İngiliz havayolu şirketi British Airways (BA) yönetimi tarafından bir yıldır ısrarla devam edilen saldırılara BA çalışanları sonunda grevle karşılık verdi. 13 bin çalışanı ilgilendiren saldırı ve kesintilere karşı Kamu Çalışanları Sendikası (UNITE) kararlı bir tutum sergileyerek işçilerin taleplerine sahip çıktı. İşten atmalar ve kesintilerin yanı sıra, sendikanın etkisizleşmesini ana hedef haline getiren BA yönetimini sendika “19. yüzyıldaki bir değirmen yönetimi”ne benzetti. Cumartesi günü başlayan 3 günlük grev dün sona ererken, sendikanın görüşme taleplerine BA yönetiminin yanıt vermemesi durumunda, 27 Mart'ta 4 günlük bir grev daha başlayacak.
Binlerce işçinin katıldığı grev sonucu, uçuşların yarıdan fazlası gerçekleşemedi. BA uçaklarının Heathrow Havaalanı'nda park yeri bulmada sıkıntı çektiği belirtildi. Uçaklar adeta sıralı bir şekilde grev boyunca park ettiler. Sendikadan yapılan açıklamada, uçuşların yüzde 65'inin iptal edildiği belirtildi. BA yönetimi ise uçuşların yüzde 30'unun iptal edildiğini iddia ederek grevin etkisiz olduğunu anlatmaya çalıştı. Havaalanında park halinde bekleyen onlarca uçak ise BA yönetimini yalanlar durumdaydı.
Şirketin, zarar ettiği gerekçesiyle geçtiğimiz yıl başlayan ve giderek devam eden, uçuşlardaki çalışan sayısını düşürme çabaları hâlâ devam ediyor. Ücretlerde kesintilere gitmenin yanı sıra iş koşullarının daha da ağırlaşması için çaba sarf eden BA yönetimine karşı ocak ayında yapılan grev oylamasına işçilerin yüzde 81'i “evet” demişti.
KONUŞMAK YASAK
Sendika ile BA yönetiminin uzun süren görüşmelerinin ardından BA yönetimi, önce verdiği sözleri bile tutmayarak anlaşmayı zorlaştırdı. Buna rağmen sendika görüşmelerde ısrarcı oldu. Sendika, bazı kesinti ve gönüllü işten ayrılmalar sonunda yılda 62 milyon sterlin tasarruf paketi sunmasına rağmen BA, önce evet dediklerine bile hayır demeye başladı. İşçilerin tek bir silahı kalmıştı ve grev bayrağını çektiler. Yapılan grevin BA'yı on binlerce sterlin zarar ettirdiği açıklandı. Grev boyunca basına konuşmayı yasaklayan BA yönetimi, konuşanı işten atmayla tehdit ediyor. Birçok işçinin şu anda disiplin kuruluna verildiği belirtildi. Yeni işe alınacaklara çok kötü koşullarda sözleşmeler dayatılırken, eski çalışanların da çok basit sebeplerden işten atılmaya çalışılması işçilerin yoğun tepkileri ile karşılaştı.
BA'da çalışan ve isminin yayımlanmasını istemeyen bir işçi, telefonla konuşmanın, yanlış bir kelime kullanmanın ve uçuşlar esnasında yapılacak herhangi bir yanlışın işten atılma sebebi olabildiğini belirterek, kimin ne zaman ve ne için işten atılacağını bilmeden ve o tedirginlikle çalıştıklarını söyledi. Grevden bahsetmenin suç olacağını söyleyen işçi, greve destek verdiği anlaşılan işçilerin BA tarafından cezalandırılacağı tehditlerinin olduğunu belirtti.
BA işçileri, yılbaşından önce de grev oylaması yapmış ve yüzde 92 oranında greve “evet” oyu çıkmıştı. Noel ve yılbaşını grevle karşılaması beklenen işçilere mahkeme engel olmuş ve grev oylamasında “usulsüzlük” olduğu iddiasıyla görülmemiş bir hızla grevi yasaklamıştı. Bunun üzerine geçtiğimiz günlerde işçiler tekrar grev oylaması yaptılar.
BA DİKTATÖRLÜĞÜ
Sendikadan yapılan açıklamaya göre grev, son yılların en etkili ve kararlı grevi oldu. Binlerce işçinin yanı sıra vatandaşlardan ve başka iş koşullarından da yoğun destek aldığını belirten sendika, her an masaya oturmaya hazır olduklarını aktardı. BA yönetiminin saldırı pervasızlığının devam etmesi durumunda grevlerin devam edeceğini belirten sendika, sendikanın etkisinin kırılmak istendiğine de işaret etti. Basına bir açıklama yapan UNITE Genel Sekreteri Tony Woodley, “Burası Britanya, Burma değil” diyerek BA yönetiminin diktatörce yöntemler kullandığını söyledi.
ARİF BEKTAŞ/Evrensel