Ruhat Mengi-Vatan:
THY’nin ‘tam tesettür’ kıyafetleri!
THY’nin yeni “uçuş ekibi” kostümlerini görünce ilk aklıma gelen ‘acaba ihaleyi bir Arap-Singapur ortaklığı’ mı kazandı sorusuydu ama meğer modacı Dilek Hanif’e aitmiş. Ve neyse ki “bunların kesinleşmediğini, örnek modeller olduğunu” söylemiş. THY’den yapılan açıklamada da “henüz modelin kesinleşmediği” bildirilmiş. Kotil ise “THY ne yaparsa en iyisini yapar” demiş ki maalesef bu sözü ancak THY reklamlarında geçerli, gerçek hiç öyle değil.. Hele yurt dışı uçaklarda çok faul var.
Dilek Hanif ’i uzun yıllardır tanıyorum, modern, zarif bir kadındır, doğrusu bu kıyafetler “kesinleşmemiş bile olsa” nasıl onun elinden çıktı anlamadım. Herhalde “sipariş” böyle olmalı, yoksa kendisinin asla giymeyeceği kıyafetleri “Türkiye’yi temsil eden” havayolu hosteslerine giydirmeyi düşüneceğine inanmak zor…
Ruhat Mengi’nin yazısı için TIKLAYINIZ…
Müge İplikçi-Vatan:
Beden beden söyle bana!
Bu başlığı atmamın nedeni yeni tasarlanan THY giysileri. Bu yeni tasarımları görünce dayanamadım!
Her ne kadar bu tasarımlar hostesler kadar stewardlar (erkek kabin görevlileri) için olsa da gözlerimiz kadın giysileri üzerinde odaklandı. Nedeni basit: Kadın uçuş görevlilerindeki giysi değişimi 180 derecelik bir açıdan nasiplenmiş durumda! Tafta kumaşların içinde kaybolmuş mankenleri görünce kafamız karıştı. En azından bu yeni tasarlanmış epey bol giysilerle uçaktaki o küçücük koridorda nasıl yürüyebileceklerini düşündük.
Ama dahasını da düşündük elbette... Ya da düşündüm diyeyim.
Ne zaman bir hostes görsem Virginia Woolf’un o ünlü sözünü hatırlarım: ‘Kadınların hiçbir ülkesi yoktur; kadınların ülkesi bütün dünyadır.’
Müge İplikçi’nin yazısı için TIKLAYINIZ…
Arda Uskan – Takvim:
THY hostes kıyafetlerine öneri!
Modacı Dilek Hanif'in hazırladığı hostes üniformaları, gündemsiz ülkemizin gündemine bomba gibi düştü. Şimdi çok şükür her kafadan bir ses çıkacak; Yok Şehrazat gibi mi dolanacak kızlar ortada, yok Osmanlı sultanları gibi mi? İşin fes bölümünü Atatürk'ün kıyafet devrimine karşı çıkış olarak ele alan bile var.
Bu yüzden önce şu fes-şapka faslında görüş bildireyim. Bir kere son derece şıktı Hanif'in buluşu. Bana daha çok Audrey Hepburn ve Grace Kelly'nin kullandığı zarif kepleri hatırlattı.
Ayrıca 'Muhteşem Yüzyıl'ın göklere çıkarıldığı dönemde biraz Osmanlı esintisi taşısa ne olur?
Kıyafetlere gelince; her Türk erkeği gibi kadının giyimsiz olanını tercih etsem de, burada zorunlu olarak bir iki çaput parçası gerekli elbette. Ama eteklerin bu kadar uzun olması bünyelerimizi biraz kastı…
Arda Uskan’ın yazısı için TIKLAYINIZ…
Ahmet Hakan – Hürriyet:
Bir iktidar yancısı olarak Dilek Hanif
Modacı Dilek Hanif, kapmış THY'den ballı işi...
Onlar ne istiyorsa, beş fazlasını vermek için uğraşıp duruyor.
Kapmış THY'den ballı işi...
Aferin almaya, hoşa gitmeye, yaranmaya çalışıyor.
Kısacası...
Gitmiş "tasarım kaygısı"...
Gelmiş "aferin alma kaygısı"...
Hal böyle olunca da...
O eteğin boru gibi olmasını ya da o kıyafeti giyen kadının soba borusuna dönüşmesini zerre kadar mesele etmiyor.
İşine bakıyor.
Rantına bakıyor.
Gelirine bakıyor.
Yaranacak ya...
Kabul edilebilir bir muhafazakâr şıklıkla yetinmiyor modacı Dilek Hanif...
Ahmet Hakan’ın yazısı için TIKLAYINIZ…