Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Neşe Tunçel, İstanbul-Eskişehir uçuşunda bir yolcunun uçuşun en kritik savhaları olan kalkış ve iniş sırasında cep telefonu ile yaptığı görüşmeye duyarsız kalan THY kabin ve kokpit ekibinin davranışını kaleme almış. Prof.Dr. Tunçel, durumu THY Genel Müdürü Temel Kotil’e bildirmiş fakat aradan 10 gün geçmesine rağmen cevap alamamış Prof.Dr. Tunçel uçakta gördüklerini Airkule.com ile paylaştı.
İşte Prof. Dr. Neşe Tunçel’in THY’ye gönderdiği fakat 10 gündür cevap alamadığı o şikayet mektubu…
Sayın Temel Kotil ve THY Denetleme Kurulu Üyeleri,
Bildiğimiz kadarı ile uçaklarda cep telefonu ile konuşmak uçuş emniyetinin bozulması açısından son derece önemlidir. Frekansların karışmasına neden olacak bir cep telefonu sinyalinin ne kadar vahim ve üzücü uçak kazalarına yol açabileceğini de teknik yayınlardan öğrenmekteyiz. Hal böyle iken, 6 Haziran 2010 gecesi yaşadığımız olay, uçuş sırasında cep telefonu görüşmesi yapan bir yolcu ile ilgili olup daha da vahimi, böyle bir olay karşısında PROFESYONELLİKTEN SON DERECE UZAK bir uçuş ekibi ile uçmuş olmamızdır. Şöyle ki;
06 Haziran 2010 günü saat 19.55’de 2056 sefer sayılı İstanbul - Eskişehir THY uçağında 14F numaralı koltukta oturan Çoşkun Hamzakaya isimli yolcu, uçağın seferinin başlangıcından sonuna kadar cep telefonunu açık tuttu ve uçağın Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hava alanına inişi sırasında da cep telefonuna gelen bir çağrıya yanıt verdi.
Adı geçen yolcu, birinci telefon görüşmesini, uçağın İstanbul Atatürk Hava Limanı'nda kalkış için sıra beklediği sırada yaptı. Bu durumu bildirdiğimiz kabin ekibi hiç ilgilenmedi ve bir ikaz anonsu gibi son derece basit bir önleme dahi başvurmadı. Çoşkun Hamzakaya, ikinci görüşmesini uçağın inişi sırasında yaptı. Yakınında bulunan yolcular ve eşimle birlikte kendisine yaptığımız ikaza, son derece küstah tavırlarla bizleri azarlar şekilde yanıt verdi. Bu arada bizler tepki verirken kabin memurlarından hiç kimse kılını bile kıpırdatmadı ve herhangi bir müdahalede bulunmadı.
Uçaktan inerken durumu KAPTAN PİLOTA iletmek istediğimizde de, kabin amiri ve ikinci pilot, durumun yer hizmetleri polisine bildirildiğini söyledi.
Hava Alanında Çoşkun Hamzakaya isimli şahıs polis tarafından alıkonuldu. Ancak yer hizmetleri polis memuru; "Kaptan pilot ve diğer uçuş ekibi herhangi BİR TUTANAK DOLDURMADIĞI İÇİN, gerekli resmi işlemleri başlatamayacağını" bildirdi. Polis, uçuş ekibinden bir tutanak olmadıkça savcılığa yapılacak şikayetin pek önemi olmayacağını ifade etti. Uçakta sefer süresince cep telefonunu açık bırakan ve herkesin hayatını tehlikeye atan yolcu da bizler tarafından hırpalanan bir mağdurdu neredeyse!!!.
Uçuş ekibinin olaya yaklaşımlarındaki duyarsız ve sıradan davranışları, bir TUTANAK TUTMAKTAN ADETA KAÇINMALARI bizi çok etkiledi. THY gibi bu günlerde dünya sıralamasında belli bir noktaya gelmek üzere olan bir havayolu şirketinde bu kadar beceriksiz, korkak, duyarsız ve profesyonel olmayan bir ekiple karşılaşmış olmaktan üzüntü ve hayal kırıklığı yaşadık. Beklentimiz kaptan pilotun olaya mudahil olup zabıt tutarak o yolcunun gerekli cezayı alması idi.
Bilindiği gibi, gelişim ancak profesyonelliği özümsemiş bireylerle çalışmaktan geçer. Çok büyük yatırımlarla oluşturulan yapılanmalar bilgisiz, duyarsız ve beceksiz insanların elinde yıpranmaya mahkümdur; çağdaş ve gelişmiş beklentileri tatmin edemez. Bu durum THY gibi dev kuruluşların isimlerinin zedelenmesine neden olur. Yanlış yapanlar cezalandırılmadıkça doğrular da ödüllenemez.
Bu nedenle, yolcularının hayatını, kullandığı uçağın emniyetini ve vergilerimizle oluşan milli servetin yok olmasını hiçe sayan bir tutum içindeki uçuş ekibinin yaptıkları yanlışların cezasız kalmayacağını ve kendilerine gerekli uyarının yapılacağını umarak, konuyu bilgilerinize sunarım. Saygılarımla.
7 Haziran 2010
Prof. Dr. Neşe Tunçel
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı Eskişehir