ÜNAL BAŞUSTA YAZIYOR…
Güney Kıbrıs Helios Havayolları’na ait B-737-300 uçağı 2005 yılının Ağustos ayında yakıtının bitmesi sonucu Atina’nın 40 km yakınlarında 121 yolcusuyla düşerek parçalanmıştı. Larnaka’dan kalkan uçak Atina’dan sonra Prag’a gidecekti.
Kaza nasıl olmuştu
Kaza sonu raporları pilotların uçağın otomatik basınç kontrol sistemini, check-list kontrollerini tam yapmayarak, uçuş için doğru ayarlamadıklarını, ayrıca uçak yükselirken basınç sisteminin çalışmadığını gösteren sesli alarmları da algılayamayarak gereğini yapmadıklarını ortaya koydu. Otomatik pilotta normal uçuş yüksekliğine çıkan uçağın basınç sistemi çalışmadığından, azalan oksijen nedeniyle pilotlar hiçbir şeyin farkına varamadan kendinden geçti. Yolcular ise otomatik olarak düşen oksijen maskelerinden aldıkları oksijeni kullanmış ve o sistemin de kısa bir sonra işlevini yitirmesi üzerine teker teker bayılarak kendinden geçmişti.
F-16’lar havalanmıştı
Hava trafik kontrolörlerinin aradığı uçağa kimsenin cevap vermemesi üzerine uçağın kaçırıldığı zannedilmiş ve kalkan F-16’lar uçağa yaklaştıklarında pilotları ve yolcuları kendilerinden geçmiş bir şekilde gözlemlemişti. Uçağın uçuş rotasının Atina olması nedeniyle pilotlara, uçağın meskun mahallere düşme ihtimaline karşı onlara uçağı düşürme talimatı verilmesi de planlanmıştı. F-16 pilotlarının uçakta gördükleri tek canlı ise o ana kadar kabindeki oksijen tüplerini kullanarak sağ kalabilmiş bir hosttu… F-16 pilotları hayatta kalan hostu, kokpitte uçağı kontrol etmeye çalışırken gördü. Pilotlar daha sonra yakıtı tükenen uçağın bütün motorlarının susarak düşmesini takip ettiler. Pilot olmak için uçuş dersleri alan hostun haricinde, uçakta bulunan herkes, olayların farkına varamadan yaşamlarını yitirdi.
Helios çalışanı 5 kişi yargı önüne çıkacak
Kazadan sonra ismini Ajet Airways olarak değiştiren şirketin 5 çalışanı şimdi iki ay içinde açılacak davada ortaya çıkacak. Başsavcı Petros Clerides gazetecilerin bütün sorularına karşın sanıkların isimleri ve vazifeleri hakkında ipucu vermedi. Başsavcı bunu kaza raporlarını ve polis raporlarını inceledikten sonra kararlaştırdığını ve bir ekip oluşturarak iddianamenin hazırlanması için talimat verdiğini açıkladı.
Başsavcı yardımcısı Akis Papasavvas bunun bir intikam davası olmadığını maksatlarının adaletin tecelli etmesi olduğunu, gazetecilerin de ortalığı karıştırarak cadı avına çıkmamalarını istedi. Savcının gazetecilerle konuşmasından çıkan tahminlere göre suçlanacaklar içinde sivil havacılık bürokratlarından kimse yok.
Kaza raporları, kazanın sorumluları olarak pilotları suçlarken, sivil havacılık teşkilatını da sistemdeki eksiklikler ve aksaklıklar nedeniyle kınamıştı.
ABD’de dava açılmıştı
Bu arada birçok başka kazada olduğu gibi, bu olayla ilgilenen ABD’den bir avukatlık şirketi ve Kıbrıslı partnerleri, 21 Şubat 2006 tarihinde Boeing’in merkezinin bulunduğu Şikago’da dava açtı.
Davacı avukatları, pilotlar kadar Helios’un ve Boeing’in de suçlu olduğunu iddia ederek, bu konuda buldukları teknik ve iletişim hatalarını mahkemeye sundular.
Boeing’in kullanıcılar için hazırladığı check-list’in yanlış anlaşılmaya imkan verecek bir şekilde olduğu ve bu nedenle pilotların basınç sistemini doğru ayarlayamadıkları iddia ediliyor. Ayrıca “basınç hatasını gösteren alarm sisteminin de pek belirgin olmadığı ve diğer başka alarmlarla çok kolay karıştırıldığı” iddiası da var.
Avukatlar kazadan iki yıl evvel Boeing’in yayınladığı bir bültenle, havayolu şirketlerine basınç arızası durumunda bu alarmın pilotlarca algılanamayacağı ihtimalinden bahsetmiş ve bu konuda operasyon manuellerine gerekli değişikliklerin konulmasını istemişti. “Bu kadar önemli bir sistemin alarmını daha belirgin hale getirecek bir modifikasyon yerine sadece bu konuda daha dikkatli olmaları tavsiye edilmişti” iddiası da dava dosyalarında yer aldı.
Isparta kazasından hala ses yok
Bu arada Endenozya’daki bir kazayı yapan uçağın kaptan pilotu dünyada ilk defa olarak sebep olduğu kaza nedeniyle dikkatsizlikten adam öldürme suçuyla mahkemede. Bu konuda detaylı bilgiler geldikçe sizlerle paylaşacağım.
Basında çıkan bütün haberlere, iddialara ve yorumlara rağmen Isparta kazası hakkında hala bir haber yok. Uçak kazaları nedeniyle Türkiye’de açılan davalar ve neticeleri hakkında hukukçularımız edindikleri bilgileri bizlerle paylaşırlarsa çok faydalı olur. Yeni dünya düzeni artık hiç bir suçlunun saklanmasına olanak sağlamıyor. Maksadımız bir olayın aynısının tekrarlanarak, başka canların yanmaması…