Edinburgh havaalanında geçen cuma günü meydana gelen olayda, Gatwick'e gitmek üzere kalkış için piste doğru ilerleyen uçağın kabin ekibi, buldukları bir cep telefonunu pilotlara teslim etti. Pilotlar kuleyi arayarak, görevlilerin bir vasıta göndermelerini ve uçakta bulunan telefonu camdan görevlilere vermek istediklerini söylediler.
Ancak kuleden “geriye dönüp kapıya yanaşın ve orada ki görevliye teslim edin” talimatı üzerine sinirlenen kaptan pilot, kokpit camını açarak telefonu taksi yolunun kenarına fırlattı ve kalkışa hazır olduğunu söyledi.
Kule kalkış müsaadesi vermeyerek uçağı geriye çağırdı. Kapıya yanaşan uçaktaki uçuş görevlileri polis tarafından sorguya alınırken ve uçuşa da izin verilmedi. Uçak, havalimanına çağırılan bir başka uçuş ekibi tarafından teslim alındıktan sonra sefer 3 saat rötarla gerçekleştirildi.
Pilotların şirket tarafından sorgulanarak haklarında disiplin raporu yazılması bekleniyor.
Öte yandan olay sırasında bölgede bir hava gösterisi yapıldığı ve red arrow'ların uçuşu nedeniyle uçuşlarda rötar meydana geldiği belirtildi. Bu nedenle zaten geciken uçağın pilotunun bir de bulunan telefon yüzünden daha fazla gecikmek istemediği ve havaalanı çalışanlarından anlayış beklediği ortaya çıktı.
Yetkililerin olayla ilgili incelemesinin sürdüğü bildirilirken, habercilere konuşan BA sözcüsü, kanunlarda uçakta bulunan telefonun muhakkak kalkıştan evvel uçak dışına çıkarılması gibi bir kaidenin olmadığını söyledi.
Olayla ilgili yorum yapan pilotlar ise 11 Eylülün saldırıları dikkate alındığında, bu telefonun bir bomba veya bombayı tetikleyici bir mekanizma olabileceğini zaten uçakta bulunan, sahibi bilinmeyen ve ne olduğu kesin olarak anlaşılamayan cisimlerin uçaktan uzaklaştırılmadan sefer yapılmaması gerektiğini söylüyorlar.
Bir uçağın güvenli bir şekilde sefere başlaması için uçakta yabancı ve sahipsiz bir nesne olup olmadığının kontrolü sadece uçağı temizleyen görevlilere bırakılmamalı, kabin ekibi de uçağı seferden önce çok dikkatli bir şekilde aramalıdır.
Bu olayda telefon bir yolcu tarafından neredeyse kalkış sırasında bulunmuş… Halbuki bunun daha evvel kabin ekibi tarafından bulunması gerekirdi…
Olayda kaptan başlangıçta doğru olanı yapmış, daha fazla gecikmeye mani olmamak için bulunan telefonu taksi yolunda camdan teslim etmek için yardım istemiş, fakat burada mantıklı ve doğru olan yapılmayarak o kadar insan gücü, zaman ve yakıt boşa harcanmıştır.
Eğer bu bir Ryanair uçağı olsaydı Michael O'Leary kaptana “aferin” diyerek taltif eder ve havalimanı otoritelerini bütün seferlerini bu havaalanından çekmekle tehdit ederdi diye düşünüyoruz.
Ünal Başusta-Airkule.com