TAV CEO'su Dr. Sani Şener, yabancı ortaklarının batmasına rağmen şirketi ayakta tutarak geçen yılı rekor kârla kapattıklarını söyledi. Zaman'a konuşan Şener, daha önce kapılarından bile geçemedikleri şirketlerin şimdi ortaklık için peşlerinden koştuklarını anlattı. Kriz ortamında istihdamı yüzde 8 artırdıklarını vurguladı. İstanbul'a yapılacak 3. havaalanına ise karşı olduklarını belirtti.
Ekonomik krize rağmen yatırımlarına ara vermeyen TAV Havalimanları Holding, Amerika ve Avrupa'da başarılarıyla adından söz ettiriyor. TAV Grup üst yöneticisi (CEO) Dr. Sani Şener, küresel ekonomik krizde şirketi çok iyi idare ettiklerini ve havalimanı inşaatlarında büyük başarı elde ettiklerini söyledi. Elde ettikleri başarının dışarıda yankı bulduğunu ifade eden Şener, dünyanın önde gelen firmalarının ortaklık için kapılarını çalmaya başladıklarını belirtti. Havacılık sektörü ve şirket çalışmaları hakkında Zaman'a ilginç değerlendirmelerde bulunan Şener, TAV'ın çok iyi durumda olması sebebiyle kurucu ortaklar başta olmak üzere diğer ortaklara, "Sermaye artırın, biz ona katılalım" şeklinde talepte bulunulduğunu açıkladı. Suudi Arabistan, Kuzey Afrika ile Dubai ve çevresinde iş yapmayı planlayanlara, "Yanımızda bir Türk firması olursa daha avantajlı duruma geçeriz." düşüncesini aşıladıklarını anlatan Şener, 10 yıllık TAV'ın yaptığı icraatlarla Amerika ve Avrupa'da önemli bir konuma geldiğine, büyük başarılarla anılmaya başladığına dikkat çekti.
Şener, TAV İnşaat'ın dünyanın en büyük firmalarından Japon Taisei ile Katar'a girdiklerini ve Brezilyalı Odebrecht ile Libya'da iş yaptıklarını vurgulayarak, gelinen noktanın Türkiye'nin o bölgedeki gücünün temeli ve TAV'ın o bölgelerde kendi çapındaki başarısı olduğunu anlattı. Şener, "İnanın bugün ve dün, yine bizim inşaat firmasıyla ilgili ismini tasavvur edemeyeceğiniz, bizim 5 yıl önce yanından bile geçemeyeceğimiz firmaların en üst düzey temsilcileri, havalimanı işletmelerine ortak olmamız için peşimizden koşuyor." diye konuştu. Şener, Osmanlı İmparatorluğu sayesinde bu coğrafi bölgede iş yaparken yabancılık çekmediklerini belirterek, 500 yıl bu topraklarda yaşamış Osmanlı İmparatorluğu ile diğer ülkelerin kültürel benzerlikleri bulunduğunu söyledi. Bu yüzden her iki tarafın birbirini çok iyi anladığını ifade eden Şener şunları söyledi: "Bir avantajımız daha var. Bizde bir Avrupailik olduğundan hoşlarına gidiyor. Türk olarak ama Avrupa parasını kullanarak gidip Tunus'ta komple bir anahtar teslimi havalimanı yaptık."
Küresel krizde ortakları Amerikalı, Avustralyalı ve Avusturyalı fonların battığına dikkat çeken Sani Şener, hisseler satılınca fiyatların düştüğünü ancak buna karşılık çok ciddi şekilde krizi yönettiklerini söyledi. Kriz döneminde şirketteki finans çalışanlarını kendisinin bulunduğu kata çıkardığını ve karşılıklı oturmaya başladıklarını anlatan Şener, "Başka çaresi yoktu. Bir oda içinde 3-4 ay oturduk. Alınan kararlarla olayları çözdük. Yüzde 8 oranında istihdamı artırdık. Sadece performansı düşük arkadaşlarla yollarımızı ayırdık." diye konuştu. Şener, 2010'un da gayet iyi gittiğini ve geçen yıla göre yolcuda yüzde 18 oranında artış yaşandığını bildirdi. Yolcu kapasitesi yüksek Atatürk Havalimanı için yüzde 18'lik yolcu artışının çok özel olduğuna dikkat çeken Şener, 2010'un iyi başladığını ve bu yılı iyi geçireceklerini ümit ettiklerini söyledi. Şener, THY ile HAVAŞ ortaklığında TGS adlı yer hizmetleri şirketi kurduklarını ve 4 bin kişiye istihdam sağladıklarını belirterek, TGS ve HAVAŞ'taki istihdamı artıracaklarını ve HAVAŞ'ın Tunus'tan başka ülkelerde de faaliyet göstermesini sağlayacaklarını ifade etti.
Gecikmelerin büyük kısmı de icing'ten kaynaklanıyor
Atatürk Havalimanı'ndaki gecikmelerin genel olarak, kış aylarındaki de icing (uçakların soğuk havalarda buzlanmasını önlemek amacıyla alkol karışımı sıvıyla yıkanması) uygulaması, yağmur ve lodoslu havalar ile kullanım kapasitesi yüzde 50 azalan 06-24 pistinin olumsuz etkisinden kaynaklandığını ifade etti. Kısa pist olarak adlandırılan 06-24'ün bakıma alındığını ve uzatılacağını anlatan Şener, 18-36 paralel pistine yapılacak hızlı çıkışların (taksi yolları) da, 15 Haziran'dan sonra hava trafiğinin rahatlamasını sağlayacağını bildirdi. Şener ayrıca, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), Türk Hava Yolları (THY) ve TAV'ın ciddi koordinasyon içinde çalıştığına dikkat çekerek, 'slot'ların yani uçak iniş izinlerinin homojen şekilde 24 saate yayılmasıyla hava trafik yoğunluğunun çok daha rahatlayacağının altını çizdi.
TURHAN BOZKURT-MUSTAFA GÜN / Zaman