Atatürk Havalimanı’nda pisti uzatmak gerekir mi?
Atatürk Havalimanı’nda ‘06/24’ olarak bilinen pistin uzatılması projesinde değişikliğe gidilecek gibi.
Bilindiği üzere Atatürk Havalimanı’nın ikisi 3000x45 biri de 2300x60 olmak üzere toplam üç pisti var. Uzatılması gündemde olan ise en eski ve kısa olan ‘06/24’ pisti. Hani çok fazla uçağın pistten çıktığı ve özellikle yağışlı havalarda pilotların tehlikeli buldukları pist. Belli dönemlerde uçak rötarları ve trafik sıkışıklığı havayollarına ciddi sıkıntılar yaşattığı için DHMİ ve SHGM böyle bir çözüm düşünüyorlar ancak bu formül sadece kısa süreli ve kısmi bir sonuç verecektir. Ülkemiz stratejilerinde anlayamadığım da zaten budur. En az 40-50 yıllık uzun vadeli çözümler yerine neden sadece 5-10 yıllık geçici çözümlerle milli servetimizi heba ederiz? Bir taraftan AB’ye gireceğiz diye hedefler peşinde koşarız, diğer taraftan da şehrin göbeğinde kalmış, son yıllarda İstanbul’un trafiğini Arap saçına döndürme konusunda üstüne düşeni yapmış olan Atatürk Havalimanı’nın pistlerinden birini daha uzatmaya çalışırız…
Atatürk Havalimanı trafik olarak Avrupa’da ilk 20 içinde. Bununla beraber 2020’lerden sonra fiziki açıdan ne olacağı soru işaretleriyle dolu.
‘1,5 PİST’ KULLANILIYOR
Havacılıkta 3 pist olması 3 pistin de aynı anda kullanılabileceği anlamını taşımaz. Ancak havaalanı aynı anda iki ayrı uçağın birbirinden bağımsız olarak inip kalkabilmesine müsait iki simültane paralel piste sahip ise, o zaman doğru bir işletme ile 50-70 milyon yolcu/yıl kapasiteye sahip olabilir. Atatürk Havalimanı’nda fiziksel olarak 3 pist olmasına rağmen en ideal hava koşullarında bile uygulamada ancak 1,5 pist var gibidir.
Bir havalimanın kapasitesini belirleyen faktörler, hava trafik, pist, uçak parklama, terminal ve ulaşım yolları kapasiteleridir. Bu işi projelendiren uzmanların, neden dünyadan benzer örnekler sunarak kamuoyunu doğru bilgilendirmediğini, projenin şehre, hava ve kara trafiğine yansıyacak faydalarını anlatmadıklarını merak ediyorum.
Zira verdiğimiz her kuruş vergi, yol, su, elektrik olarak dönmekte ise, bu projenin detaylarını da bilmek hakkımız değil midir? Şu anda İstanbul’da fiziksel olarak paralel simultane pistlere sahip olmaya tek aday havalimanı Sabiha Gökçen’dir. Yakın bir gelecekte bunun da gerçekleşmesini diliyorum, zira Türkiye havacılığının geleceği açısından bu konu çok mühim.