadı ben gökte iken

Ne düşlediğimi unuttum.

Çift sürüyordu bir köylü iki büklüm

Kalkmak üzereydi ak bir gemi limandan

Denize düşeni kimse görmedi.

Herkes işinde gücündeydi

Ve acı çekmeği unuttum.

Belleğimde hâlâ gökyüzü dünya

Yüreğin yaban arısı yalnızlık

Yaşantısız daldı yalnızlık

Tükenmiş tutkumun neşeli ağırlığı

Göksel erincimi unuttum.

Ölmeden bütün sabahlarımı unuttum

Denize düşeni kimse görmedi

Gökten indiğimi kimse görmedi.

                      Melih Cevdet Anday

                            -----------

Uçmak uçmak uçmak

Ayrılmak.

Varmak.

Ayrılmadan kimseye.

Uçmak, uçmak, uçmak.

Kopmak dünyadan.

Tepeden bakmak

Denizlere, evlere, mezarlara.

Havada kalmak

Arkamda bıraktığım benle

İndiğimde beni karşılayacak

Ben arasında.

Uçmak, uçmak, uçmak.

Gidiş gelişlerin

Döner kapılarında

Merhabalar, vedalar,

Kalıplaşmış sarılmalar,

Arkamızı döner dönmez

Yüzümüzden kaybolan

Gözyaşlarıyla gülümsemeler.

Uçmak, uçmak, uçmak.

Havaalanı suratlarımızın

Duyarsız, duygusuz

Kendiliğindenliğinde,

Yüzlerin

Bana dokunmayın

Donukluğu.

Uçmak, uçmak, uçmak

En tepede, havada

Hiçbir şeysiz

Malsız, mülksüz, sıfatsız

Herkes kendi yerinde

Herkes sessiz

Kimsesiz.

Uçmak

Biraz da

En dipte

Mezarda olmak.

          Gündüz Vassaf (Yol Arkadaşım kitabından)

                        -----------

Gök diye bir şey vardı bir zaman

Sonsuz, engin mavi

Şimdi sünepe bulutların

Hasta köpekler gibi gezindiği

Ataol Behramoğlu (Kuşatma şiirinden)

                -----------

Kuş Uçsa Gölgesi Kalır

   Gülten Akın’ın şiir kitabının adı

                 -----------

Ruhta buluştuğunla

dünya gözüyle ayrı düşmek

sebepsiz, ölümsüz bölünmek

havaalanında kalmak gibi sanki

Acilen çıkış kapısına gelmem

rica olunmuş gibi

 

Reçel kavanozu misali gelen yolcudan, giden yolcuya

yaftalanmışım gibi

Sanki uçuşta süresiz gecikme

olmuş da kimseler özür dilememiş gibi

 

Yine kalabalıkların ortasındayım

Herkes herkesi itebilir

Çantaların böğre saplanma vaktidir

Kaç dilli anonslarda tek bir şey

anlaşılmaz

...

Sana kâinatı sunan var ya

Bak şimdi alçalmaya başladı

Omurgamı dik

kalbimi kapalı

duruma getirdim

ve giydim melamet hırkasını

 

Ne acı değil mi dön dolaş

Hep o aynı irtifa kaybı

    Karin Karakaşlı (İrtifa Kaybı isimli kitabındaki Sıfır Sefer Sayılı Uçuş şiirinden)

                              -----------

Tesadüf bu ya, aynı kol saatinde durmuşuz

Sen, sabaha karşı kalkan bir uçaksın

Ben, geçirmeye gelmesem seni iyi olacak limited şirketi

Sen nasılsa kanatlarını kopartıp attın,

 artık yalnız ellerinle uçacaksın

           küçük İskender (Sessizlik Bantı şiirinden)

                         -----------

Sonra çıktım evden yürüdüm yürüdüm yeryüzü bitti

Gördüğüm ilk bara girip dans etmeye başladım

Kanatlarım yoktu Uçmaya Çalıştım.. Öyle.. Dans ede ede..

Çırpına çırpına..

Puşttum önceleri. Kuş oldum sonra.

          Küçük İskender (Bu Defa Çok Fena kitabından)

                         -----------

Kurnaz zekâsını yeni sanatlara

Ve doğanın eserlerini geliştirmeye yöneltti.

Bir sıra tüyü düzenli biçimde dizdi.

Tüyler büyükten küçüğe sıralıydı.

Bir uçurumdaki çalılıkların yükseldikçe kalınlaşması

Veya köy flütünün farklı kamışlardan oluşması gibi.

Ortasında keten bir sicim.

Alt kökleri esnek balmumu birleştiriyordu.

Kanatları bitirince onları azıcık büktü

Ve ortaya kuşlarınki kadar güzel kanatlar çıktı.

Norman Foster – “Taking Flight” şiirinden (Daidalos’un oğlu Ikaros’la birlikte hapsedildiği labirentten kaçma girişimi)

 

****

Rüzgârı yaran çift kanatlı, güçlü beyaz uçak!

Kitty Hawk’taki Kill Devils

Hills’deki

Kum tepesinden havalandı ikiz Wright kardeşler.

Borayı büken Wright rüzgâr güreşçileri yönü buruna çevirdiler.

Sonra rüzgârın yamacından yana yatırdılar uçağı ve döndüler.

Kehanetlerle dolu metinlerden ne şifreler çıktı ortaya!

Yıldızlar arasında koşulacak yepyeni maratonlar!

Norman Foster- Building Sights: Boeing 747 (Wright kardeşlerin ilk uçuşunun anısına

*****

Uçuşlar uzadıkça

Wright kardeşlerin destekçileri arttı,

Girdikleri mahkemeler çoğaldı.

Geceleri, olmayan milyonları düşünmekten uykuları kaçtı

O milyonlar ki Kitty Hawk’ın sivrisineklerinden beterdi.

                                       Reyner Banham

 

****

                High Flight

Oh! I have slipped the surly bonds of Earth
And danced the skies on laughter-silvered wings;
Sunward I’ve climbed, and joined the tumbling mirth
of sun-split clouds, —and done a hundred things
You have not dreamed of—wheeled and soared and swung
High in the sunlit silence. Hov’ring there,
I’ve chased the shouting wind along, and flung
My eager craft through footless halls of air…

Up, up the long, delirious, burning blue
I’ve topped the wind-swept heights with easy grace
Where never lark nor ever eagle flew—
And, while with silent lifting mind I’ve trod
The high untrespassed sanctity of space,
Put out my hand, and touched the face of God.

 19 yaşındaki Kanadalı pilot John Gillespie’ın II.Dünya savaşında İngiltere’de ölmeden birkaç gün önce yazdığı şiir.

                                               ****

                Sevgim maviydi

Sığmadı

Taştı gökyüzüne

                     O.G.B.

 

Bir çift kanadım olsaydı

kızıl bulutlu ufkun ötesinden

yitip giderdim uzayda

- Ama buradayım.

                   O.G.B.

                                                    ****

İlgilenenler için İngilizce birkaç havacılık şiirinin isim ve yazarları:

*Courage: Amelia Earhart

*The Aeroplane: Gordon Boshell

*The Bombers: Sarah Churchill

*Battle of Britain: Cecil Day-Lewis

*Flying Crooked: Robert Graves

*History of the Airplane: Lawrence Ferlinghetti

 


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
Elf
1 Ekim 2024 Salı 09:42
Üç yazıda toplananlarla bir havacılık şiirleri antolojisi oluşturulabilir. Emeklerinize sağlık
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Muzaffer Çetingüç
30 Eylül 2024 Pazartesi 00:21
Evet, havacılığın rengi mavidir. "Sevgim maviydi, Sığmadı taştı gökyüzüne" derken şair yanınızı da görmüş olduk. Bu güzel derleme için teşekkürler.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İbrahim Köktener
PEGASUS’UN FARKI
İbrahim Köktener
Engin Aksüt
KOKPİTTE TEK PİLOT
Engin Aksüt
Osman Gazi Baykal
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
HAVACILIKTA YAPAY ZEKÂLAR
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
İFLAS EDİYORLAR
İSG CEO'SU İSTİFA ETTİ
THY'DE SEFER İPTALİ
İGA'DA 'ELBİSE-İ HÜMAYUN'
THY'DE 'YÜZ TANIMA' SİSTEMİ
CARGOJET UÇAĞI PİSTTEN ÇIKTI
THY'NİN YENİ SEYAHAT SETİ
İGA'DA SINIRSIZ ÜCRETSİZ İNTERNET
AIR INDIA VE VISTARA BİRLEŞTİ
İLK 'H145M' TESLİMATI YAPILDI
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Perşembe Cuma Cumartesi
24 / 28 °C 24 / 30 °C 23 / 29 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •Airbus
  •İstanbul Havalimanı
  •test
  •thy
  •TUSAŞ