YER HİZMETLERİNİN TALİPLİSİ ÇOK

Mustafa Kemal'i Saygı ile anıyorum.

Burası ticari bir sirket isvereni boyle bir satıstan dolayı suclayamazsınız. Sadece surecten dolayı iscinin magdur edilmesine ya da satısın baska amaclarla yapıldıgına karsı cıkabilirsiniz. Eninde sonunda sebep ne olursa olsun magdur olan sadece calisanlar olur. Ancak bu magduriyetin sonuclarini azaltabilme ihtimali her zaman vardir, fakat bunun icin olasiliklardan haberdar olup dogru strateji izlemek gerekir. Bunu da yapmasi gereken kurum kuskusuz sendikadir. Varolan, tum kurumlari isleyen, isciyle surekli iletisim halinde olan, stratejilerini isciyle belirleyen bir sendika. Aksi halde son gun yine mahkeme acarsiniz kazanirsiniz ya da kazanmis gibi gorunursunuz tazminatinizi alir gidersiniz. Kazanilan mahkemelerde sendikanin surece katkisi yuzde bir bile yoktur mahkemeler bu tur davalarda isci lehine tek durusmada karar alir zaten. Boyle bir sendika sadece iscinin magduriyetini artirir.

Bu pespaye dil (assolist, bulamaç lafları vs.) benim midemi bulandırdı artık. Eğer eski tas eski hamam devam ederse bir başka arkadaşın dediği gibi ben de sendikadan ayrılacağım. Hiç bir güvenim yok mevcut yönetime. Gözlerini karartmışlar, koltuklarında kalmak için her şeyi yapmak mübah olmuş. Hamasi sloganlar atarak, herkese saldırarak, çamur atarak, gidilen yoldan hayır gelir mi? Yetti artık!

Ayıp, ayıp...

BASİRETSİZSİNİZ YAZIK SİZE. RENKLERİN BULAMAÇLARI.

Almaktan ve satmaktan başka değerler de var. Alınan ve satılanlar bu iki başlık ötesinde hayatları bilmez gibi düşünürler.

Yoksul halkın kurtuluşu edebiyatınız artık kimseye inandırıcı gelmiyor başkan. Hele Antalyada çok yıldızlı otelde iki gün önceden gidip ma aile işçilerin parasından, sendikanın kesesinden şube genel kurulu bahanesiyle kalıyorken bize neyin mücadelesini verdiğinizi genel kurulda açıklamak zorunda kalacaksınız.

Hava iş mevcut yönetimi genel kurul öncesi Anadolu daki delegelere 'Gelin sizi istanbul da otellerde ağarlayalım misafirimiz olun' derken hangi yürekleri satın almaya çalışıyor acaba? Üstelik bu davete ' Nasılsa emekli olacağım, hanımı da alıp gideyim bari değişiklik olur' diye cevap veren kişiler hangi yüreklerini satmak üzereler ?...

Anayasa yı değişirmek için halkın gücüne ihtiyaç vardır. Doayısı ile Anayasa ve kararnamelere karşı meclistekilerin uyguladığı yoksul politikaların önünegeçilmesi olanaksızdır. Acaba bizler kaçyıldır kitlesel pretestolara katıldık birey olarak. istikal de, çağlayanda, işçi direnişlerinde, iş yerlerinde kaç kez nöbetteydik.Cezaevlerinde yaan halk insanları kaç kezaklımıza geliyor, hastahanelerde ölümler rüyalarımıza giriyormu ya da sokaklarda kış günü taştan yataklarda yatan çocuklar. Elinizi vicdanlarınıza koyun mücadelelere uzaktan el sallamayın. Çekin ellerinizi Yoksul halkların kurtuluşu mücadelesinden. Hava İş Mevcut Yönetimi Türkiye işçi Hareketinin, bebeği, cocuğu, genci, abisi, ablası, annesi, babası ve eğilmez bedeni, bükülmez yüreği, satın alınamaz yüreğidir. Saygılarımızla

Tüm THY çalışanları ve sendika üyeleri, Dışardan bakan bir çift göz olarak izliyorum... Sizlerin yabancılaşmasını, farklı şirketlere devredilerek özelleşmenizi... Bir çağrı merkezi yöneticisi olarak üzülerek baktığım müşteri hizmetlerinizden yola çıkarak okudum tüm yazılarınızı. İşlem yapmak için aradım, yanlış bilgilerle tecrübesizliklerle donatıldım. Şikayet yazısı yazdım aynı özel kurumdan dönüş aldım cevapsızlıklarla donanmış bilgileriyle. Şimdi sizler diyorsunuz ki yeni bir ses var mevcutun karşına geçen... 20 yılı deviren bir sendikanın yanında olan ama özelleşmesi karşısında bir başarı kazanamamış mevcuta yeni bir bakış kazandırmak istemekle haksızlar mı?. Geçmişten bugüne gelelim, farklılaşmalara, gelişmelere hepsi yeni bakış açıları farklı kişi ve kişilikler sayesinde olmuştur. Genç nesillerin ve fikirlerin önünü kesmeyi, koltuk sevdalarını, siyasi bir yapılanma gibi tek iktidar olma isteğinizi, her yeni fikri işveren yandaşı gibi göstermeyi, boş çabaları bırakın artık..