Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul, korkuların yaşayarak ya da duyarak öğrenildiğini belirtti. 3-4 yaş itibariyle öğrenilmeye başlanan korkunun hayat boyu devam edebildiğine dikkat çekti.
Korkuların, beyinde imgelenen tehlikelerle ya da yaşanan olaylarla öğrenildiğini, panik bozuklukta olduğu gibi, kişinin tehlikeyi yaşamadan da korku yaşamaya başladığını söyledi.
Bedende nasıl gerçekleşiyor?
Psikiyatrist R. Sabri Yurdakul yaşanılan gerçek ya da imgesel korkunun; böbrek üstü bezinden adrenalin salgılattığını, beynin otonomik sinir sistemini etkileyerek vücutta genel bir alarm durumu yarattığını belirtti. Kalpte çarpıntıya, akciğerlerde hızlı nefes alıp vermeye, ağızda kuruluğa, göz bebeklerinde küçülmeye, yüzden kanın çekilmesine, kaslarda kasılmaya, idrar yapma ihtiyacı oluşmasına neden olduğunu söyledi.
Beden reaksiyonlarının dışında kişinin huzursuz olması, tehdit altında hissedip ortamdan uzaklaşmak istemesi, kimi zaman bunu daha ileriye götürerek çaresizlik duygusu yaşaması, kimi zamanda donakalıp hiçbir tepki veremeyecek hale gelmesi gibi psikolojik durumlar yarattığına dikkat çekti.
Sosyal hayatı etkiliyor
Psikiyatrist Yurdakul, korkunun kişinin kendisini korumaya alması nedeniyle sosyal hayattan da uzaklaşmasına yol açtığını söyledi. Güvenli bir yer olarak belirlenen evden çıkmamaya, bir yere gitmemeye, gidiyorsa bir an önce dönmeye, insanlardan uzak durmaya hatta insanların yoğun olarak bulunduğu toplu alanlara hiç yaklaşmamaya neden olduğunu vurguladı. Korkuların, kişiler arası ilişkileri olumsuz etkilediğini, sosyal yönden izole insanlar yarattığını sözlerine ekledi.
Nasıl yenebilirsiniz?
Psikiyatrist R. Sabri Yurdakul, yükseklik ve uçak korkusunun terapi ile giderildiğini, özellikle bilişsel terapilerin bu alanda işe yaradığını, kişinin neden ve niçin korktuğunu fark etmesini sağlayarak, bu korkunun üzerine gidilmesine yönelik yapılan terapilerin korku duygusunu yenmekte başarılı olduğunu söyledi. Yaşanan ya da imgesel korkunun üzerine gidilmesinin, kişiyi gevşetip rahatlattıktan sonra, hayalinde bu korkularla yüzleşmesinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Online terapi korku bırakmıyor
Psikiyatrist R. Sabri Yurdakul, yoğun çalışan kişilerin terapilere zaman ayıramadığını vurgulayarak, online terapilerle korkularını yenebileceklerini söyledi. Yurdakul; "Online terapiler, günümüz teknolojisi ve haberleşme olanaklarını kullanarak, uzakta olan, belki hiç yanıma gelemeyecek insanlara uzaktan da olsa yardım etme olanağı sunuyor. Özellikle korkularını yüzyüze anlatmaktan çekinenler içinde çok yararlı bir uygulama. Dünyanın ve Türkiye'nin farklı yerlerinde bulunan kişilere öneline destek veriyor ve çok olumlu sonuçlar elde ediyorum. Online terapinin, günümüzde ve ileride gelişen ve zorlanan yaşam koşullarında ihtiyaç duyulan psikiyatrik ve psikolojik tedavileri kolaylaştıran, onları pratik ve kolay ulaşılabilir kılan bir yöntem olarak artacağını ve giderek yaygınlaşacağını düşünüyorum. 45 dakikalık bir seans için saatlerce yol gidip saatlerce yol gelmek, ya da ben bu doktora güveniyorum ama ona ulaşamıyorum demek yerine psikiyatrist ya da psikoloğun bir tık ötede olduğunu bilmenin insan yaşamını kolaylaştırdığına inanıyorum" dedi.
Öznur KARSLI – Yurt Gazetesi