Eğer mektupta yer alan hususlar doğru ise THY ve Turkish DO&CO’nun uygulamaya soktuklarında büyük ses getiren ‘uçan aşçı’ konseptinin hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmadığı ortaya çıkacak.
Airkule.com’a ulaşan mektubu aynen yayınlıyoruz. İşte bir uçan aşçının çalışma koşullarından dert yandığı ve yaşadıkları sıkıntıları dile getirdiği o mektup:
“Öncelikle size iyi çalışmalar diliyorum. Şu anda DO&CO’da uçan aşçı olarak görev yapmaktayım. Bizler de kabin memurları gibi uçuşlara gidip gelmekteyiz fakat çalışma koşullarımız aynı değil. Aylık uçuş saati, yıllık, günlük, haftalık mesai, istirahat saati gibi mesai kavramlarımız maalesef bulunmamaktadır. Aynı ay içinde 120-130 saat uçuş yapmaktayız. Uçuştan geldiğimizde bir ertesi gün tekrar (ER) yani okyanus aşırı olarak bilinen uçuşlara gitmekteyiz. Kabin ekipleri bu uçuşlardan geldiği zaman sabit boş günlerinin dışında 48 saat istirahat etmektedirler. Fakat bu durum bizde aynı uygulanmamaktadır. Uzun uçuşlardan sonra 48 saat boşumuz yoktur. Kabin memurlarının uyguladığı aynı ay içinde tek gece seferlerine 1 defa planlanma kuralı da yine bizde yok. Hatta bütün seferlerimiz tek gecelik yatı görevlerinden oluşmaktadır. Uçuşa gittiğimiz ekip ile otelde istirahate gittiğimizde ekip otelde istirahatine devam ederken, daha önceden otelde bulunan bir başka ekip ile geri dönmekteyiz. Bizler sivil havacılık kurallarına uygun çalıştırılmamaktayız. Aynı zamanda şu anda herhangi bir iş kazası veya bir kaza kırım durumunda başımıza neler geleceğini bilmemekteyiz. Sayımızın az olması yada işimizi kaybetme korkumuzun bizlere engel olması nedeniyle sesimizi çıkaramamaktayız. Maaşımızın %70’ini oluşturan uçuş parasının da azalmaması adına kimse bir şey diyememektedir. Aynı zamanda bos günümüz yok sayılır. ‘ER’ dönüşündeki bazen 20, bazen 40 saatlik süreleri bos günden saymaktadırlar. Uçuşa gitmediğimiz zamanlar yine DO&CO’da mutfakta çalıştırılmaktayız. Uçan aşçı uygulaması ilk başladığı zamanlarda bizlere bilet alınıyordu yolcu ile aynı yerden geçiyorduk, fakat şu anda bu böyle uygulanmamaktadır. Şimdi bizler de kabin ekipleri ile aynı gümrükten geçmekte ve gendec denen evrakta ismimizin karşısına imza atmaktayız. Yine aynı şekilde uçuş dönüşlerinde de kabin ekipleri ile aynı evrağı imzalayıp kabin ekibi gibi görülmekteyiz. Ayrıca uçak içinde de yine iniş kalkışta kabin memuru koltuğuna bağlanmaktayız. Ayni zamanda sendikalı olamamaktayız. Eğer sendikalı olursak DO&CO tarafından işten atılacağımız söylenmekte.
Size durumumuzu en kısa şekilde anlatmaya çalıştım. Eğer başka bir bilgiye ihtiyacınız olursa ve bu konuyu haber yapabilirseniz belki şartlarımızın düzenlenmesine desteğiniz olur.
İyi çalışmalar dilerim.