22 Temmuz'da meydana gelen olayda THY’nin İstanbul'dan Nijerya'nın Kano şehrine inen Boeing 737-900 tipi "Amasya" adlı uçağı, burada yolcuları indirdi ve kalan yolcularla Ndjamena Havalimanına devam etmek üzere hazırlıklara başladı. Hazırlıklardan biri yakıt alımı olurken, belli bir süre sonra yakıt aracında problem olduğu için yakıt alınamadığı bilgisi geldi. TC-JYA kuyruk tescilli Boeing 737-900 tipi uçağın altında yakıtla ilgilenen THY teknisyeni Ümit Çınar, arızalı olduğunu anladığı akaryakıt aracının yerine yenisinin gelmesini istiyor, sorunu çözmeye çalışıyordu. Bu esnada teknisyenin defalarca uyarmasına rağmen akaryakıt firmasının çalışanı yakıt pompalamaya çabalarken ısınan yakıt pompasının hararet yapması neticesinde yakıt aracından bir anda alevler yükseldi.
THY ekibinin insanüstü çabasıyla uçak kurtarıldı
THY teknisyeni anında pilotları haberdar ederek yolcunun hemen tahliye edilmesini söyledi. Kokpitten ve kabinden yüksek sesli ikazlarla tahliye başlatıldı ve bu işlem 30 saniye içinde tamamlandı. Tüm yolcu ve kabin ekipleri güvenli bir noktaya alındı. Yerel ekipler yangını söndüremeye çalışırken apronda uçağı çekecek hiçbir araç bulunmuyordu. Bunun üzerine THY uçuş ekibi ve teknisyeni insanüstü bir çabayla uçağı 100 metre iterek yangın bölgesinden uzaklaştırmayı başardı. Yangın söndürücü uçağın hemen yanında olmasına rağmen, yine yanlış uygulamanın neticesinde yangın yarım saat kadar devam etti. THY uçağı felaketi, sağ kanat ucunda meydana gelen hafif hasarla atlattı.
"30 kişiyle iterek güvenli alana ulaştırdık"
THY uçağının sorumlu kaptanı Melih Tekir," Yangın söndürücü uçağımızın hemen yanında olmasına rağmen, yine yanlış uygulamanın neticesinde yangın yarım saat kadar devam etti. Biz bu sırada Necmi Kaptanımla birlikte yerel ekibi koordine etmeye çalışıyorduk. Ne var ki çok acemice müdahale ediliyordu. Alevler kanat hizasına yaklaşınca yangının söndürülemeyeceğini, işin kötüsü uçağımıza sıçrayabileceğini Ümit Bey ile birlikte anladık. Uçağı çekmek için push-back aracı istedik. Ardından çeki demiri... Ne gariptir, havalimanında uçağı çekmeye yarayan hiçbir araç veya cihaz bulunamadı. Yolcularımızın canını kurtarmıştık, sıra büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalan uçağımızdaydı. Ümit Bey uçağı ittirerek hareket ettirebileceğimizi söyledi. Hemen uçağın park frenini indirdim. Yerel görevlilerden de yardım alarak 30 kişiyle uçağımızı kontrollü bir şekilde iterek güvenli bir alana ulaştırdık" diye konuştu.
Uçağın ikinci kaptanı Necmi Dülger ise,"Yangın çıktığında ben harici kontroldeydim. Sağ kanadın altından geçerken teknisyenimizin çok sinirlendiğini ve yakıt aracının sorumlusuna bir şeyler anlattığını gördüm. Pompanın başındaki görevli, teknisyenimiz "Yapma" dedikçe uçağımıza yakıt basmaya çalışıyordu. Hemen akabinde yangın patlak verdi. Her şey o kadar hızlı oldu ki" dedi.
"Görevliler korkup kaçtı, biz uçağı iterek yangın alanından uzaklaştırdık"
Uçak teknisyeni Ümit Çınar, "Bir anda tankerin altından alev parladı. Alevi görür görmez kulaklıkla kokpite yangın başladığını ve tahliye işlemine başlamamız gerektiğini söyledim. İtfaiye müdahale ediyor ama 30 metreden! Görevlilerin hepsi korkup kaçtı. Oysa etrafımızda birçok büyük uçak var. İçlerindeki yakıtı da dikkate aldığınızda bütün meydanın çok büyük bir felaket ile yüz yüze gelebileceğini fark ettik. Bu esnada itfaiye aracı köpüğü bittiği için durdu. Tahliye işleminin ardından sıra uçağımızı kurtarmaya geldi. Meydanda uçağı çekebileceğimiz hiçbir araç olmadığını öğrenince hangar içinde uçak yerleştirirken çok ince hesaplar yaparak uyguladığımız itme işlemini yapmaya karar verdim. Kaptanımız da uygun bulunca yerel personelle birlikte uçağı itmeye başladık. Uçağımızı yangın alanından uzaklaştırdık" dedi.
"Uçağımız bizim ekmek teknemiz"
Uçağın kabin amiri Ömer Ersöz,"Canımızı kurtardıktan sonra uçağımızı da kurtaralım istiyorduk. Çünkü uçağımız bizim ekmek teknemiz. Bizden başka kimse kurtaramazdı o uçağı! O adrenalinle uçağı 100 metreyi aşkın bir mesafe boyunca itmeyi başardık. Çok şükür, yolcularımıza veya uçağımıza hiçbir zarar gelmeden bu olayı atlattık. Büyük bir ekip başarısıydı" dedi.
Uçağı iterek uzaklaştırmak gerçek kahramanlık
Kano'daki yangın olayıyla ilgili Kurumsal Emniyet Başkanı Mustafa Afacan,"Ekiplerimizin uygulamasını tahliyenin nasıl yapılması gerektiğine dair eğitim örneği olarak gönül rahatlığıyla kullanabiliriz. Öte yandan, 80 ton ağırlığındaki bir uçağı kanadının altında yanan tankerden iterek uzaklaştırmak ise gerçek bir kahramanlıktır. Emniyetli operasyon hepimizin sorumluluğudur. Bu ise ancak tehlikelerin önceden belirlenip önlem alınmasıyla ve operasyonun kurallara uygun olarak yürütülmesiyle mümkündür. Tehlikeleri en iyi görecek kişi ise doğrudan işi yapan personelimizdir" dedi.
Gökhan ARTAN - Habertürk