"Göçmen kuşlar ağırlıklı olarak Riva sulak alanı – Beykoz tepeleri üzerinden geliyor ve Garipçe – Demirciköy – Uskumruköy–Durusu hattını takip ederek Avrupa’ya çıkıyorlar.(Bu göç sonbahar döneminde tersine dönüyor ve kuşlar Boğaz’ı bu kez bu hattın biraz altından kat ediyorlar.)
Yani kuşlar 3. Köprü, Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. havalimanının planlandığı güzergahı kullanıyorlardı. Yani kuşlar uzmanlarımızın mükemmel (!) seçimleri ile belirledikleri “yolumuza” çıkıyorlar.
Bizler kamulaştırma bedeli bu şekilde daha “ucuz” oluyor diye, şehrin kuzeyindeki ormanları ve bu ormanlarda yer alan milyonlar ağacı, canlıyı ve su havzalarımızı bir kalemde harcayalım!
Peki ya bu “ucuzluğun” yarın öbür gün insan hayatı gibi bir “pahası” olabileceği aklımıza geliyor mu, geldi mi?
Ya bir gün kucağımızda “hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır” dilemek zorunda kalacağımız uçak kazaları bulursak ne olacak?
“Kader” mi, diyeceğiz timsah gözyaşları içinde?
“Takdir-i ilahi, bu tip kazalar dünyanın her yerinde oluyor” mu, diyeceğiz?
Oysa yukarıda da belirttiğim gibi, 17 Ekim günü o “takdir” bizleri uyarmak yönünde olmuştu. Üstelik de olabilecekler sadece “bir depo benzine” bu kez bizim “takdirlerimize” sunulmuştu!
Peki yarın öbür gün 3. havalimanı için yanlış yer seçiminden ötürü meydana gelebilecek bu tip bir kaza sonucunda bir kişinin bile burnu kanarsa, kim verecek bunun hesabını?
Bu projelere onay ve destek veren uzmanlarımız (!), kankalarımız mı?
Kredi veren bankalarımız mı?
Kim?
AKDOĞAN ÖZKAN’IN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ