Rus Uçuş Güvenliği Şefi Gennady Kurzenkov, Perm’de 88 kişinin canına mal olan kazayı yapan pilotların eğitim kayıtlarının incelendiğinde, evrakta sahtecilik yaptıklarını ve o uçağı uçurmaya kalifiye olmadıklarını açıkladı. Kabin görevlilerinin de sahte evrak düzenledikleri, enternasyonal uçuş yapmaya yetkilerinin olmadığı belirlendi.
Kaza yapan uçakta hiçbir teknik aksaklık tespit edilemediğini kaydeden Kurzenkov, kazanın pilotların eğitim eksikliğinden kaynaklanan “koordinasyon eksikliği” nedeniyle, uçağı iniş için doğru hazırlayamadıklarından kaynaklandığını söyledi.
Kaza hakkında konuşan Rus Ulaştırma Bakanı Igor Levitin, kaza sonu araştırmalarından uçakta bir patlamanın olmadığını ve motorlarının da yere çakılana kadar normal çalıştığını söyledi.
Bu olaydan sonra uçucuların eğitim kayıtlarını inceleyen Rus makamları, daha birçok pilot ve kabin görevlisinin eğitimlerini yetersiz bularak uçuşlarını kesti.
Bu kazadan hemen sonra “eğitim eksikliğinin ciddi bir sorun” olduğuna inanan Rus makamları, pilotların Boeing-737 üzerine yeterli simülatör eğitimi almalarını zorunlu kılmış, onların belli bir eğitim süreci geçirene kadar bu tip uçaklarda uçuşunu durdurmuştu.
Rusya’daki altı havayolu şirketi toplam 107 Boeing-737 uçağı kullanıyor. Kazanın ardından kararlaştırılan öncelik verilecek eğitim ise yatay durum göstergesinin (attitude indicator or artifical horizon) her durumda doğru algılanması… Kazanın en önemli sebeplerinden biri ise Rus uçaklarındaki aynı enstrümanın batıdakilere göre ters durum göstermesi ve uzun süre Rus uçaklarıyla uçan pilotların gördükleri sinyali kontrolörün uyarısına rağmen yanlış algılayarak kazaya sebep olması…
Yanlış algıladığı aletle kontrolörün talimatları arasında ikilem yaşayan pilotun vertigo olarak durum muhakemesini tamamen kaybetmesiyle kazanın gerçekleştiği tahmin ediliyor.
Pilotların kontrolörlerle olan konuşmalarının bant kayıtlarından, onların çok kötü bir fırtınada pisti tutturmak için ikinci bir deneme yapmaya çalışırken olaylara pek hakim olamadıkları ve yoğun bir stres altında olduğu anlaşılıyordu.
Rusya ve bağlı ülkeler dünya uçak kazaları sıralamasında en güvensiz ülkeler arasında olup, IATA eksperleri bu durumu “hükümetin kontrol görevini yerine getirememesine”, “pilotların eğitiminin yeterli olmamasına” ve “maliyeti azaltmak adına güvenlikten ödün verilmesine” bağlıyor.
Uçak Aeroflot-Nord, şirketine kiralanmadan önce bir Çin şirketi tarafından kullanılmaktaydı. Bu kazadan sonra Aeroflot, Aeroflot-Nord dahil bütün yan kuruluşlarından Aeroflot ismini çıkaracağını ilan etti.
Daha geçenlerde başka bir Rus B-737 uçağının pilotları, flaplarla ilgili bir sorun yaşayarak dikkatleri dağılmış ve iniş takımlarını açmayı unutmuş, gövde üzerine iniş yaparak uçağın ciddi hasar almasına neden olmuşlardı.
Ağustos ayında da Kırgızistan’da bir başka B-737 uçağı düşmüş 90 yolcusundan 64’ü can vermişti. Bu kadar zaman geçmesine rağmen kaza hakkında hala hiç bir bilgi yayınlanmadı.
Kırgızistan’daki bütün havayolları ve Rusya’daki bazı havayolları, Avrupa Birliği’nin kara listesinde... Bu kara liste içinde olupta Türkiye’ye sefer yapan şirket olup olmadığı hakkında da SHGM’nin kamuoyuna bir açıklama yapmasını beklemekteyiz.
Dünyanın birçok ülkesinde çalışan yabancı ülke pilotlarının eğitim kayıtlarında tahrifat yaparak iş bulduğu ve çalıştığı biliniyor. Bunlar, bu gibi kazaların ertesinde yapılan araştırmalarla, bazen de tesadüfler sonucu ortaya çıkıyor. Türkiye'de çalışan bütün pilotlar birbirini tanıyor, onların iş değiştirme durumlarında gerek eğitimleri, gerekse pilotluğu hakkında doğru bilgi edinme imkanı fazlasıya mevcut... Fakat geçmişi bilinmeyen yabancı pilotların istihdamında, geldiği ülkeye güvenerek ciddi bir araştırma yapmadan pilot alımının ne kadar riskli olacağını bir kere daha hatırlatmakta fayda görüyoruz. Şirketlerin bir kaza sonunda eğer pilotları hakkında yetersizlik ortaya çıkarsa bu durumdan sorumlu olduklarını bilmeleri ve bu konuda ciddi araştırma yapmadan pilot almamaları menfaatleri icabıdır.