Türk-İş'in kritik 4 yılı
Türkiye'de her yıl ortalama 45 bin işçinin sendikasız hale gelmesi önümüzdeki dört yılda da devam ederse, bu durum sağ veya sol sendika bürokrasisinin iflasının ilanıdır
Yaklaşık 165’i sendikaların merkez, 150’si sendika şube yöneticilerinden oluşan, toplam 362 delege, Türk-İş’in önümüzdeki dört yılının bürokrasisini seçti. Hemen tamamı, sendika bürokrasisinin unsurları olan delegeler, mevcut Türk-İş yönetiminin devamından yana oy kullanırken, bir anlamda düzenin ve istikrarın devam etmesini onaylamış oldular. Bu tercih, sendika bürokrasisi için anlaşılır ve tutarlı gözüküyor. Sendika bürokrasisi, doğası gereği düzenle uyum ve istikrar ister.
Sosyal ilişkilerin ve mücadelelerin eğilimleri, bürokrasinin tercihlerinden her zaman güçlüdür. Türk-İş’te yönetim değişiklikleri her zaman, eğer mevcut yöneticiler aşırı derecede yıpranarak ‘düzen ve istikrar’ın önünde bir engel haline gelmediyseler, işçi tabanının enerjik desteği ile mümkün olabildi. Türk-İş tarihindeki iki büyük yönetim değişikliği de kitlesel işçi hareketinin basıncıyla gerçekleşti. Nisan 1976’daki 10. Kongre ve Aralık 1992’deki 16. Kongre’deki yönetim değişiklikleri işçi hareketinin çok canlı olduğu dönemlerde mümkün oldu…
Ali Erhan Bilgin’in yazısının devamı için TIKLAYINIZ…