ÜNAL BAŞUSTA YAZIYOR
Qantas’ın B-747-400 uçağı 280 yolcusuyla Sidney’e gitmek için Los Angeles’ten kalktıktan 3 saat sonra radar sisteminde bir arıza oluştu.
Qantas pilotları bunun üzerine kendilerinden kısa bir sure önce kalkış yapan ve 35 km. önlerinden Auckland’a uçmakta olan Air New Zealand’ın B-777-200 ekibiyle telsizle temas kurarak yardım istedi.
Her iki uçak birbirlerine bir kaç bin feet yaklaşarak 12 saat kolda uçuşlarına devam etti ve Yeni Zelandalılar icap ettikçe Qantas’a hava durum raporu iletti. Büyük bir kısmı gece geçen uçuş sırasında uykuda olan yolcular bu durumdan haberdar olmadı. Sabahın ilk ışıklarıyla uyandırılan yolculara radar arızası nedeniyle bakım için Auckland’a iniş yapılacağı ve bu arada kendilerine bütün gece refakat eden Yeni Zelanda uçağı gösterildi.
Auckland’da radar anteni değişen uçak 4 saat rötarla gideceği Sidney’e salimen ulaştı. Bu haberi alan medya sansasyonel başlıklar atarak bunu bütün dünyaya ulaştırdı. Yılın ilk aylarından beri başı dertten kurtulmayan Qantas, bu hafta da birçok haberle manşetlerde yer aldı.
Havacılık kaideleri, uçuş halindeyken radarı bozulan uçakların eğer gideceği rotadaki hava durumu fırtınalardan uzak ise uçağın yoluna devam etmesine izin veriyor. Ana görevi gökteki uçakları takip etmek ve icabında onları konumları hakkında bilgilendirmek olan yer radarlarının aksine uçak radarlarının görevi, uçağın yolunu bulmasına yardım değil yolu üzerindeki fırtına bulutlarını göstermek… Böylelikle pilotlar, bunlardan uzak durarak uçağın türbülansa girmesiyle olası zararları önlüyor.
Pilotlar rotadaki hava durumunu bildikleri halde açık deniz üzerinde uçacaklarından işlerini sağlama alarak yardım isteğinde bulunmuş ve bu istek yerine getirilmiş. Medya haberlerinde Qantas'ın Pasifik üzerinde kör uçuş yaptığı ve Yeni Zelanda uçağı sayesinde yolunu bulduğu yazılı. Bununla da kalınmamış olaya karışan uçak tipleri bile yanlış yazılmış ve yanlış resimler kullanılmış. Bu da gösteriyor ki, havacılıkta magazin haberleri yalnız bizde değil, ne kadar isim yapmış bile olsa dünya medyası için çok önemli bir rating kaynağı oluyor.
Qantas’ın eski CEO’su Geoff Dixon, 7 Kasım’da aniden dalış yaparak birçok yolcusunun yaralandığı A-330 uçağı hakkında incelemelerin devam ettiğini ve uçakta şimdiye kadar hiç bahsi geçmeyen imalat hataları bulunduğunu bildirerek bunun tamamen Airbus’ın sorunu olduğunu bildirdi.
Airbus ve Avustralya Güvenlik Bürosu raporlarına dayanarak yazdığımız yazımızda bunun bir bilgisayar hatası olduğunu belirtmiştik. Şimdi bunların doğru olmadığı çok önemli bir kaynaktan iddia edilirken, bütün A-330 uçuran şirketler Airbus’tan bu konuda gelecek açıklamaları merakla bekliyor.