CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, TBMM Başkanlığı’na sunduğu dilekçe ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e şu soruları yöneltti:
THY Anonim Ortaklığı yüzde 49,12 oranındaki hissesi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na, dolayısıyla kamuya ait olan bir kamu kuruluşudur. THY’de Hava-İş Sendikasınca grev kararı alındığı açıklanmış olup bu çerçevede;
THY yönetiminin 2007 yılında yaptırdığı oylamada “greve evet” denildiğini dikkate alarak, bu kez grev oylamasına sıcak bakmadığı ve grevin başlamasına ses çıkarmayacağı ve grev başladıktan sonra “isteyen gelsin, çalışsın” çağrısı yapacağı duyumu doğru mudur?
THY işçisini, grevci ve grev kırıcı olarak ikiye bölerek, çalışanları birbirine düşürecek iş yeri huzurunu, barışını bozacak bu yöntemin tercih edileceği kaygısının gerçeklik payı nedir?
Grev kararı açıklandıktan sonra yaptığınız “THY yalnız değildir. Gerekeni yaparız” açıklamanızın anlamı nedir?
Önergelerimize sizin değil THY yönetiminin verdiği yanıtlarda özel şirket statüsüne vurgu yapılmasına karşın sizin bu sözleriniz THY çalışanları tehdit değil midir?
Maliye Bakanlığı’nın, “özel bir şirketin” Toplu İş Sözleşmesine müdahale hakkı var mıdır, bu hakkı hangi mevzuat hükümlerinden almaktasınız?
Aynı açıklamanızda yer aldığı üzere “THY, ulusal güvenlik ve turizm için çok önemli bir kuruluş” ise THY niçin özelleştirme kapsamına alınmıştır?
Geçtiğimiz günlerde verdiği 212 uçaklık sipariş de dâhil olmak üzere, THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın açıklamasına göre 38 milyar dolar daha borç yükü altına girerek ülkemizin dış borcunun % 10’unu oluşturan THY yönetiminin, yakın gelecekteki mali kriz ve başarısızlıklarına karşı gerekçe oluşturmak amacıyla bundan sonra oluşabilecek her türlü olumsuzlukta “grevi” bahane edeceği şeklinde sektör çalışanlarından gelen duyumların gerçeklik payı nedir?
Sendika ile THY arasındaki temel uyuşmazlığın 305 işçinin geri alınmamasından kaynaklandığı, yasadışı eylem yapmadıkları ve işten atılmaların hukuksuz olduğu mahkeme kararları ile saptanması karşısında yargı kararlarını tanımayarak kendilerini hukukun üstünde gören ve tamamı Bakanlığınızca atanan THY yönetimine hukuka uymaları konusunda bir uyarıda bulundunuz mu, bulanacak mısınız?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini arz ederim. 18.4.2013
Umut Oran
İstanbul Milletvekili
Avrupa’da uçak başına çalışan sayısı 351 iken THY’de bu sayı 95 kişi midir? Bu büyük bir uçuş güvenliği sorunu değil midir?
Avrupa’da kokpit personelinin aylık uçuş saati 80 iken THY’de 110’mudur? Bu süre kabin personeli için Avrupa’da 85 saat iken Türkiye’de 118 saat midir? Bu büyük bir uçuş güvenliği sorunu değil midir?
THY’de 65 uçak var iken çalışan sayısı 12 bin 634 olmasına karşın, 217 uçak sayısına ulaşan THY’de personel sayısının 13 bin 800 olmasının anlamı nedir? Bu durum insan hayatından kaynaklanan tehlike durumlara yol açmıyor mu?
THY uçaklarının 2000 yılından itibaren yıllar itibariyle yaptığı toplam kaza sayısı kaçtır? Bu kazalarda kaç kişi yaşamını yitirmiş, kaç kişi yaralanmıştır? Bu kazalardan kaçından uçaklar kırıma uğramıştır?
Grev sözünün bile Avrupa’lıları ürküttüğü ve bugün itibariyle yaz aylarını kapsayan ileri tarihli rezervasyonlarda büyük iptallerin yaşandığı doğru mudur?