Atilay Ayçin, geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında THY’den emekli edilmeye zorlanan 35 deneyimli kabin amiri ve Anadolu’da taşeron firmalara devredilmeye hazırlanılan satış ofisleri ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Hava-İş Sendikası Başkanı'na THY’nin alt markası Anadolujet ile ilgili görüşlerini sorduk. Ayçin, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu düşük maliyetli havayolu anlayışı, dünya sivil havacılığında salgın bir hastalık gibi, bir virüs gibi büyüyor. Bu konuda dünyadaki örneklerine baktığımızda ucuz maliyet hedef gösterilerek, aslında çalışanların özlük haklarının, demokratik haklarının ve sendikal haklarının ortadan kaldırıldığını görüyoruz. THY, iç pazarda bir şekilde kendisine pay edinebilmek ve bir takım değerleri göz ardı ederek, o ‘çıkrıkçı yokuşundaki tüccarlar’ gibi sadece maliyeti düşündüğü için bu tür bir yapılanmaya gitmiştir. Bu iki sonuçla sonuçlanacaktır. Ya düşük maliyet nedeniyle bir takım şeyler göz ardı edilerek, çok kazanan bir şirket durumuna gelecek, çok kazandıktan sonra yağmalandırılacak. Ya her konuda yaptıkları gibi ‘bir deneyelim görelim’ mantığıyla onu da bir deneme yanılma usulüyle yapıp, zarar ettiğini gördüklerinde vazgeçeceklerdir. Ama o zarar edip, geriye döndükleri saatten ve tarihten itibaren insan araç, gereç ve maddi olarak bu şirkete kayıpları nasıl telafi edilecektir? Bunları sorduğunuzda maalesef bu şirketin birinci derecedeki yetkili ağzından tatmin edici cevap alamıyoruz. 2.5 aydır resmi yazımıza cevap alamıyoruz. Buradan da anlaşılıyor ki, THY yönetimi burayı o gerilla taktiğiyle, o vur kaç taktiğiyle havacılığı öğrenmeye çalışıyor. ‘Bir yapalım görelim’. Oysa ki biz daha önce Boğaziçi Havacılık, Türk Hava Taşımacılığı gibi, Havaş gibi, THY bünyesinde kurulmuş şirketlerin akıbetini gördük. Boğaziçi diye, THT diye bir havayolu kalmamıştır. Anadolu jet’in akıbeti de budur”.
İşte Atilay Ayçin'in Anadolujet'le ilgili açıklamaları...