“Havacılık sektöründe gelenektir, bayram sabahı ellerinde çikolatalar, yüzlerinde sahte gülücüklerle havaalanına gelir patronlar, yöneticiler. Bu bayram işyerlerine değil çalışanların evlerine gitmeyi öneriyorum onlara. Örneğin Sivil Havacılık Genel Müdürü bir uçucunun evine ziyarete gitmeli. Öyle önceden haberli mizansenlerle değil ama! En az birini evde bulabilmek için 10 alternatif adresle, Ataköy veya Kurtköy'e gitmeli. Bayramı, bir sonraki uçuş için uyuyarak geçirmek durumunda olanları, uçuştan yeni gelen ve birikmiş yorgunluğunu saklayarak çocuklarına sarılan, konuklarını ağırlayan anneleri babaları görmeli. Bu yaz kulaklarını çokça çınlatan havacıları belki biraz tanıma şansı da olur böylece!
THY Yönetim Kurulu üyeleri ise, daha taze işten attığı 305 işçinin evlerini ziyaret etmeli. Büyük çoğunluğu 10 yılın üzerinde deneyime sahip, yani onlar daha havacılığa adım atmamışken uçaklarda taban çürüten bu insanlara yaşattıklarını yakından görmeli, çocuklarının gözlerine bakmaya cesaret etmeliler. Bu çocuklar büyüdüklerinde "bayram geliyor" denince eminim onların da kulaklarını çok çınlatacaklar!
Hamdi Topçu - Temel Kotil ekibi yönetmeye başladığından bu yana Türk Hava Yolları’nda yılda ortalama 1000 kişi çeşitli nedenlerle işten çıkarılmış. (Bknz: THY’de AKP’den Öncesi ve Sonrası) Çağdaş yönetim anlayışlarındaki sosyal diyalog, işçi hakları, insan hakları gibi kavramları bir kenara bırakın, sadece havacılıkta, "tecrübeli eleman" gerektirdiği gerçeği bu sirkülasyonun uzun vadede sektöre verdiği zararı anlatmaya yetiyor.”
Bahadır ALTAN’ın ‘BAYRAM’ başlıklı yazısını okumak için TIKLAYINIZ
0
0
