Türkiye büyük bir potansiyele sahip
Avrupa’da düşük maliyetli havayolları konseptini ilk uygulayanlardan easyJet, 1995’te kurulmuş olmasına rağmen taşıdığı yolcu sayısıyla kıtanın dört numarası pozisyonuna yerleşmiş durumda.
Geçen yıl Sabiha Gökçen Havalimanı’na seferlere başlayan easyJet’in başarısının arkasında hiç şüphesiz kurucusu Stelios Haji Ioanneau’nun vizyonu, doğru iş planı, ticari yaklaşımı kadar pazar konumlanmasındaki zamanlama becerisi de yatıyor. DMH ile ilgili okuduğum bir kitapta Stelios şöyle diyor: “Fikri bulur ortaya atar ve vizyonu koyarım, icrasını ise tamamen profesyonellere bırakırım.”
Tabii ki Luton’da 5 milyon dolar yatırımla kurulan easyJet’in ilk ayları pek de kolay geçmedi. Ancak Stelios, daha önce kurulmuş olan Southwest’in iş planını doğru inceledi ve işler başlangıçta kötü giderken bile pazarlama bütçesinden hiç kısıntı yapmadı. Sonuçta; yılda toplam 38 milyon yolcuya 137 uçakla hizmet veren Avrupa 4.’sü bir havayolu ile turizm sektöründe marka olan easy’yi yarattı. İrlandalı Ryanair ile beraber Avrupa’da DMH’nın öncüsü olmayı başaran easyJet’e aslında en önemli katkıyı, doğru tavsiyede bulunan Stelios’un armatör babası yapmıştır. Zira Stelios 90’ların başında bir havayolu kuracağı fikrini babasına açarak finans katkısı istemiş, baba tek nasihat vermiştir: “Havayolunu kesinlikle Yunanistan’da değil İngiltere’de kurmalısın.” Stelios eğer Yunanistan’da bir havayolu kursaydı, pazar küçük olduğu için küçük ölçekli, belki de başarısız bir havayolu sahibi olurdu.
Başarılı havayolunun Doğu Avrupa-Türkiye Pazarlama Müdürü Peter Voets ile easyJet ve Türkiye planlarını konuştuk. Bence easyJet nasıl zamanında benzer model uygulayan havayollarının formüllerinden yararlandıysa, Pegasus, Onur Air, Atlas ve Sunexpress de easyJet’in başarı formülünden dersler çıkarıyor.
Türkiye için hedefleriniz neler?
Türkiye, talebi artan büyük nüfusuyla, hem iş hem tatil amaçlı seyahatlerin gelişmesine paralel olarak, easyJet’in düşük tarifeli servisleri için büyük bir potansiyele sahip. Türk havacılık endüstrisi, AB’ye yeni üye olan ülkelerin havacılık pazarlarına benzer rakamlarla büyüyor; artan taleplerle birlikte daha etkili hale geliyor. Biz de Türkiye’de gelişmeyi ve Avrupa’daki diğer güzergahlara yeni uçuşlar koymayı umuyoruz. İstanbul, Avrupa ile Asya arasında bir geçiş olarak önemli uçuş noktalarından biri. Önümüzdeki dönemde İstanbul’u uzun seferlerimizde uğrak yer olarak üs yapmayı düşünüyoruz. Ancak bu gelişmenin önündeki temel sorun, Türkiye’nin ‘Open Sky’ üyesi olmaması. Bunun gelecekte değişeceğini umuyoruz, böylece genişlemeyi düşünebiliriz.
2006’dan beri uçmakta olduğunuz Londra Luton ve Basel seferlerinin performansından memnun musunuz?
Türkiye’den düzenlediğimiz seferlerdeki performansımızdan çok memnunuz. Bu yaz Basel seferlerini haftada 6 uçuşa çıkardık.
easyJet, başından beri Türkiye pazarından olumlu bir tepki alıyor. Türkiye pazarına yönelik farklı bir ürün öneriniz ya da farklı bir fiyatlandırma stratejiniz var mı?
easyJet’in gücü faaliyet gösterdiği bütün pazarlarda ürün sürekliliğini sağlamasından ve istikrarlı servis kalitesinden geliyor. easyJet özenli servis ve konfor sağlamanın yanında düşük ücret fırsatları sunarak Türkiye’deki boşluğu doldurdu.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nı seçmenizdeki en önemli faktörler nelerdir?
easyJet düşük tarifeli havayolu şirketi olması sebebiyle büyük ama kendisi için daha ekonomik havalimanlarını tercih ediyor. Sabiha Gökçen’in maliyetlerinin Atatürk Havalimanı’na göre avantajlı olması, yolculara giriş-çıkışlarda alanda daha az zaman harcatması ve modern altyapısı easyJet’in beklentilerini karşılıyor.
Filonuzdaki uçakları değiştiriyorsunuz (737-700’den Airbus 319’a). Bu öngörülmemiş ekstra bir maliyet yarattı mı?
Uçak tipini değiştirmeye 6 yıl önce başladık. Son Boeing’i de elimizden çıkarmak üzereyiz. Tüm uçaklarımız, ekonomik ve çevre dostu yeni Airbus 319 olacak. Şu an filomuzun yaş ortalaması 2,5 yıl.
CEO’nuz Andrew Harrison easyJet’i “özenli ve konforlu düşük maliyetli havayolu” olarak tanımlıyor. Bu yorumu biraz açar mısınız?
Düşük maliyetli havayolları dendiğinde genellikle müşterilerine önem vermeyen ve uzak havaalanlarına uçan havayolları akla geliyor. easyJet servis kalitesi, güvenilirliği ve uçtuğu havalimanlarının merkezlere olan yakınlığıyla bu algıyı değiştirdi. İstanbul-Londra arası 26,99 Euro’dan başlayan fiyatlara emniyetli ve konforlu uçabilirsiniz.
Gelecekte hangi pazarlarda büyüme öngörüyorsunuz?
Havacılık sektörünün 2050 yılına kadar büyümeyi sürdürmesi öngörülüyor. Bu artış Doğu Avrupa, Asya ve Güney Amerika pazarındaki büyümeye bağlı olarak gelişecek. Avrupa’da düşük maliyetli havayolu hizmeti veren 56 kuruluş bulunuyor. Bu, bir yoğunlaşmaya sebep olacak; önümüzdeki dönemde daha fazla birleşme ve devire tanık olacağız. Buna rağmen, hava taşımacılığının hâlâ büyük potansiyele sahip olduğu birçok pazar var. Örneğin Fransa’daki uçuşların sadece yüzde 12’si ucuz havayolları tarafından yapılıyor. İngiltere’de yüzde 50’ye çıkıyor. Analistler, Avrupa’da 2015 yılına kadar, yolcuların yüzde 50’sinin ucuz havayolları ile uçacaklarını söylüyor.