Hava-İş sendikasından yapılan açıklama şöyle:
Değerli Üyelerimiz;
KANUNDIŞI GREV OLDUĞUNA YÖNELİK İDDİALARA KARŞI ÖN BİLGİ VE AÇIKLAMALARIMIZIN SUNULMASINA İLİŞKİNDİR.
Havacılık sektöründe yayın yapan bir haber portalında T.H.Y.A.O. İşvereninin 15.05.2013 tarihinde başlayan ve devam eden grev uygulaması ile ilgili olarak Havaiş Sendikası aleyhine, bu grevin kanun dışı olduğu yönünde iddiasında bulunduğunu “T.H.Y. A.O. işyerlerinde yürütülen grevin, kanun dışı olduğunun tespitine” karar verilmesini talep ettiğini haber olarak yayınlamıştır.
Bu haberde açılan davanın hangi Mahkemede olduğu ve hangi esas sayısında kayıtlı olduğu belirtilmemiştir.
Haberin duyulması ile birlikte yetkili olduğu bilinen İstanbul İş Mahkemelerinde gerekli çalışmalarımız başlamış, haberin yayınlandığı tarih itibariyle söz konusu davanın henüz açılmamış olduğu tespit edilmiştir.
Daha sonra davanın işleme konulduğu, harcının yatırıldığı, İstanbul ( 2 ). İş Mahkemesine tevzi edildiği ve dosya numarasının 2013/ 168 E. Olduğu tespit edilmiştir.
Bugün, 23.05.2013 tarihi saat 16.45’ e kadar da henüz dosya tevziden İstanbul ( 2 ). İş Mahkemesine gelmemiş idi.
Bu hususu belirtmekle başlamamızın sebebi işverenin gerçek anlamda yasaların ihlali nedeniyle hak aramaktan ziyade propaganda odaklı çalışmalar yaptığı ve ileri sürdüğü hususları Mahkemeden önce özellikle greve katılmış işçilerimize yayın yoluyla ulaştırmak istediği amacını gözler önüne sermektir.
Medeni Kanunumuzun 2. Maddesinde “ Dürüst Davranma “ başlığında aynen,
“ Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.“ demektedir.
Dava açma hakkı da bu ana kural içerisindedir. Açılan dava bu ana kurala dahi uymamaktadır.
T.H.Y.A.O. işvereni bu dava da özetle, sendikanın işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını koruma altına almak veya geliştirmek amacıyla hareket etmediğini, tek amacının 29.05.2012 tarih ve devam eden günlerde işten çıkartılan 305 çalışanın işe başlatılmasını amaçladığını söylemektedir.
Bu iddia çarpıtılmak suretiyle ileri sürülen gerçek dışı bir iddiadır.
Sendikanın toplu iş sözleşmesini yetkisini aldıktan sonra işverene sunduğu TİS teklifinde böyle bir madde bulunmamaktadır.
Konunun değerlendirilmesinde ve hukuk nazarında esas olan çarpıtılarak sunulan iddialar değil, belgelerdir.
6356 Sayılı yasa çerçevesinde işveren ve sendika arasında yapılan müzakerelerde ve tarafların imzasını taşıyan uyuşmazlık tutanağında, işverenin ileri sürdüğü bu gerçek dışı iddia ve husus bulunmamaktadır.
Sendikamızca Bakanlıktan TİS yetkisi alındıktan sonra işveren yetkilileri toplu iş sözleşmesi görüşmelerine davet edilmiş, ilk toplantı 10.01.2013 tarihinde yapılmıştır. TİS görüşmelerinin 16.01.2013 günü saat 14.00’ te THY A.O. Genel Müdürlük binasında başlanmasına karar verilmiştir.
Bu birinci toplantı uyarınca ikinci toplantı 16.01.2013 tarihinde THY A.O. Genel Müdürlüğü toplantı salonunda yapılmıştır. Yapılan toplantı da “ taraflar maddeler üzerinde genel bir değerlendirme yapmışlardır. “ ve müteakip toplantının 23.01.2013 tarihinde yapılmasına karar vermişlerdir.
Bu toplantı uyarınca da taraflar 23.01.2013 tarihinde yine aynı yerde toplanmışlar ve UYUŞMAZLIK TUTANAĞI tanzim etmişlerdir.
Bu uyuşmazlık tutanağında açıkça belirtildiği ve görüleceği üzere, sendika yetkilileri 305 kişinin işe başlatılmasını ne ön şart ne de son şart olarak ileri sürmemişlerdir.
Açıkça “ Sendika yetkilileri, bir evvelki oturumda, tekliflerinin madde madde değerlendirilmesini, ayrıca 29.05.2012 tarihi ve devamı günlerde işten çıkartılan 305 işçinin işe başlatılmasının, taraflar arasındaki çalışma barışının sağlanması ve TİS teklif edilen maddelerinin ve bütün olarak değerlendirilmesinin daha yapıcı noktalarda gerçekleşeceğini, bu durumun çalışanlar için de işverenlik içinde yararlı olacağını …….. “ belirtmişlerdir.
Buna karşılık işveren yetkilileri 305 kişi konusunu ön şart olarak ileri sürmüşlerdir. Özetle, “ 29.05.2012 ve devam eden günlerde işten çıkartılan 305 kişinin, Mahkemeler tarafından işe iadelerine karar verilse dahi, işe başlatılmayacaklarını, şirket yönetiminin bu konuda kararlı olduğunu, ayrıca TİS tekliflerinin madde madde değil, bir bütün olarak görüşülmesi gerektiği …….. “ yönündeki görüşlerini belirtmişlerdir.
Görüldüğü gibi değişiklik yapılmadan eski haliyle önerilen maddeler dahil, sendika teklifinin tamamı uyuşmazlık maddesi olarak tespit edilmiştir.
Sendika TİS teklifinin tamamı İşçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacındaki maddelerdir.
Bu husus tutanaklar ve uyuşmazlık tutanağında sabit olduğu gibi resmi arabulucu safhasında, resmi arabulucu tarafından da tespit edilmiştir.
Bir hukuk devletinde ve hukuk düzeninde, belirleyici olan, gerçekdışı ve soyut iddialar ve gazete haberleri olmayıp tarafların imzasını da taşıyan resmi belgelerdir.
İlave konularını ve ayrıntılarını daha sonra açıklayacağımız hususlar dışında, özetle belirttiğimiz bu hukuki durum, bilgi ve belgeler ışığında propagandaya dönük işveren beyanlarının hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Bu durum greve devam eden işçiler başta olmak üzere tüm çalışanların ve kamuoyunun zihinlerini bulandırmaya yöneliktir.
Hava İş Sendikası ve üyelerinin, İşverenle olan uyuşmazlığı ve uygulanmakta olan Grev, tamamen, Yasalar çerçevesinde olup, 6356 sayılı Yasanın 58. Maddesinde belirtilen şartları ihtiva ettiğinden, kanuni grev olarak halihazırda yürütülmekte ve uygulanmaktadır.
Dava dilekçesinin tarafımıza tebliğinden sonra ayrıntılı ve delilleriyle birlikte cevabımız ilgili makama sunulacaktır.
Değerlendirilmesini ve takdirini ön bilgi olarak sizlere sunmaktayız.