İşte Hürriyet Gazetesi yazarı Ege Cansen’in ‘CEO’ başlıklı yazısı:
“CEO”
BİR ‘CEO’dur gidiyor. CEO, İngilizce Chief Executive Officer kelimelerin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır.
Kısaca “Baş Yönetici” demektir. Türkçede “İcra Başkanı” deniyor. Bazen “si-yi-o” diye bazen da “ceyo” telaffuz ediliyor. Bugünlerde şirketlerde unvanı “Chief” yani şefle başlayan pek çok yönetici var… Eski Başbakanlardan Karadenizli Hasan Saka bir devlet dairesini ziyaretinde herkes kendini “şef” diye takdim edince, arkada tarafta durmakta olan odacıya yaklaşıp “haçan, peçi sen neyin şefusun?” demiş. Bu da öyle bir şey.
ÇAY İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ
Koç Holding’te çalıştığım dönemde “koordinatör” modası vardı. Ben de bir koordinatördüm. O kadar çok koordinatör tayin edildi ki; muzip bir arkadaşımız çaycı Bekir’e, bu günden sonra sen de “Çay İşleri Koordinatörü” olarak çalışacaksın diye tebligatta bulunmuştu. ODTÜ’de bizim dönemimizde (yani milattan önce) herkes birbirine “şef” ve “şefim” diye hitap ederdi. Şefliği ciddiye alanlar da makaraya sarılırdı. Yani işletilirdi.(Bugün bu esprinin herhalde bir anlamı yoktur).
CEO NEREDEN ÇIKTI
Amerikan şirketleri 100 binlerce kişi çalıştıran dev örgütler haline gelince, yönetim katmanları arttı ve unvanlar çeşitlendi. Dışarıdan bakan biri kimin hangi bölümde “tam yetkili” olduğunu anlayamaz oldu. Bu karışıklığı gidermek için tam yetkili kişinin resmi unvanının arkasına CEO ibaresi eklendi. CEO kendi başına bir örgütsel unvan değildir. CEO diye anılan kişinin mutlaka “resmi-yasal” bir unvanı olması gerekir. Mesela “Yönetim Kurulu Başkanı”,“Başkan” veya “Genel Müdür” gibi. Şimdilerde ikinci kademede bulunan “fonksiyonel” (finans, operasyon, üretim, pazarlama, insan kaynakları v.b.) başkan/genel müdür yardımcılarına da CFO (Baş Maliyeci), COO (İşletmeler Başkanı) gibi kısaltılmış unvanlar veriliyor. Bu yeni “Şef” unvanlarının pek bir kıymeti harbiyesi olmasa da en azından karı-koca ilişkisi için yararlıdır.
YÖNETİM KURULU BAŞKANI-GENEL MÜDÜR ÇELİŞKİSİ
“CEO” kısaltması kullanmanın elzem olduğu tek post, en tepe noktadır. Ezelden beri “Yönetim Kurulu Başkanları” kendilerini “Baş Yönetici” olarak görme yanlışlığıyla işe başlarlar. Eğer görev tanımı bunu kapsıyorsa, o örgütte ayrıca bir Genel Müdür veya Başkan (president) olmamaması gerekir. Başkan veya Genel Müdür varsa yönetimin başı yani CEO odur. Bu karmaşa şu sıralarda Türk Hava Yollarında kötü bir şekilde yaşanıyor.
Son Söz: Ya herrü, ya merrü!
Ege Cansen-Hürriyet