Milliyet Gazetesinden Eylem Türk’e konuşan Topçu, vadesinden önce mevduatın çekilmesi nedeniyle ‘kâr payı’ndan vazgeçtikleri, böylece şirketin gelir kaybına uğradığı yönündeki eleştirileri de, “THY’nin herhangi bir kaybı söz konusu değil” diyerek yanıtlıyor.
Hamdi Topçu, 17 Aralık operasyonundan Bank Asya’ya, Lufthansa ile yaşadıkları mil sorunundan kurlardaki artışa, 3. havalimanından uzun süredir tartışılan personel kıyafetlerine kadar birçok konuda soruları yanıtladı.
17 Aralık sonrası Türkiye piyasaları, gelişmekte olan ülkelerden negatif anlamda ayrıştı. Peki THY, bu süreçten nasıl etkilendi?
Son olayların etkisini hemen göremeyiz. Rezervasyonlara etkisi ise bir iki ay sonra ortaya çıkıyor. Ancak Gezi olaylarının rezervasyonları etkilediğini söyleyebilirim. THY tarihinde ilk defa Ağustos ayında hedeflediği getiriyi elde edemedi. Ağustos ayı itibariyle eksi yazdık. Aldığımız önlemlerle bu kaybı telafi ettik. Bu da ülkede yaşanan olayların şirketlere nasıl yansıdığının bir göstergesi. Son olaylara da baktığımız zaman borsada yaşanan gerilemeyle THY’nin değerinde 700 milyon dolara yakın bir erime oldu.
THY’nin kurlardaki artışla birlikte yakıt giderleri nasıl etkilendi?
Yakıt giderlerimizde bir etkilenme olmadı. Dolarla alış, dolarla satış yaptığımız için gelirlerimizin yüzde 70’i dövizle oluyor. Harcamalarımızın da bir kısmı dolarla olduğu için bunlar birbirini karşılıyor. Uluslararası finansmanda da şu anda leasing haricinde bir yükümlülüğümüz yok. Yurtiçinde herhangi bir kredi borcumuz söz konusu değil. Ancak uçak finansmanında Türkiye’nin kredibilitesinde bir etkilenme bize olumsuz olarak dönebiliyor. Her yıl uçak finansmanına çıkıyoruz. Bu finansmandaki oranlar Türkiye’nin kredi notuyla doğru orantılı bir şekilde bize yansıyor. Kısa süreli bu dalgalanmaların fazla uzun sürmeyeceğine inanıyorum. En büyük güvencemiz güçlü bir hükümetimizin oluşu.
Peki yaşanan bu sürecin ne zaman rayına gireceğini düşünüyorsunuz?
Bu zorlukların da kısa sürede aşılacağını düşünüyorum. Küçük bir hareketin bile global ölçekte takip edilen Türk ekonomisine yaptığı tahribat ortada. Bize bir başkasının rekabetle yapamadığını maalesef kendi içimizdeki didişmeyle biz yapıyoruz. Bedelini de kendimiz ödüyoruz. Ülkede zor şartlarda değer oluşturan şirketlerin, ekonominin böyle heba edilmesi herkesi üzüyor. Biz de üzülüyoruz. Çünkü biz uluslararası pazarda rekabet etmek ve ülkemize değer kazandırmak istiyoruz. Bu yolda emin adımlarla giderken yaşanan olaylar bizi de maalesef olumsuz yönde etkiliyor.
Güçlü bir hükümetin oluşu, Türkiye’nin en büyük şansı. En azından Türkiye’de karar almada bir belirsizlik yok. Bu nedenle çok kısa sürede toparlanacaktır. Biz Türkiye’de ekonomiye hakim bir hükümetin olması güvencesiyle 2014 hedeflerimizi revize etmeden, artırarak yol alıyoruz.
Nedir bu hedefler?
Bu yıl 16 yeni hat daha açmayı hedefliyoruz. Hem uçtuğumuz hatlarda frekans sayısını artıracağız, hem de yeni destinasyonlara uçacağız. Bunlar içinde Hakkari de var. Bu yıl 267 uçakla tamamlamayı planlıyoruz. 60 milyona yakın yolcu taşıyacağız. Ciro hedefimiz ise 11.5 milyar dolar.
Mevcut hatlardan kapamayı düşündüğünüz var mı?
Hayır, planımızda bir hat kapama yok.
Geçen hafta yaptığınız açıklamada, Bank Asya’dan para çektiğiniz yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söylediniz. Peki gerçek nedir?
THY’nin elindeki nakdi nasıl yöneteceği konusunda yönetmeliklerle alınmış kararlar var. Bu kararları genel müdürlük finansman bölümümüz uyguluyor. Paralarımızı değerlendirme metotlarından birisi de kısa süreli ihaleler. Geçmişte olduğu gibi ortaklığımız hem yurtiçinde hem de yurtdışında para piyasasındaki gelişmeler ışığında çalıştığı tüm bankaların kredibilitesini, çalışma esaslarını gözden geçirerek gerekli aksiyonları alıyor. Mevcut prosedürlerimiz ışığında ilgili birimlerimiz paranın nerede olacağına ve olamayacağına karar veriyor.
Vadesinden önce mevduatın çekilmesi nedeniyle ‘kâr payı’ alamadınız. Bu da şirketin ve yatırımcılarının gelir kaybına uğraması anlamına gelmiyor mu?
Türk Hava Yolları olarak paralarımızı değerlendirirken her türlü olasılığı düşünerek dip toplamda oluşacak getirinin sonucuna bakarak karar veririz. Mevduatımızı bozdururken bunun şirketimize katkısına bakar ve getirisinin daha fazla olacağını görürse bu aksiyonu alırız. Son olayları bu açıdan değerlendirdiğimizde THY’nin herhangi bir kaybı söz konusu değildir.
Kamu kuruluşlarının parasının ancak kamu bankalarına yatırılacağı yönündeki 5234 sayılı yasaya rağmen, THY’nin parasının başka bir bankada olmasından dolayı eleştiriliyorsunuz. Niye böyle bir tercih yaptınız?
THY, yüzde 51’i halka açık, anonim bir şirket. Mevduatlarını da en çok getiriyi nereden sağlıyorsa, ihalelerle orada değerlendiriyor.
‘3. havalimanının iptali ihanet olur’
3. havalimanı olmazsa THY’nin büyüme planları nasıl etkilenecek?
3. havalimanı olmayacak diye bir durum yok. Ancak Türkiye’de bugün insanların hoş olmayacak metotlarla iştahları azaltılıyor. Bu proje Türkiye’nin bir ihtiyacıdır ve hayata geçecektir. Yapılmaması ihanettir. Türkiye bunu başaracak güçtedir…
Eylem Türk’ün röportajının devamı için TIKLAYINIZ…