THY Zıpkın’ı nasıl hasta etti
Sonunda kürkçü dükkanı. Nihayet gelebildik.
Dik’in açılımı Zıpkın’la ben.
Ev kapandı, bavullar el kol dolu kaygısıyla önden yollandı, bir omuzda bilgisayar diğerinde çanta, sağ elde Zıpkın’ın kafesi, solda Zıpkın’ın bizatihi kendi tıpış tıpış Bodrum Havaalanı’na yollanıldı. Akşamın dokuzu.
Elim kolum ne kadar boş olursa olsun, kalabalık uçuşlarda bir elde kafes diğerinde çanta o daracık koridorda dura kalka yerime gitmekte zorlanıyorum ne yalan.
Bir de son zamanlarda THY koltukları öyle sıkıştırdı, yolcular öyle balık istifi oturuyor ve acil çıkış kapılarının önü gibi nispeten daha geniş alanlar bulunmaz Hint kumaşı misali öyle kapışılıyor ki, kafesi nereye koyacağımı bilemiyorum.
Hafta içi uçmayı yeğlemem ve nispeten boş, geç uçuşları seçmem o yüzden.
Benim gibi köpekleri ya da kedileriyle ya da THY’nin tercih ettiği dille söylersek ‘pet’leriyle yolculuk yapanlar bilirler. Öyle aklınıza estiğinizde bilet kestirip gitmek istediğiniz yere gidemezsiniz. Evcil hayvan rezervasyonu denilen bir şey vardır.
Kurallar gereği kabine tek bir “pet” kabul edildiğinden, kimi uçakların kargosu da hayvan taşımaya uygun görülmediğinden, kendi bilet rezervasyonunuzu yaptırken köpek ya da kediniz için de bir rezervasyon talep edersiniz.
Talebiniz incelemeye alınır ve size er ya da geç bir cevap verilir. Er genellikle üç gündür geç adı üzerinde geç.
Bu süre bazen öyle uzar ki, bu arada yaptırdığınız rezervasyon düşebilir, bilet fiyatları bir alt kademeden üst kademeye sıçrayabilir ve en tuhafı da siz rezervasyon yaptırdığınızda boş olan uçak dolup ortaya köpeğiniz giderken sizin gidemediğiniz bir durum çıkabilir.
Tecrübeyle sabittir, bilinir ama çare yoktur: Kural budur. Kurallar bununla da sınırlı değildir elbette.
Taşınacak petler ister kabinde ister kargoyla yolculuk yapacak olsunlar, mutlaka kafes içinde taşınmalıdır.
Eğer kabinde yolculuk söz konusuysa hayvanın kilosu kafesiyle birlikte 6 kiloyu aşmamalıdır ve kafes belirli ebatlarda olmalıdır.
O yüzden rezervasyon talebinde bulunduğunuz yetkililer size bu üç maddeyi hatırlatır ve kendileri de kontrol etmek adına petinizin cinsini sorarlar. Sormadıkları tek şey, Avrupa’da ne iç ne dış hatlarda onsuz asla uçmanıza izin verilmeyen belgedir.
Yani petinizin yaşının başının, menşeinin, aşılarının yazılı olduğu belge.
Sonrası bellidir. Havalanına gelir check-in işlemlerinde hayvanı görevliye gösterirsiniz. Tartarlar ve kilosuna göre gidip bilet almanızı söylerler.
Alır huzur içinde gideceğiniz yere varırsınız.
Ya da varırdık. Bir zamanlar...
Zıpkın dört yaşını bitirdi ve birlikte THY ile en az yirmi yolculuk yaptık. Nazlı, nazenin ve sessiz bir Westie olduğundan hep yanımda, hep kabinde.
Figen Batur'un yazısının devamı için;
http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/12659593.asp?yazarid=88&gid=61