David Cockroft’un destek mesajı şöyle:
Sevgili kız ve erkek kardeşlerim,
Bildiğiniz gibi, ITF büyük bir küresel kampanya başlatmış durumda ve dünyanın dört bir yanında üyesi sendikaları, işten çıkarılan 305 arkadaşınızın işlerine iade edilmeleri ve kısa bir süre önce havacılık sektörüne getirilen grev yasağının geri alınmasını sağlamak için seferber etmektedir. Sizin vermekte olduğunuz kavga sadece Türkiye’deki havacılık işçileri için değil, dünyanın her köşesindeki havacılık işçileri için önem taşımaktadır.
Türkiye, küresel sahnede önemli bir oyuncu olmak istiyor ve Türk Hava Yolları, uluslararası havacılık pazarında egemenlik kurmaya çalışıyor. Hükümet uzun bir süredir Avrupa’ya yönelik umutlar taşıyor ve 2015-2016 dönemi için BM Güvenlik Konseyi’ne aday olduğunu ilan etmiş durumda. Bu beyanı yaparken ‘insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi temel ilke ve değerler için’ çalıştığını ifade etmiştir. Ancak hükümetin uygulamaları bu güvencelerle çelişmektedir.
ILO’nun 87 sayılı Sözleşmesi, örgütlenme özgürlüğüne ilişkin hükümlerin, işçilerin çıkarlarını koruyabilecekleri temel bir araç olarak grev yapma hakkını açıkça içerdiğini belirlemiştir. Aynı zamanda hava taşımacılığının, çok istisnai durumlar–örneğin, çok uzak ve erişimin olmadığı yerler - dışında, teme bir hizmet OLMADIĞI da çok açıktır. İnsanların tatil ya da toplantı yapacakları yerlere uçakla gitmeleri zorunlu değildir. İşçilerin temel haklarına -hele de bu işçiler ülkenin ve Türk Hava Yolları’nın zenginliği ve başarısının altyapısını oluşturdukları için- saygı gösterilmesi ZORUNLUDUR.
Getirilmiş olan grev yasağı Hava-İş’i zayıflatmayı ve işçilerin elinden insan onuruna uygun ücret ve çalışma koşulları için pazarlık yapma hakkını almayı amaçlamaktadır. Sendikalar kolayca greve çıkma kararı almazlar. Grev görüşmelerin başarısızlığa uğraması durumunda başvurulan son çare niteliğindeki bir eylemdir. Bunun olması durumunda, demokratik toplumlarda, uluslararası düzeyde geniş kabul gören üretimden gelen güçlerini kullanma hakkına sahiptirler.
ITF de bu türden küresel bir kampanya başlatma kararını kolayca almaz. Bu soruna bir çözüm bulmaya çalıştık -Ben Haziran ayında Cenevre'de Çalışma Bakanı ile bir araya geldim ve sonrasında da yazışmalarımız oldu. İşten çıkarmaların gözden geçirileceği ve Hava-İş ile bir diyalog başlatılacağına dair verilen taahhütlere rağmen hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Geçen hafta ben, ITF Genel Başkanı Paddy Crumlin ve Birleşik Krallık'ın en büyük sendikası UNITE’ın temsilcileri, bu sorunları gündeme getirmek amacıyla, Londra’da Türk Büyükelçiliği’ni de ziyaret ettik.
Bu, hiçbir şey yapmama tavrı ve takınılan uzlaşmaz tutum kabul edilemez ve ITF, şimdi, Hava-İş’e işten çıkarılmış 305 işçinin işe iadelerini ve yasağın geri alınmasını sağlamakta yardımcı olmak için, Türk Hava Yolları’nı ve hükümeti hedef alan stratejik bir uluslar arası kampanyaya önemli miktarda kaynak ayırmaktadır. Star Alliance’da örgütlü sendikalar sizin mücadelenizin ne kadar önemli olduğunu biliyorlar ve farklı ülkelerde Türk Büyükelçilikleriyle görüşerek verdikleri desteği ortaya koyuyorlar. Tüm ulaştırma sektörlerinde diğer ITF üyeleri de size destek vermek için harekete geçiyorlar.
Hava-İş üyesi sevgili kız ve erkek kardeşlerim size vereceğim mesaj şudur: Küresel ITF aileniz sizin yanınızda duruyor.
Türk hükümetine ve Türk Hava Yolları’na mesajım ise, işten çıkarılmış işçilerin işe iadesini sağlamaz ve sendikalara saldırmayı bırakmazlarsa, dünya ulaştırma işçileri tarafından Türk Hava Yolları’na karşı girişilecek eşgüdümlü bir uluslararası kampanya ile karşı karşıya kalma riskini alacaklarıdır. 305 işçiyi işlerine iade edin –Grev hakkı bir insan hakkıdır.
David Cockroft
ITF Genel Sekreteri