THY
Isparta’daki uçak kazasından bir pilot; siyasi ve dini kadrolaşma saldırısı altındaki Türk Hava Yolları’nın içler acısı durumunu anlatırken şöyle demişti:
“Daha geçen yıl mayıs ayında Yüksek Askeri Şura kararıyla irticai faaliyetlere karıştıkları için ordudan atılan beş pilot yalnızca helikopter pilotu olmaları nedeniyle yetersiz oldukları bilinmesine karşın THY’ye pilot olarak alındı. Yıl 2007 ve aylardan temmuz bu kişiler hala eğitimde ve öğretmenlere ‘ne yapıp ne edip bunları pilot yapacaksınız kardeşim’ baskısı sürüyordu. Yönetici yukarıdan gelen, öğretmen de yöneticiden gelen baskıdan bunalmış ama ne çare yapacak bir şey yok kimsenin vicdanı ‘oldu’ demeye izin vermiyor.
Sonuç olarak üçünün işine son verilirken, her ne sebepten ise ikisi hala eğitime devam ediyor ve durumları henüz belli değil. Şimdi THY’ye bu yolla alınan pilotlara verilen eğitim kriterleri belli ve süreleri de bir, bazen de iki ay sürerken ne olmuş da bu kişilere özel muamele yapmakta ısrar edilmektedir”.
THY Basın Müşaviri Ali Genç’ten açıklama geldi. Açıklamanın özeti şöyle: İnsan kaynaklarına verilen önem… Uluslararası standartlarda sınav…Disiplin ve eğitimden ödün verilmemesi…Türk Hava Yolları’nın üstün başarısı…
Biz de dönüp pilot dostumuza sorduk. Türk Hava Yolları’na uçak pilotu yapılmak üzere alınan Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişiği kesilmiş helikopter pilotlarının adlarını sıraladı… Orhan Selçuk, Ali Tunç, Caner Gürbüz, Birol Zengin, Hüseyin Türen.
Geçen yıl mayıs ayından bu yılın temmuz ayına denk aldıkları eğitime karşın bir türlü pilot olamayan bu kişilerden Caner Gürbüz, Birol Zengin ve Hüseyin Türen’in adaylığının sonlandırıldığını; Orhan Selçuk ve Ali Tunç ise eğitiminin devam ettiğini söyledi.
Kriterleri belli bir pilot adayının Türk Hava Yolları’ndaki eğitiminin iki ay sürdüğünü biliyoruz.
İki ay olmuş size bir buçuk yıl.
Bu ayrıcalık niye?
Birilerinden gelen ”Ne yapıp ne edip bunları pilot yapacaksınız kardeşim” baskısı mı?
Bu baskı kimden gelebilir?
İşte bu soruların yanıtını Türk Hava Yolları Basın Müşaviri Ali Genç verecek.
Biz buradayız; bekliyoruz ! “