Bir A400M Airbus test uçağı 9 bin ile 11 bin metre irtifada bir ton İzlanda külünü atmosfere boşaltarak 2010 yılında meydana gelen volkanik patlamanın etkilerini yarattı. AVOID teknolojisi ile donatılmış ikinci Airbus test uçağı, A340-300, kül bulutuna doğru uçuşa geçti ve bulutu 60 km öteden tespit edip yoğunluğunu ölçmeyi başardı. Deney süresince ayrıca Düsseldorf Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’ne ait bir Diamond DA42 uçağı da kullanıldı. Bu küçük uçak kül bulutuna girerek daha sonradan AVOID’dan gelecek değerleri test etmek üzere kül yoğunluğunu ölçtü.
Test süresince oluşturulan kül bulutu 600-800 feet derinliğinde ve 2.8 km çapa sahipti. İlk başta kül bulutu çıplak gözle görülebilir düzeydeydi ancak kısa sürede dağıldı ve tespit etmek zorlaştı.
AVOID volkanik kül sensörü, kül bulutunu tespit etti ve yoğunluğunu ölçtü, öz kütle değerleri - 0.1 ila 1 g m-2 çıkarken yoğunluğu 100 ila 1000 µg m-3 çıktı. Bu değerler Nisan-Mayıs 2010’da Eyjafjallajökull kül krizinde var olan değerlerin sınırındaydı.
easyJet'in Mühendislik Direktörü Ian Davies konuyu şöyle değerlendirdi:
"İzlanda Volkanları’nın tehdidi devam ediyor ve bu nedenle de biz gerçekleştirdiğimiz eşsiz ve yenilikçi deneyin sonuçlarından oldukça mutluyuz. Bu konuya bir çözüm bulmak her zamankinden daha da önemli çünkü bir daha 2010 baharında yaşanan ve birçok uçak yolcusunun Avrupa’nın değişik köşelerinde mahsur kalmasına neden olan krizin tekrarlanmasını istemiyoruz. Bu test sürecini sonlandırmak ve ticari sertifikasyon yolunda önemli bir adımdı. easyJet bundan sonra entegre olmayan dış sistem üzerinde çalışacak ve 2014 sonuna kadar şu an filomuzda bulunan uçaklardan bazılarına sistemi yerleştirmeyi amaçlayacak.”
AVOID teknolojisini yaratan Dr. Fred Prata ise şu yorumda bulundu:
"Ekip eşsiz bilimsel ve mühendislik testi gerçekleştirdi ve AVOID sisteminin düşük yoğunluktaki kül miktarını tespit edebildiğini gösterdi. Bin kilogramlık külün küçük bir hava sahasına bırakılmasını, dört uçağın kontrolünü ve iki uçağın ölçümlerinin koordine etmek gibi görevleri içeren bu kompleks deneyin başarılı sonucu easyJet ve Airbus mühendislerinin yeteneklerinin bir göstergesidir ve endüstriye bilimle el ele çalışınca sorunların çözülebileceğini kanıtlamaktadır.”
Airbus Mühendislikten Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Charles Champion da, “40 yıldan uzun bir süre önce kurulduğu günden beri Airbus, tek başına ya da diğer organizasyonlarla işbirliğinde birçok test programı gerçekleştirmiştir. Bugün AVOID ile kül-tespit etme konseptinin çalışabileceğini kanıtlamak istedik ve başardık. Şimdi toplanan bütün bilgileri analiz edeceğiz. Ticari havacılığın volkanik küllerden büyük çapta etkilenmesini önleyecek bir buluşu gerçekleştirme aşamasındayız” dedi.
Düsseldorf Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden Profesör Konradin Weber ise, “Düsseldorf Uygulamalı Bilimler Üniversitesi volkanik kül bulutu araştırma uçuşları konusunda çok deneyimlidir. Bu deney süresince lazer tabanlı sensörler kullanarak direkt uçak içinde ölçümler gerçekleştirdik. Sensörler DA42 MPP uçağına yerleştirildi ve önceden ayarlayarak doğru ölçümleme yapılmasını sağladık. Ölçümlenen kül bulutu eş-zamanlı olarak uydu üzerinden AVOID sistemi ile donatılan A340 uçağına iletildi. Bu önemli ve yenilikçi kül bulutu deneyinde yer almak çok enteresan bir deneyimdi” diye konuştu.
İzlanda Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Magnús Tumi Gudmundsson’ın da dediği gibi bir başka İzlanda volkan patlaması riski devam ediyor. Gudmundsson, “İzlanda’da volkanik patlamalar ortalama olarak her beş yılda bir kere gerçekleşir. Rüzgar kuzeybatıdan estiği zaman küller Avrupa’ya doğru savrulmaya başlar tıpkı 2010 yılında Eyjafjallajökull’da olduğu gibi. 1970’ten 2010’a kadar gerçekleşen 7 patlamada bunun yaşanmaması tamamen tesadüftü çünkü güneyli rüzgarlar külü Avrupa’dan uzak tutuyordu. İzlanda’nın en aktif yanardağlarından ikisi olan Hekla ve Katla’nın uzun süren sessizlikleri göz önüne alındığında herhangi birinde bir patlama olması muhtemel. Bir sonraki patlamanın ne zaman ve nerede olacağını tahmin etmek mümkün değil ama kesin olan patlamanın yaşanacağı.”
100 BİNDEN FAZLA UÇUŞ İPTAL EDİLDİ
15-21 Nisan 2010 süresinde Avrupa hava sahasında beklenmedik ve benzeri görülmemiş bir kapanma meydana geldi. Bu sürede yüzde 80 daha az uçuş gerçekleştirildi ve toplamda 100 binden fazla uçuş iptal edildi. Hava sahası kapanması nedeni ile küresel havacılığın toplam kaybı 2.6 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.
AYNI KOŞULLAR YARATILDI
Testte kullanılan küller 2010 Eyjafjallajökull patlamasından alındı. Küller, Reykjavik’te yer alan Yer Bilimleri Enstitüsü tarafından toplandı ve kurutuldu. Daha sonra easyJet külleri aldı ve Toulouse’a ulaştırdı. Talk pudrası kıvamında olan küller, 2010’da yaşanan koşulları yeniden canlandırdı. Kül bulutu oluşturmak takıma avantaj sağladı çünkü böylece atmosferde tam olarak ne miktarda kül olduğunu biliyorlardı.
AVOID sistemini kül için hava radarına benzetmek mümkün. Nicarna Aviation’dan Dr. Fred Prata’nın bulduğu sistem infra-red(kızılötesi) teknolojisini uçaklarda kullanarak pilotlara ve havayollarının operasyon kontrol merkezlerine görsel göndermekte kullanıyor. Görseller pilotların 100km’ye kadar önlerinde yer alan 5 bin feetten 50 bin feet yüksekliğe kadar kül bulutlarını görmelerine ve böylece uçuş rotalarında bulutlardan kaçınacak ayarlamalar yapmalarına olanak sağlıyor. Konsept, bugün ticari uçuşlarda standart olan hava radarlarına çok benziyor.
Yerde ise AVOID sisteminden alınan bilgi, volkanik kül bulutunun tam zamanlı görselini oluşturuyor. Bu da normal zamanlarda kapalı olacak geniş hava sahalarının volkanik patlamalar döneminde açık tutulmasına ve böylece yolcuların durumdan en az şekilde etkilenmesine olanak sağlıyor.