Genelkurmay Askeri Savcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 22 Haziranda RF-4E keşif uçağının Doğu Akdeniz'de görev uçuşu esnasında düşürülmesi iddiasıyla ilgili olarak uçağın düşme nedeni ve sorumluların tespitine yönelik soruşturma yürütüldüğü belirtildi.
Bu kapsamda, Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından soruşturma işlemleriyle ilgili gizlilik kararı verildiği hatırlatılan açıklamada, soruşturmanın devam etmesine karşın olayın hassasiyeti ve kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu bildirildi.
Söz konusu uçağın düşürülmesiyle ilgili gerekli kriminal ve diğer incelemeler neticesinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kaza Kırım İnceleme Heyeti tarafından Kaza Kırım İnceleme Raporu'nun tamamlanarak dün Askeri Savcılığa teslim edildiği ifade edildi.
Açıklamada, kaza kırım incelemesi kapsamında şu bilgilere ulaşıldığı belirtildi:
“Radar telsiz ve iz kayıtlarından, uçağın uluslararası hava sahasında Suriye sınırına paralel 7 bin 400 feet irtifa, 300 knot süratte, 211 başta uçarken istikrarlı uçtuğu en son nokta olan 35.48.22 Kuzey, 35.33.21 doğu koordinatında soldan ani bir dönüşte irtifa kaybederek Suriye kara kıtasına 8.6 deniz mili mesafede saat 11.57 C'de Suriye kara sularında 35.48.26 kuzey, 35.37.59 doğu koordinatında denize düştüğü tespit edilmiştir.
Kaza sonrası su yüzeyinden alınan parçalar, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'nda incelenmiş, istikamet dümeni üzerinde Suriye makamları tarafından iddia edildiği şekilde uçaksavar mermisi hasarına rastlanmadığı tespit edilmiştir.
Enkaz parçaları 1. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nda metalurjik incelemeye tabi tutulmiş, parçalar üzerinde füze yakıtlarında oksitleyici ve harp başlıklarında ana malzeme olarak kullanılan potasyumklorat (KCIO3) bileşiğine ait olduğu değerlendirilen partiküller tespit edilmiştir.
Daha detaylı bir patlayıcı incelemesinin yapılması maksadıyla HPLC (High Pressure Liquid Cromotography) ve LC-MS-MS (Liquid Cromotography Mass Spectrometer) yöntemleriyle patlayıcı artığı analizleri yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu maksatla ilgili parçalar İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca yapılan inceleme neticesinde, enkaz parçaları üzerinde RDX (Hexogen), HNX (Octogen), TNT (2,4,6-Trinitrotoluene) ve PETN (Pentaerythritol Tetranitrate) patlayıcı madde artığı tespit edilmiştir.
Uçak üzerindeki radar ikaz alıcısı kayıtlarında yapılan incelemede füze yayınlarından sinyal alındığı belirlenmiştir.
Uçakta teknik bir arıza bulunduğuna ve bu nedenle düştüğüne yönelik herhangi bir bulgu tespit edilmemiştir.”
SURİYE TARAFINDAN ATILAN FÜZE
Açıklamada, “Belirtilen bulgular ışığında Kaza Kırım İnceleme Raporunda sonuç olarak; uçağımızın Doğu Akdeniz'de uluslararası hava sahasında uçarken, Suriye hava savunma unsurları tarafından atılan füzenin, uçağın sol arka tarafında patlayarak blast etkisi yaratması sonucunda, uçağın ve pilotların uçuş şartlarını sağlayamayacak şekilde etkilenmesi nedeniyle uçağın sola dönüşle irtifa kaybedip, sola hafif yatışlı ve burun yukarı pozisyonda suya çarptığı kanaati belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Genelkurmay Askeri Savcılığı, olayın tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulmasına yönelik kapsamlı soruşturmaya devam edildiğini de bildirdi.