ASALET
İki hafta önce iyi niyetle köşemde yazdığım, Türk Hava Yolları'nın Tanzanya hattı açılışı için gittiğimiz Zanzibar'daki bir otelde başımıza gelen hadise (bellboyun benim de aralarında bulunduğum üç kadın gazeteciye asılması), tahmin etmediğimiz boyutlarda büyüdü ve farklı yönlere saptırıldı. Kendim bile takip edemez oldum. THY gibi büyük bir kurumdan bağımsız gerçekleşen olayı, güzel ülkemin medyasının aksine, Tanzanya otoriteleri ciddi ele aldı ve işlemler başlattı.
Bu süreçte basında ve internet sitelerinde olay iradem dışında, konuya ilişkin sağlıklı bilgisi bulunmayan kişilerce, farklı yorumlarla verildi zaman zaman. Konunun daha fazla uzamamasını istiyorum. Üçümüzün de başına aynen yazdıklarım geldi. 'Şaka, taciz, asılma, kötü hareket, espri' gibi yorumlar göreceli olarak yapılabilir.
Ben rahatım, yazdıklarımın arkasındayım.
Ancak bu mevzuyu bahane ederek kişisel haklarıma saygısızlık yapıldığı durumlarda bir gerçeği artık paylaşmak durumundayım.
PLANLI YALANLAMA
18 Haziran tarihinde yazımın yayınlandığı ilk gün cep telefonuma kızlardan gelen bir mesajda aynen şöyle deniyor: "Gezideki herkes seni yalanlayacak!"
Ece Vahapoğlu’nun yazısının devamı için TIKLAYINIZ…