1’inci Pilotlar Çalıştayı’nda “Meslek Etiği ve Meslek Grubu Dayanışması, Sorumlu Kaptan Pilot Kararının Türkiye’de Uygulanması” başlıklı bir sunum yapan Airkule yazarı Bahadır Altan, meslek normlarının, etiğe dayalı olması gerektiğine dikkat çekti. Altan “Etik, tektir ve ‘meslek normları bu etiğin temel ilkelerinden türetilmiş normlar olmalıdır’ diyebiliriz. Etiğin temelinde de ‘insanın değerinin bilgisi’ yer alıyor” dedi.
10 YILDA HIZLI VE PROGRAMSIZ BÜYÜME
Sivil havacılığımızın son 10 yılda çok hızlı ve programsız bir büyüdüğünü belirten Bahadır Altan, “Bunun en büyük göstergesi 90’lı yıllarda İstanbul'a iniş kalkış sayısının 100'ü bulması ‘haber olurken’, bugün 1000 i aşmış olmasıdır. Yani havacılıkta kapasiteyle ilgili her türlü rakamın sonuna bir sıfır eklendi. Ama ne altyapıda ne personel sayısında bu oranda bir artış görülmüyor” dedi. Bu konuda en iyi durumdaki meslek grubunun pilotlar olduğunu kaydeden Altan, buna rağmen pilotların da iş yükünün hatırı sayılır oranda arttığını ve 10 sene öncesiyle karşılaştırıldığında iki kat fazla uçtuklarını söyledi.
“İş yükü artışı cüzdanda değil, adrenalinde hissediliyor”
Sektördeki iş yükü artışının her kesimde görüldüğünü kaydeden Altan, “Bu artışı başta kontrolörler olmak üzere uçak içi ve dışında görev yapan bütün meslek grupları cüzdanlarından çok adrenallerinde hissediyorlar! Çünkü büyüme, çalışanlar açısından ranttaki artıştan çok, riskleri artırdı ve insana verilen değer her geçen gün daha fazla erozyona uğruyor” diye konuştu.
Altan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kaptanlar olarak öncelikle kime, neye karşı sorumlu olduğumuzu düşünmemiz ve bu kavramın önüne hiçbir maddi kaygıyı geçirmememiz gerekiyor. Yani kendimizi öncelikle ne patronlarımıza ne yöneticilerimize ne taşıdığımız en yüksek makamdaki kişinin isteklerine karşı değil önce kendi meslek normlarımıza karşı sorumlu hissetmeliyiz. Bu konuda hiçbir baskıya boyun eğmememiz gerekiyor. Bunu da yüksek sesle haykırmak, hatta bir Hipokrat Yemini haline getirmek zorundayız. Çünkü insan yaşamı da dahil olmak üzere herşeyi parayla ifade eden bir anlayışla giderek daha fazla sarmalanıyoruz.”
“Kutlanması gereken kaptandan savunma isteniyor”
14 saatlik çalışma süresinin dolmasıyla birlikte istirahate çekilen kaptan pilotun yaşadıklarını örnek gösteren Bahadır Altan, “14 saatlik limitin 2 saat daha üzerine çıkmayı reddeden kaptan, uçuş emniyetinden taviz vermeyen örnek bir karar vermiştir. Bundan dolayı meslektaşımızın kutlanması gerekirken, yöneticiler, ‘şirketi maddi kayba uğrattığı’ gerekçesiyle kaptandan ‘savunma’ istiyor! İşte buraya kadar teknik ve prosedürlere dair olan bu konu, buradan itibaren etiğe dair bir soruna dönüşmektedir” dedi.
Bahadır Altan, uçuş emniyetini öncelik sayan kaptan kararına gösterilen yaklaşımın etikle bağdaşmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Dünyanın neresine giderseniz gidin, Türkiye'deki diğer şirketler dahil, bütün yöneticiler kaptanların benzer kararlarını, şirketlerinin uçuş güvenliğine verdikleri önceliğin ispatı olarak, hatta reklam malzemesi yaparken şirketin, hem de kaptan rütbesindeki alt kademe yöneticileri meslektaşlarına ‘Sen suç işledin savunmanı yap!’ deme hakkını kendinde görüyor! İşte etiğin ayaklar altına alındığı yer burasıdır.”
“Kenetlenelim ve hakkımıza sahip çıkalım”
Konuşmasının sonunda diğer meslek örgütlerine bakıldığında, havacılık alanında örgütlenmenin ve TALPA’nın henüz çok genç olduğunu vurgulayan Bahadır Altan, “Derneğimizi eleştirelim ancak yapıcı olalım. Daha çok katılımcı olmalı, daha çok çalışmalıyız. Geçen yıl da çok başarılı bir hukuk konferansı düzenlenmişti. Bu çalıştayı da bir başlangıç sayalım ve önümüzdeki dönemde çok daha geniş katılımlı yeni çalışmalar ortaya koyalım” dedi.
Çalıştayda TALPA Hukuk Danışmanı Avukat Nazlı Can “Hava İş Yasa Tasarısı ve Pilotların Yasal Hak ve Yükümlülükleri”, TALPA Yönetim Kurulu Üyesi Kaptan Pilot İsmail Bingöl “Pilotların Hizmet Sözleşmeleri”, TALPA Muhasip Üye Kaptan Pilot Sinan Işıldar “FTL (Flight Time Limitation)” ve Hava-İş Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Yağcı sunumlarını yaptılar.
Airkule.com