UÇARAK DA TERÖR SUÇU İŞLENİR...
İstanbul-Van uçuşunu yapıyoruz. Kalkıştan hemen sonra yılın ilk karı ile saçları ağarmış Uludağ görülüyor. Yolda Hasan Dağı, Erciyes tekmil karla kaplı, Malatya'ya varırken sağda Nurhak solda Munzurlar görülüyor. Fıratı geçerken bu güzellikleri yolcumuzla da paylaşarak, "Dicle'yi geçinceye kadar Mezopotamya üzerinde uçacağımızı" söylüyorum. Sağda Diyarbakır'ın hemen yanında Karacadağ var. Van için alçalışa başladığımızda solda Nemrut ve ileride beyaz gelinliğiyle Süphan görülüyor. Bunları da yolculara göstermeden olmuyor tabii: "Anadolunun bu güzelliklerini kaçırmayınız!.."
İçişleri Bakanımızın açıklamaları beni uyandırdı. Meğer ben terör suçunu işleyip dururmuşum da haberim yokmuş. Hatta bazen Avrupa'dan İstanbul'a dönerken Marmara denizi üzerinde, hadi Avşa falan neyse de İmralı adasını, Yassıada’yı da yolculara gösterdiğim oldu. Densizliğime şaşıyorum şimdi...
Hadi Uludağ'ı anladık Erciyes de idare eder ama, Hamzavi isyancılarının zincirlere vurularak çıkarılıp kesildikleri Hasan Dağı'ndan sana ne birader. Hele Nurhak dağı, 68’li devrimciler orada katledilmedi mi? Karacadağ'ı Ahmed Arif şiirinde "...Savrulur Karacadağ, savrulur Zozan.." diye anlatmıyor muydu? Mezopotamya'dan sana ne! Nemrut da diktatörlüğü hatırlatmaz mı insanlara? Karadeniz kıyılarından geçerken Hopa'yı da gösterdiğim oldu birkaç kez...
Şimdi aklım başıma geldi. Artık böyle anonslar yapmayacağım. Resimle, şiirle yapılabilen terör pekala uçuşla da yapılabilirmiş. "Hayde Vatanı Kurtaralım" denmeye görsün, bir de bakmışsınız "Terörist Kaptan Tutuklandı!" diye manşet olmak da var bu ülkede.
Tövbe sayın bakanım tövbe! Bir daha Uludağ'dan başka dağ, Marmara'dan başka ada, Kızılırmak, (pardon pardon) Yeşil Irmak'tan başka nehir görmez gözüm...
Kaptan Pilot Bahadır Altan