İşin esprisi bir yana, bir sorumsuzluk örneği olarak çöpe atılan yanan sigaranın, büyük bir faciaya neden olabileceği ihtimali o kadar uzak değil… Ayşegül Aldinç’e THY değil ama TAV bir jest yapabilir.
İşte Aldinç’in yazısı…
Atatürk Havalimanı’nı yanmaktan nasıl kurtardım?!
(Süpermen ruhu!)
Eğer o Anneler Günü münasebetiyle annemle (okul yılları orada geçtiği için) çok sevdiği Ankara’ya gitmek üzere Atatürk Havalimanı’na gitmeseydik yepisyeni bina kül olacaktı!
Efendim şöyle: Annem uzun bir zamandır süregelen uçak korkusunu benim süregelen ısrarlarımla kırmaya karar verdi.
Yola çıkma arefesinde ikimizde gayet telaşlı ve ‘geç kalma endişeli’ tipler olduğumuzdan alana erken gitme yolunu seçtik.
Garanti’nin ‘Zone’una (burada “Wings’in donuna” uygun kaçardı ama kafiye endişesi gütmeyelim derim ben) filan bir göz atalım, elektronik biletimizi ekrana tuşlamak suretiyle edinelim filan diyerekten havaalanına lunapark muamelesi çekmekteyiz bu arada.
Derken tabiat zorladı tuvaleti ziyaret edelim dedik ve kapıya dayandık. Ama o da ne kabinin içersindeki plastik kovadan duman çıkmakta. Aman diyim diye üstüne atlamak suretiyle kovayı fotoselli musluğa tutmaca, teşkilat dediğim gibi fotoselli olduğundan ben biraz zorlanmaca neyse sonra söndürmece (itfaiyeci ruhu!) falan filan…
Dangozun biri, her yerde dana kadar yazılı ‘SİGARA İÇMEK YASAK’, ‘SİGARA İÇMEK YASAAAK!’ ibarelerine rağmen sigara ziftlenmiş ve izmariti söndürmeden çöpe atmııış.
Gösterdiğim bu yararlığın karşısında THY’den hemen bir jest bekliyorum. (Ödül bisküvisi hak etme ruhu!)
Ayşegül der ki; almadan vermek Allah’a mahsus.
Bu durum çerçevesinde yöneticiler olarak konuya duyarlı olalım bahusus.